Seyfe Gölü Ekoloji Dernek Başkanı Ömer Çetiner:
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 04, 2015 09:32
Seyfe gölü kuş cennetinden bir görünüm
Seyfe Gölü Ekoloji Dernek Başkanı Ömer Çetiner, gölü beslemekte olan Horla ve Malya’dan Seyfe gölüne yeterince su girişinin olmadığını söyledi.
Seyfe Pınarının olduğu yerlerde bir çok göletlerin olduğunu fakat son yağışlarla birlikte istenilen oranda doluluk oranına ulaşılamadığını anlatan Çetiner, "Gölü ve civarındaki yağışlar bizleri oldukça sevindirdi. Fakat, mutlu olamadık. Çünkü, gölü besleyen ana pınarlardan Seyfe, Horla ve Malya’dan Seyfe Gölüne yeterince su girişi yok. Seyfe Pınarı’nın olduğu yerde küçük gölet var. Tam dolmadı. Göletin civarındaki toprak geçirgen olduğu için havzadaki su seviyesi yükselmeye başlıyor. Gölde suyu dolu gibi görüyoruz. Gölümüzün tabanı çorak yani suyu geçirgen bir toprak olduğu için yağışlardan dolayı sularımız birikebiliyor. Ama diğer kısımlarda yani gölet kısmında geçirgen topraklardan dolayı su tabana gittiği için, taban da boş olduğu için henüz su yükselmedi. Göletteki su seviyemiz şu anda yüzde 40 civarında" dedi.
"SEYFE’DE SU SEVİYESİ YÜZE 70’E YAKLAŞTI"
Su seviyesinin yüzde 70’lik bir dilime yaklaştığını ifade eden Seyfe Gölü Ekoloji Dernek Başkanı Ömer Çetiner, "Göldeki su seviyemiz ise yüzde 70’e yaklaştı. Buna seviniyoruz. Ama mutlu değiliz. Çünkü, pınarlardan tatlı su girişleri olacak ki, oradaki sazlıklar, otlar, bitkiler olacak. Kuşlar yuva yapmak, barınmak ve saklanmak için ortam oluşturacaklar. Tamamen tuzlu suyun olduğu yerde bu tür bitkiler yok. Ondan dolayı kuşlar hep açıkta. Angıt, ördek gibi kuşların yuva yapma ortamı tam oluşmadı. Flamingolar gölün ortasında çamurdan toprak yapıyorlar. Geçtiğimiz günlerde flamingoların yavrularını gördük. Gölümüzün su seviyesi istediğimiz noktada olmamasına rağmen kuşlarımızı mutlu olmaya çalışıyorlar. Yuva yapıp yavrulayabiliyorlar. Bizim istediğimiz ise Seyfe’de, Hırla ve Malya pınarlarındaki tehditlerin ortadan kaldırılması, çünkü buralardan alınan sular başka konumlara gittiği için göle tatlı su girişi olamıyor. Mesela Seyfe Göleti’nden içme suyu için alınan sular var. O bölgedeki çiftçilerimizi suya daha az ihtiyaç duyan ürün çeşitlerine yönlendirmemiz gerekiyor. Şu an o yörede ÇATAK Projesi uygulanıyor. Bakanlığa yazısı yazıldı. Oradaki verilen teşvik üçe ayrılsın. Çok su tüketilen göle yakın yerlerde teşvik artırılsın. Orta bölgelerdeki yerlerde sabit kalsın, uzak kısımlarda ise düşürülsün diye. Mesela korungaya teşvik uygulanıyor. Ama tek bölge olarak uygulanıyor. Üç bölgeye ayrılarak teşvik uygulanırsa daha faydalı olur. Böyle bir ayrıma gidilmediği için ÇATAK Projesi suyun çok tüketildiği yerde rağbet görmüyor. Hiç su alınmayan yerle çok su alınan yere aynı teşvik veriliyor" diye konuştu.
"RADİKAL KARARLARIN ALINMASI GEREKİYOR"
Seyfe gölünde istenilen doluluk oranına ulaşılması için radikal kararların alınmasının önemli olduğunu anlatan Çetiner şöyle konuştu:
"Seyfe Gölü Yönetimi Planı çalışmaları devam ediyor. Ama çok hızlı yürümüyor. Radikal kararların bir an önce alınarak uygulanması gerekiyor. Seyfe gölü Kuş Cenneti, Sultan Sazlığı’ndan sonra İç Anadolu Bölgesi’nin en önemli sulak alanı. Aslında buraya göl değil, sulak alan dememiz gerekiyor. Adı öyle konduğu için böyle demeye devam ediyoruz. Çünkü, gölün en derin yeri, en dolu olduğu zaman bile 1 metre civarında. İki gün yağmur yağsa gölü dolu görüyoruz, üç gün sıcaklık olsa göl kurumuş görünüyor. Çünkü, çok düz bir alan. Bir parmak su artışı gölü dolu gösteriyor, bir parmak su kaybı gölü boş gösteriyor. Herşeye rağmen binlerce flamingomuz mevcut. Angıt ve ördeklerimiz var. Turnalarımız var. Bunlar göçmen kuşlar olmasına rağmen hala bir kısım turnalar gölü terk etmediler. Normalde bu mevsimde turnaların burada olmaması gerekiyordu. Bunlar, kuşların gölü bizden daha çok sevdiklerinin bir işareti. Bizler de kuşlar kadar gölü seversek eski güzel günlerine döndürebiliriz. Mucur ve Kırşehir’in nefes alabileceği tek alan olmaya başladı. Milli Parklar tarafından piknik alanı oluştu. Kuş sesleri arasında piknik yapabilirsiniz. Seyfe Göleti’ndeki su seviyesi de istediğimiz seviyeye gelirse göldeki kuşlarla birlikte balıklarımız da olacak."
