Kırşehir'de Kale Höyük kazı çalışmaları devam ediyor

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2015 14:19

Haberin Devamı

KIRŞEHİR (AA) - Kırşehir merkezde 2012 yılında başlatılan Kale Höyük kazı çalışmaları devam ediyor.

Ahi Evran Üniversitesi'nden (AEÜ) yapılan yazılı açıklamaya göre, AEÜ ile Kırşehir Müzesi işbirliğinde Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Işık Adak Adıbelli'nin danışmanlığında 2012 yılında başlatılan Kale Höyük kazı çalışmaları, geçen yıl Ağustos-Kasım ayları arasında da sürdürüldü.

Geçen yıl önceki yıllarda olduğu gibi höyüğün güney bölümünde yoğunlaştıklarını belirten Adıbeli, ayrıca höyüğün kuzey bölümünde de yeni bir sondaj kazısı yapıldığını bildirdi. Kazı çalışmalarının ilk etapta höyüğün güney ve güney doğusunda yer alan plankarelerde gerçekleştirildiğini kaydeden Adıbelli, "Bu çalışmalar sırasında yüzeydeki bahçe toprağı kaldırıldıktan sonra ocak ve belirli bir yapıya bağlı olmayan duvar kalıntılarının olduğu yaklaşık 50 santimetre yüksekliğinde Osmanlı tabakası ortaya çıkarıldı. Söz konusu tabakada ele geçen az sayıdaki pişmiş toprak pipo parçaları ve mavi beyaz İznik çini parçaları dışındaki buluntular kaba günlük kullanım kap parçalarından oluşmaktadır" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Osmanlı dönemi işliklerinin altında ise yaklaşık 1, 1.5 metre yüksekliğinde çok sayıda çöp çukuru, ocak ve duvar kalıntılarının bulunduğu tahrip olmuş başka bir tabaka belirlendiğine de dikkati çeken Adıbelli, söz konusu tabakanın bazı bölümlerinde kısmen korunmuş işlik kalıntıları ve çöp çukurlarından ele geçen 13. ve 14. yüzyıllara ait sırlı tabak ve kandil parçaları bulunduğunu vurguladı.

Kazıda ele geçen Selçuklu tarzı alçı stuko parçalarının ise Selçuklu dönemine ait önemli buluntular olduğuna işaret eden Adıbelli, şunları kaydetti:

"Bunların dışında tabakada dağınık halde Bizans, Geç Roma ve Roma dönemine ait buluntular da ele geçirildi. Bu tabakanın altında ise yaklaşık 2.5 ile 5 metre derinlikler arasında Helenistik dönem tabakası tespit edildi. Milattan önce 4. ile 2. yüzyıllar arasına tarihlenen çok sayıda pişmiş toprak kap parçalarıyla tabaka kendi içerisinde yapı katlarından oluşan evrelere ayrılmıştır. Katmanlarda belirlenen kerpiç ve moloz taşlardan yapılmış duvar kalıntıları yoğun tahrip görmüş ve birbirinin üstüne alt evreyi tahrip ederek inşa edilmiştir."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!