"Terör Örgütlerinin Yurtlarda Kalan Çocuk Üzerinden Yaptıkları Hesaplar Bozuluyor"

Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Av. Mehmet Cengiz’in Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile imzalanan protokol hakkındaki yaptığı açıklamasında, "terör örgütlerinin yurtlarda kalan çocuklar üzerinden yaptıkları hesaplar bozuluyor" dedi.
Deniz Feneri derneği Genel Başkanı Av. Mehmet Cengiz, “1998 yılından bu yana ihtiyaç sahibi ailelerin maddi manevi ihtiyaçlarını karşılayan Deniz Feneri Derneği, “Yuvasız Kuşlar” projesi ile imkânsızlıklar sebebiyle, birlikte yaşayamayan aileleri bir araya getiriyor. Bu amaçla, Deniz Feneri Derneği ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında bir işbirliği protokolü imzalandı" diye konuştu.
Cengiz, "Protokolle, ekonomik yoksunluk nedeniyle dağılmış ailelerin, ayni-nakdi destek sağlanarak bir araya getirilmeleri hedefleniyor. Ayrıca mevcut “Çocuk Evleri”nin fiziki şartlarına da katkı sağlanacak. İmzalanan işbirliği protokolü kapsamında projeye uygun aileler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlükleri’nce Deniz Feneri Derneği’ne bildirilecek. Dernek ise belirlenen dağılmış aile fertlerini aynı çatı altında toplayarak, sosyo-ekonomik anlamda yeterli duruma gelene kadar yardıma devam edecek" diyerek şu şekilde konuştu:
"Lakin bir kısım basın birkaç gündür bu konuyu çarpıtarak asılsız yayınlar yapmakta.
Çocukların korunmasından sorumlu olan devletin bu sorumluluğu Deniz Feneri’ne devrettiği, skandal bir protokole imza attığı yönündeki haberler ile halkımızın zihinleri karıştırılmak istenmektedir.
Bu ortak projeyle, toplumda parçalanmış aile sayısının en aza indirilmesi hedeflenmektedir.
Çocukların himayesi devlete aittir. Dernek sadece çocuğa anne ve babası ile birlikte yaşayacağı sıcak bir yuva kuracaktır.
Yetiştirme yurtlarından bazı gençlerin, teröre yardım ve yataklık yapan yasadışı örgütler tarafından kandırılıp istismar edildiklerini, yasa dışı gösterilerde kullanıldıklarını ve bu sebeple de hapse düştükleri haberlerini medyadan takip ediyoruz.
Yurtlarda büyüyen çocukların psikolojik ve sosyal sebeplerle terör örgütleri için kullanılabilir potansiyelde gençler olarak görüldüğü anlaşılıyor.
Taş ve molotof attırılarak yasadışı gösterilerde kullanılan gençleri sıcak bir aile ortamına kavuşturmanın, onları anneleri ve kardeşleri ile buluşturmanın neresi sakıncalıdır?
Yuva kurmak kutsal bir görev, dağılmış yuvaları yeniden ihya etmek ise daha da güzel bir iştir. Devlet herhangi bir sorumluluğunu Deniz Feneri’ne devretmemektedir. Devletin son yıllarda binlercesini hazırladığı sevgi dolu yuvalardan bazılarına küçük bir katkıda bulunma çabasındayız.
Bu çalışmamızın haberini çarpıtarak yazan, öküz altında buzağı arayan, önündeki metni anlamak için zahmet etme lütfunda bulunmayan medya mensuplarını kınıyoruz.”