Seyfe Pınarının olduğu yerlerde bir çok göletlerin olduğunu fakat son yağışlarla birlikte istenilen oranda doluluk oranına ulaşılamadığını anlatan Çetiner, "Gölü ve civarındaki yağışlar bizleri oldukça sevindirdi. Fakat, mutlu olamadık. Çünkü, gölü besleyen ana pınarlardan Seyfe, Horla ve Malya’dan Seyfe Gölüne yeterince su girişi yok. Seyfe Pınarı’nın olduğu yerde küçük gölet var. Tam dolmadı. Göletin civarındaki toprak geçirgen olduğu için havzadaki su seviyesi yükselmeye başlıyor. Gölde suyu dolu gibi görüyoruz. Gölümüzün tabanı çorak yani suyu geçirgen bir toprak olduğu için yağışlardan dolayı sularımız birikebiliyor. Ama diğer kısımlarda yani gölet kısmında geçirgen topraklardan dolayı su tabana gittiği için, taban da boş olduğu için henüz su yükselmedi. Göletteki su seviyemiz şu anda yüzde 40 civarında" dedi.
"SEYFE’DE SU SEVİYESİ YÜZE 70’E YAKLAŞTI"
Su seviyesinin yüzde 70’lik bir dilime yaklaştığını ifade eden Seyfe Gölü Ekoloji Dernek Başkanı Ömer Çetiner, "Göldeki su seviyemiz ise yüzde 70’e yaklaştı. Buna seviniyoruz. Ama mutlu değiliz. Çünkü, pınarlardan tatlı su girişleri olacak ki, oradaki sazlıklar, otlar, bitkiler olacak. Kuşlar yuva yapmak, barınmak ve saklanmak için ortam oluşturacaklar. Tamamen tuzlu suyun olduğu yerde bu tür bitkiler yok. Ondan dolayı kuşlar hep açıkta. Angıt, ördek gibi kuşların yuva yapma ortamı tam oluşmadı. Flamingolar gölün ortasında çamurdan toprak yapıyorlar. Geçtiğimiz günlerde flamingoların yavrularını gördük. Gölümüzün su seviyesi istediğimiz noktada olmamasına rağmen kuşlarımızı mutlu olmaya çalışıyorlar. Yuva yapıp yavrulayabiliyorlar. Bizim istediğimiz ise Seyfe’de, Hırla ve Malya pınarlarındaki tehditlerin ortadan kaldırılması, çünkü buralardan alınan sular başka konumlara gittiği için göle tatlı su girişi olamıyor. Mesela Seyfe Göleti’nden içme suyu için alınan sular var. O bölgedeki çiftçilerimizi suya daha az ihtiyaç duyan ürün çeşitlerine yönlendirmemiz gerekiyor. Şu an o yörede ÇATAK Projesi uygulanıyor. Bakanlığa yazısı yazıldı. Oradaki verilen teşvik üçe ayrılsın. Çok su tüketilen göle yakın yerlerde teşvik artırılsın. Orta bölgelerdeki yerlerde sabit kalsın, uzak kısımlarda ise düşürülsün diye. Mesela korungaya teşvik uygulanıyor. Ama tek bölge olarak uygulanıyor. Üç bölgeye ayrılarak teşvik uygulanırsa daha faydalı olur. Böyle bir ayrıma gidilmediği için ÇATAK Projesi suyun çok tüketildiği yerde rağbet görmüyor. Hiç su alınmayan yerle çok su alınan yere aynı teşvik veriliyor" diye konuştu.
"RADİKAL KARARLARIN ALINMASI GEREKİYOR"
Seyfe gölünde istenilen doluluk oranına ulaşılması için radikal kararların alınmasının önemli olduğunu anlatan Çetiner şöyle konuştu:
"Seyfe Gölü Yönetimi Planı çalışmaları devam ediyor. Ama çok hızlı yürümüyor. Radikal kararların bir an önce alınarak uygulanması gerekiyor. Seyfe gölü Kuş Cenneti, Sultan Sazlığı’ndan sonra İç Anadolu Bölgesi’nin en önemli sulak alanı. Aslında buraya göl değil, sulak alan dememiz gerekiyor. Adı öyle konduğu için böyle demeye devam ediyoruz. Çünkü, gölün en derin yeri, en dolu olduğu zaman bile 1 metre civarında. İki gün yağmur yağsa gölü dolu görüyoruz, üç gün sıcaklık olsa göl kurumuş görünüyor. Çünkü, çok düz bir alan. Bir parmak su artışı gölü dolu gösteriyor, bir parmak su kaybı gölü boş gösteriyor. Herşeye rağmen binlerce flamingomuz mevcut. Angıt ve ördeklerimiz var. Turnalarımız var. Bunlar göçmen kuşlar olmasına rağmen hala bir kısım turnalar gölü terk etmediler. Normalde bu mevsimde turnaların burada olmaması gerekiyordu. Bunlar, kuşların gölü bizden daha çok sevdiklerinin bir işareti. Bizler de kuşlar kadar gölü seversek eski güzel günlerine döndürebiliriz. Mucur ve Kırşehir’in nefes alabileceği tek alan olmaya başladı. Milli Parklar tarafından piknik alanı oluştu. Kuş sesleri arasında piknik yapabilirsiniz. Seyfe Göleti’ndeki su seviyesi de istediğimiz seviyeye gelirse göldeki kuşlarla birlikte balıklarımız da olacak."