Yakut Net Konuştu:
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2015 15:58
AK Parti Kayseri Milletvekili Aday Adayı Sait Yakut, Kayseri’de yaptığı açıklamada, “12 Eylül darbesi ile birlikte paralel yapının psikolojik alt yapısı oluşturulmuştur” dedi.
“Toplumda sistematik olarak oluşturulan ve idol olarak gösterilen eziklik psikolojisi düzleminde, batılı toplum mühendislerinin yöntemleri kullanılarak “Ilımlı İslam” projesi uygulamaya konmuştur" diyen Yakut, "Bu açıdan Fetullah Gülen’in sıkıyönetimin uygulandığı bir dönemde güya kaçak ama oldukça rahat bir şekilde faaliyetlerini sürdürmesi ve alt yapısını oluşturmasını iyi anlamak lazım. 80 darbesiyle toplumun sinir uçları olan Ülkücü Hareket ve Sosyal Demokratlar ezilmiştir. Sonraki süreçte rahmetli Özal ile birlikte Türkiye bir atılıma geçmişken PKK türemiş, türetilmiştir. 28 Şubatla birlikte yine toplumun önemli dinamiklerinden olan Milli Görüş hareketi ezilmiştir. Bu bağlamda gerek PKK gerek Paralel Yapı olağanüstü şartların, askeri vesayetin ürünüdür. Bu süreçte toplumun diğer bütün dinamikleri marjinalleştirilirken, Gülen’in önü açılmıştır. Nitekim Gülen 01.10.1980 tarihli yazısında “Ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz” diyerek, darbecilere olan sevdasını taçlandırmıştır“ dedi.
Sait Yakut, Paralel Yapı ile mücadele konusunda “Paralel yapıyla mücadele psikolojik olarak kazanılmıştır ancak asıl kazanım fikir bazında olmalıdır. Paralel yapı ile mücadele edecek, bu bağlamda siyaset yapacak kadroların çok net bir şekilde ehlisünnet olmaları, dil şuuru, tarih şuuru, coğrafya şuuru ve milli şuuru olan insanlar olmaları lazım. Bu bağlamda eğitim sistemi başta olmak üzere birçok sistem yeniden yapılandırılmalıdır. Devlet meslek sahibi, kendi değer yargılarına sıkı sıkıya sarılmış, fikren ve madden manipülasyona açık olmayan kadrolar yetiştirmek mecburiyetindedir. Aksi halde milletimizi bu paralelden kurtarıp, cehaletin ürettiği bir başka paralelin kucağını itmiş oluruz” diye konuştu.
Yakut açıklamasını şu sözlerle bitirdi:
"Ancak burada kesinlikle üst akılla müntesiplerin tefrik edilmesi lazım. Bu mücadeleyi adeta bir cadı avına döndürmek de doğru sonuçlar doğurmayacaktır."
“Toplumda sistematik olarak oluşturulan ve idol olarak gösterilen eziklik psikolojisi düzleminde, batılı toplum mühendislerinin yöntemleri kullanılarak “Ilımlı İslam” projesi uygulamaya konmuştur" diyen Yakut, "Bu açıdan Fetullah Gülen’in sıkıyönetimin uygulandığı bir dönemde güya kaçak ama oldukça rahat bir şekilde faaliyetlerini sürdürmesi ve alt yapısını oluşturmasını iyi anlamak lazım. 80 darbesiyle toplumun sinir uçları olan Ülkücü Hareket ve Sosyal Demokratlar ezilmiştir. Sonraki süreçte rahmetli Özal ile birlikte Türkiye bir atılıma geçmişken PKK türemiş, türetilmiştir. 28 Şubatla birlikte yine toplumun önemli dinamiklerinden olan Milli Görüş hareketi ezilmiştir. Bu bağlamda gerek PKK gerek Paralel Yapı olağanüstü şartların, askeri vesayetin ürünüdür. Bu süreçte toplumun diğer bütün dinamikleri marjinalleştirilirken, Gülen’in önü açılmıştır. Nitekim Gülen 01.10.1980 tarihli yazısında “Ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz” diyerek, darbecilere olan sevdasını taçlandırmıştır“ dedi.
Sait Yakut, Paralel Yapı ile mücadele konusunda “Paralel yapıyla mücadele psikolojik olarak kazanılmıştır ancak asıl kazanım fikir bazında olmalıdır. Paralel yapı ile mücadele edecek, bu bağlamda siyaset yapacak kadroların çok net bir şekilde ehlisünnet olmaları, dil şuuru, tarih şuuru, coğrafya şuuru ve milli şuuru olan insanlar olmaları lazım. Bu bağlamda eğitim sistemi başta olmak üzere birçok sistem yeniden yapılandırılmalıdır. Devlet meslek sahibi, kendi değer yargılarına sıkı sıkıya sarılmış, fikren ve madden manipülasyona açık olmayan kadrolar yetiştirmek mecburiyetindedir. Aksi halde milletimizi bu paralelden kurtarıp, cehaletin ürettiği bir başka paralelin kucağını itmiş oluruz” diye konuştu.
Yakut açıklamasını şu sözlerle bitirdi:
"Ancak burada kesinlikle üst akılla müntesiplerin tefrik edilmesi lazım. Bu mücadeleyi adeta bir cadı avına döndürmek de doğru sonuçlar doğurmayacaktır."