IHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2015 11:47
doç.dr. selehattin bekki yunus emre ve mevlidi şerifi anlattı
Kırşehir Türk Ocakları tarafından düzenlenen Cuma Sohbetlerine katılan Doç. Dr. Selehattin Bekki, etkili iletişim için Anadolu İnsanının Yunus ve Nasrettin Hoca’nın dilini kullanması gerektiğini söyledi.
Bekki, Yunus’un 250 şiirini 55 bestekarın ele alarak bestelediğini, İstanbul tekkelerinin ise Yunus’un şiirlerinin yaygınlaşmasında birinci derecede etkili olduğunu anlattı.
Yunus Emre’nin adının geçtiğinde Allah’a böyle bir insan için şükretmemiz gerektiğini belirten Doç. Dr. Selehattin Bekki, "Yunus Emre’nin bir takım eserleri yazılı gelenek olarak bir takım eserleri ise sözlü olarak günümüze kadar gelmiş, biz onun söylemleri ile dostluğu, arkadaşlığı, sevgiyi bünyemizde yaşar olmuşuz. Yunusça söyleyiş, zamanla bir gelenek olmuş başkaları şiir söylemiş olsa da yunus bir nehirdir. Yunus mahlası ile söylenen şiirler Yunus geleneği içerisinde değerlendirilmelidir" dedi.
Etkili iletişim kurabilmek için Yunus Emre ve Nasrettin Hoca dilinin iyi kullanılması gerektiğinin altını çizen Bekki şöyle konuştu:
"Bireysel ve toplumsal olarak etkili bir iletişim sağlayabilmemiz için bizim, Yunus Emre ve Nasrettin Hoca dilini kullanmamız gerekiyor. Çünkü onlar Türk insanının damıtılmış erdemi düşüncesi ve hazırcevaplılığını Türk Dilinde sağlamışlardır. Onların Türkçeleri Yunus Emre’nin ortaya koyduğu şiirler Nasrettin Hoca adına bağlı olarak üretilen fıkralar ardılları tarafından yeniden üretilerek günümüze kadar getirilmiş, devamlı bu insanlar ardıllarını beslemişlerdir. Yunus Emre’nin şiirlerinin en önemli özelliği bestelenmiş olmasıdır. 250 Şiiri bestelenmiş, ve 55 farklı bestekar ise şiirlerini ele almış, daha çok ise ilahi formunda şiirleri bestelenmiş gür bir kaynak çok çeşitli alanlarda beslenmiş.”
Bekki ayrıca, "Osmanlı Devletinde Mevlit-i şerif için özel bir vakıf kurarak bütçe ayırmışlardır. İnsanların dini ayinlerde musiki ile şiiri birleştirme eğilimi vardır. Bu bizim eski inançlarımızdan da gelir. Mevlit-i şerif okutulması için kaynaklarda yirminin üzerinde sebep sayılmakta, 16 yüzyıl itibari ile Mevlit-i Şerif camilerde okutulur hale gelir. Önce tekkeler vasıtası ile Yunus’un şiirleri camilere girmiştir. Mevlit-i Şerifler Türkiye’de umumi ve hususi olarak yapılıyor. İmam Hatiplilerin Mevlit-i Şerif icrası ile ilgili herhangi bir eğitimleri yok" diye konuştu.