Vali Civelek, 'Kariyer Yolculuğu' konferansı verdi

Güncelleme Tarihi:

Vali Civelek, Kariyer Yolculuğu konferansı verdi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2017 13:05

Vali Civelek, 'Kariyer Yolculuğu' konferansı verdi

Haberin Devamı

 

Vahit İŞBAŞARAN/KIRKLARELİ,(DHA)-KIRKLARELİ Valisi Esengül Civelek, üniversite öğrencilerine, 'Kariyer Yolculuğu' konulu konferans verildi.

Kırklareli Valisi Esengül Civelek, Kırklareli Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü tarafından 'Siyaset ve Yönetim Tartışmaları' programı kapsamında üniversite öğrencilerine, 'Kariyer Yolculuğu' konferansı verdi. Vali Civelek, gençlerle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, "İyi bir kariyer sabır, kararlılık, inanç, çalışma istiyor. Hz. Mevlana'nın dediği gibi çalınan her kapı anında açılmış olsaydı; sabrın, ümidin, isteğin anlamı olmazdı. Sizler toplumsal yaşamda başarılı olarak nitelendirilen kişileri örnek alacaksınız. Örnek alınız ama sakın başkası olmayınız. Kendiniz olunuz. Kendinizi biliniz. Kendinizi tanıyınız. Nerede, neyi, ne kadar yapabileceğinizi keşfediniz. Yeteneklerinizi açığa çıkarınız. Bir insanın kendisini bilmesi tanıması neyi neresini bilmesi demektir. Burada da çok sevdiğimiz Yunus Emre'nin insanın kendini tanıması ve bilmesiyle ilgili deyişi aklımıza geliyor. 'İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir; sen kendini bilmezsen, ya nice okumaktır.' Bu deyiş bir insanın kendisini bilmesi ve tanımasının önemini bizlere anlatan güzel bir deyiştir" dedi.

Vali Civelek, "Kişisel gelişimciler kariyer yolculuğuyla ilgili böyle bir bilgilendirme ortamında genellikle bir hikaye ile söze başlarlar. Bu bambu ağacı hikayesidir. Bende yıllardır rol model olarak kariyer yolculuğuma geçmeden önce bu hikayeyi anlatmaktan da ayrı bir zevk alırım. Bambu ağacının tohumu ekiliyor, sulanıyor ve gübreleniyor. İlk sene tohumda her hangi bir değişiklik olmuyor. İkinci sene yine aynı şekilde tohum sulanıyor, gübreleniyor ama ikinci senenin sonunda da filizlenme ve yeşerme olmuyor tohumda. Hiç tükenmeksizin bir emekle gayretle 3 ve 4'üncü yılda da tohum sulanıyor ve gübreleniyor. Yine tohumda herhangi bir değişiklik yok. Çok büyük bir sabırla tohum 5'inci yılda da sulanıyor, gübreleniyor. 5'inci yılın sonuna doğru tohumda bir filizlenme, yeşerme başlıyor. Ama 6 hafta gibi bir sürede de metreye ulaşan bir bambu ağacınız oluyor. Şimdi soru şu; bambu ağacı 6 hafta gibi bir sürede mi yetişmiştir, yoksa 5 yıllık sürede mi yetişmiştir? Şimdi eğer o sabır, emek olmasaydı bambu ağacının yetişmesinden bahsedemeyecektik" dedi.

"Kadın yönetici olmak zor mudur? sorusunu hep duyduğunu belirten Vali Civelek, "Kendimi terkip ettiğim bir felsefem var. 'Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.' Bu terkibi gençlere de öneriyorum. Bugün yaşamıma yeniden başlıyor ve yeniden bir ideal belirleyecek olsaydım yine aynı ideali belirlerdim. Belirlediğim idealimden fevkalade memnunum. Çok doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum. Süreçte bunun cevabını bana verdi. Evet, kadın yönetici olmak kolay değil. Yoğun mesai, kararlılık, inanmışlık yönetimde olmazsa olmazlardandır. Diğer yandan kurumunuzdan çalışma arkadaşlarınızdan ve başarıdan siz sorumlusunuz. Yönetim bir ekip işidir. Takım işidir. Bilginiz, birikiminiz, kültürünüz, yaşam tarzınızla ekibinize örnek olacaksınız. Çalışma arkadaşlarınıza ekibinize güveneceksiniz. Diğer yandan başarıyı, başarısızlığı; kolayı, zorluğu paylaşacaksınız. Dürüst olacaksınız. Adil olacaksınız. Alçak gönüllü olacaksınız. Eleştiriye açık olacaksınız. Çünkü o eleştirilerden kaçmadığınız sürece kendinizi yenileyeceksiniz, geliştireceksiniz. Eleştirileri kendinize bir avantaj olarak göreceksiniz. Burada eleştirinin önemine istinaden bilinen bir hikayeyi de anlatmak istiyorum. Bir zamanlar bir bilge varmış. Konuştuğu zaman dinleyenleri hayran hayran onu dinlerlermiş. Ve ileri sürdükleri konular üzerine farklı bir görüş belirtemezlermiş. Ama bir kişi varmış ki, bilgenin karşısına geçer bilgenin anlattıklarına itiraz eder ve onun önermelerini çürütmeye çalışırmış. O camiada bu bakış açısı olan kişiye ilişkin kızgınlık taşırmış. Bir gün bu kişinin öldüğü haberi gelmiş. Cenaze için gidildiğinde görülen şudur. Bilge cenazenin başında o kadar üzgündür ki, o kadar hıçkırıklar içinde ağlıyordur ki, sorarlar neden bu kadar üzgünsünüz oysa her ortamda size ikaz ederdi. Bilgenin cevabı şu olur. Herkesin hayran hayran beni dinlediği büyülendiği ortamlarda bana karşı ileri sürdüğü tezlerle ben kendimi geliştirmeye zorlardım. Onu eleştirileriyle kendimi geliştirirdim. Ben onun ölümüne değil, kendime üzülüyorum diye cevap verir. Evet, sevgili gençler eleştiriden korkmayacağız. Ama her şeyden önemlisi içinde bulunduğumuz anda değil; gelecekte nasıl olacağımızı, nasıl anılacağımızı da düşüneceğiz. Önemli olan budur" dedi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!