Güncelleme Tarihi:
KAYSERİ, (DHA) - ORTOPEDİ ve Travmatoloji doktoru Mustafa Arık, kırılan kemiklerin iyileşme sürecini hızlandırmak için yeterli ve dengeli beslenme ile doğru uygulamalar büyük önem taşıdığını belirterek, "Sigara, diyabet hastalığındaki yüksek kan şekeri, hormonal bozukluklar, damar problemleri, steroidler ya da bağışıklık sistemini bozan diğer ilaçlar ve kırık bölgesinde görülebilecek iltihaplar kırık iyileşmesinin olumsuz etkiliyor" dedi.
Op. Dr. Mustafa Arık, kemiklerin, insan vücudunda kendini tamamen onarabilen nadir organlar arasında olduğunu ve kemikteki kırıkların iyileşmesinin birçok faktöre bağlı olduğunu söyledi. Dr. Arık, "Büyüme, antioksidanlar, kemiği yıkan ve tekrar yapan hücreler, hormonlar, aminoasitler ve sayısız besin maddeleri ile yeterli kan dolaşımı kemiğin iyileşmesinde önemli role sahiptir. Kemiklerde kırık oluştuğu an onarım süreci başlar. Kırık kemiklerin iyileşmesi üç evreye ayrılır. Yangı yani inflamasyon evresi ilk evredir ve kemiğin kırılması ile başlar, birkaç gün devam eder. Kırık çevresinde kemik ve çevre dokulardaki damarlarından sızan kan ile bir pıhtı oluşur ve cilt üzerinde morluk ortaya çıkar. Halk arasında kangren olma belirtisi olarak bilinen morluk, aslında iyileşmenin bir göstergesidir. Kırığı tamir edecek olan hücrelerin, kırık bölgesine toplanması nedeniyle morluk oluşur. Bu süreçte hücreler arası iletişimi sağlayan sinyal molekülleri salınmaya başlar ve ortamda kemik üreten (osteoblast) ve kıkırdak üreten (kondroblast) hücreleri ortaya çıkar. Takip eden birkaç hafta boyunca osteoblast ve kondroblast hücreleri kemik dokuyu üretmekle meşgulken osteoklastlar da (kemik yıkım hücreleri) bölgedeki kemik atıklarını temizler" ifadelerini kullandı.
Kemikteki kırığın iyileşmesinde ikinci evrenin tamir evresi olduğunu kaydeden Dr. Mustafa Arık, şunları kaydetti:
"Bu evre, kırık oluşumundan yaklaşık 2 hafta sonra başlar. Bu evrede osteoblastların ve kondroblastların ürettikleri proteinler, üzerlerine kalsiyum minerali çökmesi ile sertleşmeye başlar ve ‘yumuşak kallus’ denilen kırığı sabitlemekle görevli yapı ortaya çıkar. Yeni oluşan yumuşak kallus dokusu 6-12 hafta aralığında sertleşerek, yük taşıyabilir duruma gelen sert kallusa dönüşür. Doktorların, ‘kemiğiniz iyileşmiş’ söylemi aslında ‘sert kallus’ oluştuğu anlamına gelir. Üçüncü evre ise kemiğin eski haline dönüşmesi için gereken yeniden yapılanma (remodelling) evresidir ve aylarca devam eder.2
'Kelle-paça çorbası gerçekten kırık iyileşmesine faydalı bir gıda mıdır?’ sorusunu her ortopedi uzmanının duyduğunu ifade eden Arık, "Bu sorudan önce, ‘kırıkların iyileşme sürecinde, vücudumuza nasıl destek oluruz?’ sorusunun yanıtı bulunmalıdır. Aslında vücut iyileşme işlevini zaten yapmaktadır. Sigara, diyabet hastalığındaki yüksek kan şekeri, hormonal bozukluklar, damar problemleri, steroidler ya da bağışıklık sistemini bozan diğer ilaçlar ve kırık bölgesinde görülebilecek iltihaplar kırık iyileşmesinin olumsuz etkilemektedir. Bu süreçte sigara mutlaka bırakılmalı, diğer tıbbi durumlar konusunda doktora danışılmalıdır" dedi.
Kırıkların geç iyileşmesinde bir diğer faktörün ise yetersiz beslenme olduğunu vurgulayan Dr. Mustafa Arık, "Kırıkların iyileşmesi yüksek enerji gerektiren bir işlemdir. Sağlıklı bir yetişkinde günlük enerji ihtiyacı 2 bin 500 kalori civarındayken, birden fazla kırığı olan ve yataktan kalkamayan bir erişkin için bu ihtiyaç 6 bin kaloriye kadar çıkmaktadır. Ayrıca onarım süreci olan kırıkların iyileşmesi için kemik dokunun önemli bir kısmını oluşturan kollajen adlı proteine vücudun ihtiyacı vardır. Günlük protein alımını sadece 10-20 gram arttırmanın bile kırık iyileşmesini hızlandırdığına dair çalışmalar bulunmaktadır. Kelle-paça çorbasının içinde de, kemik yapısında bulunan kollajen proteini ve kalsiyum bol miktarda bulunmaktadır. Beyinde bulunan sinir hücreleri, organların gelişmesini uyaran proteinler içermektedir. Laboratuvar ortamında yapılan çalışmalarda ise kemik hücreleri üzerine beyin dokusu eklendiğinde, kemik hücrelerinde hızlı bir çoğalma olduğu görülmüştür" dedi.
Dr. Mustafa Arık, kırığın, beraberinde serbest oksijen radikalleri de açığa çıkardığından E vitamini gibi anti-oksidanların, hem antioksidan hem de kollajen yapımı için gerekli C vitamininin ve kalsiyum emilimini arttıran D vitamininin bu süreçte faydalı olacağını da belirtti. Arık, "Yine kemik dokusunun en önemli minerali olan kalsiyumu içeren yoğurt, süt, peynir gibi besinlerde sürece destek olacak besinlerdir. Yapılan çalışmalarda; balık yağı, havuç ve domateste bulunan likopen, maydanoz, yabanmersini, siyah çay, kakao ve yerfıstığında bulunan flavonoidlerin tüketilmesinin kırıkların iyileşmesinde önemli role sahip olduğu tespit edilmiştir" dedi.
FOTOĞRAFLI