Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Güngüneş: Hiçbir hastalığı küçük görmeyin

Güncelleme Tarihi:

Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Güngüneş: Hiçbir hastalığı küçük görmeyin
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2018 14:08

Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Güngüneş: Hiçbir hastalığı küçük görmeyin

Haberin Devamı

Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE, (DHA)- KIRIKKALE İl Sağlık Müdürü Dr. Feramiş Ender Güngüneş, 6-12 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilen 71. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası nedeniyle açıklama yaptı. 
Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen programda konuşan İl Sağlık Müdürü Dr. Feramiş Ender Güngüneş, hiçbir hastalığın küçük görülmemesi gerektiğini, küçük hastalıkların büyük sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Tüberküloz yani verem hasatlığının halen dünya genelinde önemli bir sağlık problemi olduğuna dikkat çeken Güngüneş, “Dünya nüfusunun yaklaşık 3’te bir verem mikrobuyla enfektedir. Bu insanların yüzde 10 da yaşamlarının bir bölümünde verem hastalığının ortaya çıkacağı düşünülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü “Küresel Tüberküloz 2016 raporuna göre dünya genelinde tüberküloz görülme sıklığı ve tüberkülozdan ölümler düşmektedir. 2007 yılında Türkiye’de hasta sayısı 19 bin 694 iken 2016 yılında hasta sayısı 12 bin 417’dir. 2007 yılında Kırıkkale’de hasta sayısı 60 iken 2017 yılında 49 hastanın tedavisi verilmiştir” dedi.
‘VÜCUT DİRENCİ DÜŞMEKTE’
Güngüneş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüberküloz solunum yoluyla bulaşan bir mikrop neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Sadece damlacık enfeksiyonuyla bulaşır, bunun dışında kişinin kullandığı havlu, çatal, bıçak, ya da yiyeceklerle bulaşmamaktadır. Hasta olan kişi normal konuşurken, öksürürken veya hapşırdığında ortama yayılan damlacıkların, solunum yoluyla karşı taraftaki kişi tarafından alınması sonucunda o kişi tüberküloz mikrobuyla karşılaşmaktadır. Eğer vücut direnci yeterliyse vücut o enfeksiyonu alır, kendi bağışıklık sistemiyle o mikrobu sınırlandırmaktadır. Vücutta bulunur ama hastalığa neden olmaz. Fakat kişinin vücut direnci düşükse o zaman organlara saldırır ve hastalık ortaya çıkmaktadır. Yaşlılar ve çocuklar vücut dirençleri daha düşük olduğu için hastalığa açıktır. Uykusuzluk, beslenme bozukluğu, stres, içki ve sigara gibi etkenlerde vücut direncini düşürmektedir.
‘TAKİP ÇOK ÖNEMLİDİR’
“Bunların dışında operasyon geçirenler, böbrek, karaciğer, kalp hastaları ve diyabetliler, KOAH, astım gibi rahatsızlıkları olan hastalar ayrıca kortizon ve kanser ilaçları kullanan kişilerde tüberküloza yakalanma riski bulunmaktadır. Halsizlik, yorgunluk, ufak, kuru, gıcık tarzında öksürükler olabilir bazen bu öksürükler alerji ya da astım öksürüğü gibi yorumlanabilmektedir. Uzun süren kuru öksürük, göğüs ağrıları, iştahsızlık, akşamları yükselen ateş, halsizlik, kilo kaybı, ileri vakalarda nefes darlığı, öksürükle ağızdan kan gelmesi, modern yöntemlerle tanısı koyulabiliyor. Daha sonra akciğer grafisi ve akciğer tomografisi çekilmektedir. Fakat aslında tüberkülozun yüzde yüz teşhisini koyduran şey balgam da mikrop saptanmasıdır. Tedavi süresi en az 6 aydır. Tüberküloz tedavisi özel antibiyotiklerle yapılmaktadır. Kullanılan ilaçların takibi ise çok önemlidir. Verem savaş dispanserlerinde tedavi takibi yapılmaktadır.” dedi.
FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!