Güncelleme Tarihi:
Cafer ZENGİN/KAYSERİ, (DHA) - NEVŞEHİR’de, 24 haftalık hamileyken, dış gebelik nedeniyle bebeğinin alınması gerektiği söylenen Didem Taşkan, farklı doktora başvurdu. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökalp Öner'in, sezaryenle bebeği dünyaya getirmesi üzerine Taşkan ailesi, oğullarına doktorlarının adı ve soyadından oluşan 'Gökalp Öner' ismini verdi.
Nevşehir’de yaşayan Didem Taşkan (30), dış gebelik nedeniyle eşi İbrahim Taşkan ile birlikte doktora başvurdu. Çift, gittikleri hastanenin doktorundan hamilelik sürecinin sıkıntılı geçeceğini, hem Didem Taşkan'ın hem de bebeğin ölüm riski olduğunu öğrendi. Doktorun, kendisine bebeği karnından almak zorunda olduklarını söylemesi üzerine Taşkan, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökalp Öner'e gitti. Taşkan'a, 24 haftalık gebeyken, başvurduğu Doç. Dr. Öner tarafından doğumun gerçekleştirilebileceği söylendi. Takip sürecinin ardından sezaryenle bebeğini dünyaya getiren Didem Taşkan ile eşi, oğullarına, doğumu gerçekleştiren doktorun adı ve soyadından oluşan Gökalp Öner ismini verdi.
Bebeğinin de kendisinin de sağlıklı olduğunu belirten Didem Taşkan, "24 haftalık olan bebeğim için 'En kısa sürede almamız gerekiyor' dendi. Hastanede yattım; ama daha sonra aniden fikrimi değiştirdim ve Doç. Dr. Gökalp Öner’e başvurdum. Gökalp hoca, sıkıntı olmadığını ve sağlıklı bir şekilde doğum yapabileceğimi söyledi. Daha sonra doğum süreci gerçekleşti ve bana dendiği gibi bir sıkıntı olmadı. Bu konuda, hocama çok teşekkür ediyorum. Bu nedenle çocuğuma da onun ismini verdim ve çocuğumun adını Gökalp Öner Taştan koydum. Önce ismini farklı düşünüyordum; ama bu olaydan sonra hocamızın ismini koyduk. Kendisine teşekkür ediyorum; çünkü beni günlerce endişe ve korkusunu yaşadığım bir sorundan kurtardı” dedi.
'JEST YAPTILAR'
Doğum sürecini takip eden ve doğumun sağlıklı olarak yapılmasını sağlayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Öner ise Taştan’ın kendisine başvurduğunda endişeli ve sıkıntılı olduğunu söyledi. Öner, “Didem hanıma hem bebeğinin hem de kendisinin hayatını kaybedeceği bilgisi verilmişti. Hem kendini hem de bebeğini kaybetme korkusu vardı. 7’nci gebelik ve önceki sezaryenler biraz riskli gebelikler. Bebeğin eşi, rahmin ön kısmına yerleşmişti ve rahmi tamamen kaplıyordu; ama biz, bu süreci güzel bir şekilde takip ettik. Düzenli kontrol ettik. Kendisi ile hemen hemen her gün görüştük. Büyük bir travma yaşamış ve psikolojik olarak da etkilenmişti. Sürekli takip ettik ve bebeği dünyaya getirdik. Sezaryenler, basit bir ameliyat olarak görünse de bazı durumlarda zor hale gelebiliyor. Onun için her duruma doktorun kendisini hazırlaması gerekiyor ve bu donanımı kendisinde görmesi gerekiyor. Didem hanımın da ona göre ameliyatlara girmesi gerekiyordu ve biz de o donanımları hazırlayıp, ameliyatı başarılı şekilde gerçekleştirdik. Aile de hem benim adımı hem de soyadımı bebeğe verdiler, jest yaptılar. Ben de kendilerine teşekkür ediyorum. Kendisi de çok sağlıklı, bebek de çok sağlıklı. Bize bunlar mutluluk veriyor” diye konuştu.
FOTOĞRAFLI