Güncelleme Tarihi:
ERDOĞAN'IN KIRKALERİ'DE CEZAEVİNDE YATTIĞINI HATIRLATTI
Başbakan Binali Yıldırım, Edirne'nin ardından geçtiği Kırklareli'de halka seslenirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1999 yılında Pınarhisar İlçesi'nde cezaevinde yattığını hatırlatarak, Kırklareli'nin Ak Parti tarihinde önemli bir yeri olduğunu söyledi. Yıldırım, "Kurucu genel başkanımız, milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan, okuduğu şiirden dolayı hapse mahkum olunca geldi burada Kırklareli'nin Pınarhisar İlçesi'nde cezaevinde yattı. O zaman bazıları dedi ki, 'Bu bir bitiştir, Recep Tayyip Erdoğan bitti, yok oldu. Muhtar bile olamaz' dediler. Hazırlayın o günleri. Ancak burada mapushane günlerini doldurdu ve bundan sonra da o kutlu yolculuk başladı. Önce Ak Parti'yi beraber kurduk, beraber yola çıktık. Daha sonra genel başkan oldu, milletvekili olacaktı engellediler. Yine milletin kararıyla milletvekili, başbakan oldu. Nihayet sizlerin oylarıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı oldu, mazlumların umudu oldu, mağdurların yoldaşı oldu. Zalimleri korkulu rüyası oldu. En önemlisi de milletin sevgilisi, Türkiye'nin lideri oldu. Onun için Kırklareli önemli. Biz nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi biran olsun aklımızdan çıkarmıyoruz" dedi.
"HADİ ORDAN CANIM"
Başbakan Binali Yıldırım, milletten 15 Temmuz'u unutmamalarını isteyerek, "Bazıları 15 Temmuz bir hayaldi dese de 15 Temmuz alçak FETÖ örgütünün başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümetinine, milletine karşı bir darbe girişimidir. Türkiye, işte Kırklareli bu meydan o alçaklara gereken cevabı o gece verdi. Milletin bayrağını yere düşürmediniz, ezanları dindirmediniz, bayrağımızı indirmediniz. Allah sizden razı olsun. 15 Temmuz bir milattır, 15 Temmuz bir kez daha gösterdi ki, bu sistim böyle devam ederse darbelerden, ekonomik krizlerden ve sorunlardan asla kurtulamayacağız. Onun için 82 model darbelerden kalan bu anayasayı artık bir kenara bırakmanın zamanı geldi de geçiyor. Kardeşlerim bazıları diyor ki, 'bu anayasayı çok aceleye getirdiniz'. Hadi oradan canım 10-15 senedir bütün partiler her seçimde bu darbe anayasasını değiştireceğiz demiyorlar mı ?" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, geçmiş hükümetler döneminde yaşanan sıkıntıları anlatarak, "Türkiye büyük ülke, çıkan sorunlara çözüm üretemeyen bu sisteme yakışmıyor. Türkiye'ye dar geliyor, büyük bedeller ödetiyor. En son 15 Temmuz darbe girişimi, ekonomi zarar gördü, şehitlerimiz oldu, kardeşliğimiz zarar gördü" dedi.
2001 krizinden sonra geldiklerinde 638 milyar borç ödediklerini söyleyen Yıldırım, "İstiyoruz ki bugünleri bir daha yaşamayalım. Sürekli iktidar olsun, sürekli istikrar olsun. Tıpkı Menderes dönemi gibi, tıpkı Özal dönemi gibi, tıpkı Recep Tayyip Erdoğan dönemi gibi. Her zaman güçlü hükümetler olsun. 1950'den bugüne Türkiye'de 48 hükümet kurulmuş. Kaç yılda? 67 yılda, ne yapar 17 ay, 1.5 sene bile değil 17 ayda nasıl hizmet göreceksin ne yapar bir hükümet? Sadece tebrikleri kabul eder, brifingleri alır arkasından vedaya başlar" diye konuştu.
"GÖZ DİKENİN GÖZÜNÜ ÇIKARMAK HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCU"
Yeni anaya ile Cumhurbaşkanlığı Hükümeti'nin neler getireceğini anlatan Yıldırım, 'tek adam, meclisin feshedileceği' iddialarına tepki gösterdi. Yıldırım, "Bu sistemle beraber mecliste güçleniyor. Meclis bütün denetim görevlerini, yasama görevlerini, hatta Cumhurbaşkanını bakanları denetliyor. İcabında yargılıyor. Onun için meclis zayıflatılıyor, meclis ihmal ediliyor bu da kocaman bir yalan" diye konuştu.
Seçilme yaşının 18'e düşürülmesine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşı çıkmasına tepki gösteren Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
"Buna karşı çıkıyor. Peki kaç istiyorsun? 25'i doldursun ondan sonra olsun. senin keyfine göre mi hareket edeceğiz. Gençler, bu ülkenin vatandaşları değil mi? Gençlerin seçilme hakkı yok mu. Bunun cevabını verecek miyiz gençler. Şimdi bu Kılıçdaroğlu, burada bir arazı yapıyor. Şimdi bu 18 yaşına karşı çıkıyorsa bende açtım baktım seçimlerden önce ne vaad etmiş diye. Seçim beyannamesinde diyor ki, seçilme yaşını 21'i indireceğiz. Be kardeşim biz indiriyoruz niye karşı çıkıyorsun? Madem söz verdiysen yapamadın biz yapıyoruz. Gel destek ver. Bu ne perhiz ne lahana turşusu?" dedi.
Mehmet YİRUN-Selçuk VURUCU/KIRKLARELİ,(DHA)-
FOTOĞRAFLI