Güncelleme Tarihi:
KAYSERİ, (DHA)- KAYSERİ Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Doç.Dr. Muzaffer Keklik, sağlık sorunu olanların oruç tutmaması gerektiğini söyleyerek, risk guruplarını açıkladı.
İç Hastalıkları ve Hematoloji uzmanı Doç.Dr. Muzaffer Keklik, bu yıllarda oruç tutulacak sürenin oldukça uzun olduğunu anlatırken, "Sahur ve iftar arası yaklaşık 17 saat sürmekte. Dolayısıyla hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı ve kanser gibi sağlık sorunu olanların doktora danışmadan oruç tutmamaları gerekir” dedi. “Diyabet hastalarının oruç tutması çok risklidir” diyen Muzaffer Keklik, “Çünkü kan şekeri düşmesi (hipoglisemi) ihtimali 10 kata kadar artmıştır. Terleme, baş dönmesi, sinirlilik gibi belirtilerle ortaya çıkan hipoglisemi acil müdahale edilmediği takdirde, bilinç kaybı ve koma gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Ayrıca insülin ve diğer diyabet ilaçlar kullanılırken, günde 5 öğün (az az, sık sık) yemek yenmesi gerekir. Bu nedenle diyabet hastaları oruç tutmamalıdır” diye konuştu.
Kayseri Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Muzaffer Keklik, yaptığı açıklamada, hipertansiyonun, kalp yetmezliği veya koroner arter hastalığı olup da gündüz ilaç kullanması gereken hastaların da oruç tutmaması gerektiğini anlattı. Keklik, şöyle dedi:
"Bu senelerde ramazan ayı yaz mevsimine denk geldiği için oruçlularda aşırı su kaybı olabilir. Vücut aşırı derecede su kaybettiğinde başta böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında bozulma olmak üzere birçok rahatsızlık oluşabilir. Bu nedenle karaciğer ve böbrek hastalığı olanlar da dikkat etmelidir. Kanser tedavisi gören hastaların ise bağışıklık sistemi zayıflamış olduğu için ve belli aralarla kemoterapi alacakları için, oruç tutmamaları gerekir. Bunların dışında, mide, barsak sistemi rahatsızlığı olanlar ile anemi, migren gibi nedenlerle tedavi gören hastalar, ilaçlarını iftar veya sahurda alarak günlük yaşantılarını sorunsuz sürdürebiliyorlarsa oruç tutabilirler. Mide şikayeti olanlar, yemekten hemen sonra uzanma ya da yatma pozisyonunu almamalı .Oruç tutanların mutlaka sahura kalkması gerekir. Sahurda sebze, kahverengi ekmek, bulgur gibi kompleks karbonhidratlar ve meyve, yulaf, baklagil gibi lifli gıdalar yenmeli, yani yavaş sindirilen gıdalar tüketilmelidir. İftarda da bir anda çok yemek yenmemeli, iftar ile sahur arasında az miktarda 1-2 seferde ve hafif yemekler yenmeli. Ağır yağlı ve kızartma türü yemeklerden uzak durulmalı. Haşlama, fırında veya ızgara tercih edilmeli. Tatlı tercih edilecekse, çok yağlı ve çok şekerli tatlılar yerine hafif sütlü tatlılar yenmeli. İftardan 2 saat sonra meyve yenebilir. Kafeinli ve asitli içeceklerden uzak durulmalıdır. Yemeklerden sonra, sade maden suyu içmek yararlıdır.”