Güncelleme Tarihi:
KALIN: KÜLTÜR ELÇİLERİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 2'nci Neşet Ertaş Kültür ve Sanat Festivali için geldiği Kırşehir'de, Neşet Ertaş Kültür Merkezi'ne girişte açıklama yaptı. Kalın, ''Abdallığı, tüm boyutlarıyla değerlendirmek gerek. Artık bu, Kırşehir'de tüm boyutlarıyla geleneksel hale getirilecek. Türk müziği, geleneksel hale getirilmelidir. Karacaoğlan'dan Pir Sultan'a, Muharrem Ertaş'tan Neşet Ertaş'a kadar bütün kültür elçilerimize sahip çıkmalıyız" dedi.
Kırşehir'de düzenlenen 2'nci Neşet Ertaş Kültür Sanat Festivali'nde panel bölümüne geçildi. Panele katılan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Neşet Ertaş Kültür Merkezi'ne girişte basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Anadolu geleneğinin gelecek kuşaklara aktarılmasını önemine vurgu yapan Kalın, "Abdallığı tüm boyutlarıyla değerlendirmek gerekli. Artık bu, Kırşehir'de tüm boyutlarıyla geleneksel hale getirilecek. Anadolu geleneğini gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Türk müziği de geleneksel hale getirilmelidir. Karacaoğlan'dan Pir Sultan'a, Muharrem Ertaş'dan Neşet Ertaş'a kadar bütün kültür elçilerimize sahip çıkmalıyız. Bizim müzik potansiyelimiz çok geniş. Yaşatılması çok önemli. Gönül telimizi titreten sanatçılarımızı gelecek kuşaklara aktarmalıyız" diye konuştu.
'YAPMAMIZ GEREKEN, ONU KEŞFETMEK'
Festivalin panel bölümünün moderatörlüğünü Duygu Canbaş yaptı. Panelde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Ankara Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Parlak ile müzisyenler Okan Murat Öztürk, Bayram Bilge Tokel ve Kubilay Dökmetaş katıldı. Kalın, panelde yaptığı konuşmada ise şunları söyledi:
''Neşet Ertaş'ın geleneği, imbikten süzülerek, gelmiş bir hulasayı içeriyor. Önce söz vardır sonra müzik. Sözleri de çok önemlidir. Onun için Balkanlar'a, Avrupa'ya taşınmıştır. Mozart, Beethoven, Chopin gibi büyük müzisyenler vardır; ama aynı evrensel müzik kalitesi için Karacaoğlan'da, Aşık Veysel'de, Neşet Ertaş'ta var. Büyük ustayı bu büyük fotoğrafa yerleştirmememiz gerekir. Sazının, sözünün, sesinin yanı sıra sözüyle bizi sarıp, sarmalayan bir müzisyenden söz ediyoruz. Aslında Neşet Ertaş, bir hikaye anlatıcısı. Her zorlukta duyguları gönül diliyle dile getirdiği insanlığın büyük hikayesini de dile getiriyor. 'Dostluk', 'arkadaşlık', 'doğruluk', 'dürüstlük', 'birbirine bağlılık' diyor. Doğal tevazusu ile bizi de kendine bağlıyor. Arkasında taşıdığı büyük tevazuyu gönül dünyasından bizlere taşıyor. Neşet Ertaş'ı ortaya çıkaran o maya, hala yaşamaya devam ediyor. Bizim yapmamız gereken, onu keşfetmektir.''
REKTÖR PARLAK: SAZIYLA SÖZÜYLE TOPLUMU AYDINLATTI'
Ankara Güzel Sanatlar Fakültesi Rektörü Prof. Dr. Parlak ise Neşet Ertaş'ın "Ben ağlatmak için değil, anlamak için dünyaya geldim" dediğini belirterek, ''İnsanlar, 'halk müziği' adı altında 4 dalda hizmet verdi. Bunlar ozanlar, aşıklar, ağıt yakanlar ve destancılar. Bunlar, her dönem toplumda yaşanan olaylara karşı duyarlılık gösterdiler. Neşet Ertaş da bunlardan biriydi. Sazıyla sözüyle toplumu aydınlattı" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI