Güncelleme Tarihi:
Zafer BARIŞ/KAYSERİ, (DHA)- ERCİYES Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Ali Cesur Onmaz, Kayseri ve İç Anadolu Bölgesi'nde buzağı hastalıklarında önemli artış kaydedildiğini ve ölümlerinin ülke ekonomisi açısından büyük önem oluşturduğunu bildirdi. Doç.Dr. Onmaz, "Yabancı ülkelerde buzağı ölüm oranı çok düşük. Bizde ise, bu oran çok yüksek. Bu nedenle gerek et fiyatları, gerekse et ithalatı her geçen gün artıyor" dedi.
Veteriner Hekim Doç.Dr. Ali Cesur Onmaz, bir hayvanın ortalama 280 gün karnında taşıdığı bir yavrunun basit nedenlerle kaybedilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Doç.Dr. Onmaz, özellikle yabancı ülkelerde buzağı ölüm oranı çok düşük iken, Türkiye'de bu oranın çok yüksek olduğunu ve bu nedenle son zamanlarda gerek et fiyatlarının, gerekse yabancı ülkelerden hayvan ithalatının arttığını vurguladı. Buzağılarda enfeksiyöz (bakteriyel, viral, paraziter ve mikotik) ve nonenfeksiyöz (beslenme ve metabolizma bozuklukları, vitamin, mineral madde, iz element yetersizlikleri, konjenital anomaliler) hastalıklara sık olarak rastlandığını belirten Veteriner Hekim Doç.Dr. Ali Cesur Onmaz, genellikle sütten kesmeden önce ishaller ve sütten kesildikten sonra solunum yolu enfeksiyonlarının daha çok gözlendiğini belirtti. Buzağı ishallerinde enfeksiyöz ajanların önemli olduğunu ve yeni doğan buzağı ishallerinde özellikle bakteri (E. Coli, Salmonella spp., Clostridium spp., Campylobacter spp.), virus (Corona, Rota, Toro, BVDV vb) ve paraziter (Cryptosporidium spp, Giardia spp, Eimeria spp.) enfeksiyöz etkenlerin yanında üşütme, transport, stres, ıslak altlık, iz element noksanlıkları, elverişsiz bakım koşulları ve yetersiz süt alımı gibi nonenfeksiyöz nedenlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydetti.
Sütten kesilme öncesi ya da çoğunlukla sütten kesilme sonrası buzağıların solunum yolu hastalıklarının, çok faktörlü bir enfeksiyon olduğunu ve buzağı pneumonilerinde bakteriler (Mannheimia haemolytica, Pasteurella haemolytica, Histophilus somni önceleri Haemophilus somnus, Haemophilus somnus ve Mycoplazma bovis), viruslar (IBR, BVDV, BRSV, PI3, Adenovirus) gibi enfeksiyöz etkenlerin yanında çevresel risk faktörlerinin (Transport, dehidrasyon, kötü besleme, bakım koşulları, toz, ısı, soğuk, su, yem) oldukça önemli rol oynadığını ve bazen de bu etkenlerin tedavisi çok zor olan “Kompleks Solunum Yolu Hastalığı”na (Bovine Respiratory Disease Complex) yol açtığını bildirdi. Onmaz, bu ölümlerin önünde geçmek için hastalık yapan etkenin erken teşhisin yanında, kaybedileni yerine koymak (ishallerde elektrolit ve bikarbonat) ve desteklemek, antibakteriyel ve antiprotozoal tedavi, yeterli ve uygun beslemeninde oldukça önemli olduğunu ve böylelikle erken müdahelenin hayat kurtarıcı olabildiğini söyledi.
Özellikle buzağı ishalleri ve solunum sistemi hastalıklarında laboratuvardan alınan antibiyogram sonucuna göre antibiyotik uygulanmasının direnç gelişimi ve tedavi başarısı açısından son derece önemli olduğunu ve hayvanların havası bol, temiz olan altlıklı ayrı bölümlere alınmasının olumlu sonuçlar verdiğini belirten Veteriner Hekim Doç.Dr. Ali Cesur Onmaz, şunları söyledi:"
Bu tür hastalıklarından korunmak için sürü sağlığı ve yönetimi oldukça önemlidir. Özellikle hijyen ve hayvan refahı (buzağıların bulunduğu yerin temiz ve kuru olması), gebe ineklerin aşılanması (işletmede görülen problemlere bağlı olarak üretilecek otojenik aşılar ya da ölü veya modifiye canlı aşılarla 2 doz buzağılamadan 2-3 ve 6-8 hafta önce her yıl kas içi ya da deri altı), ağız sütünün (Kolostrum) miktarı (doğumdan ilk 6 saat içerisinde en az vücut ağırlığının %5’i, 4 litre) ve kalitesi (Kolostrometre 10mg/ml IgG ) ile birlikte aynı zamanda göbek kordonu bakımı (doğum olur olmaz göbek kordonunu ve çevresinin iyotlu solüsyonlar ile temizlenmesi) hayat kurtarıcı olabilmektedir. Ağız sütü verilirken yanında başka gıda maddelerinin verilmemesine dikkat edilmelidir. Ayrıca ağız sütü kolostrumda IgG miktarının yüksek olmasının ağırlık ve besleme kazancı, ölüm oranının (mortalite) azalması ve bununla birlikte tedavi masraflarının yüksek olmaması gibi avantajları olduğu göz ardı edilmemelidir."
Doç.Dr. Onmaz, diğer gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında Türkiye'de buzağı ölümlerine bağlı olarak ciddi ekonomik kayıplar yaşandığını ve bu tür kayıpların önüne geçmek için başta aşılama programları olmak üzere, hayvan refahı ve hijyeni, kaliteli, yeterli miktarda ağız sütü verilmesi, doğumu takiben uygun hiperimmun serumların verilmesi, özenli göbek kordonu bakımı ile birlikte eğitimli yetiştiriciler tarafından hayvanlara gösterilecek ilgi ve sevginin çok önemli olduğunu bildirdi. Onmaz, "Sürü sağlığı ve yönetimi konusunda gerekli adımların ivedilikle atılması gerekiyor. Yakın gelecekte alınacak önlemlerle ülke hayvancılığımızın istenilen noktaya gelmesini ümit ediyorum" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI