Güncelleme Tarihi:
KAYSERİ (AA) - ESMA KÜÇÜKŞAHİN - Acıbadem Kayseri Hastanesi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Büyükçelik, çevresel faktörlerin kanseri tetiklediğini belirterek, "Kullandığımız otomobiller ne kadar donanımlıysa o kadar çok elektromanyetik radyasyon içeriyor. Bunun zararını şu an için çok iyi bilmiyoruz ancak ne kadar ilkel bir otomobil kullanırsak o kadar sağlıklı" dedi.
Büyükçelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fiziksel aktivitenin kanserden korunmada önemli olduğunu, bu aktivitenin düşmesinin obeziteyi artırdığını, obezitenin insülin direncine etki ettiğini, bunun sonucu olarak da diyabetin, hipertansiyonun ve beraberinde kanserin geliştiğini söyledi.
Kanserin çevresel faktörleri arasında yer alan radyasyonun hastalığa etkisine dikkati çeken Büyükçelik, özellikle cep telefonunun beyindeki bazı tümörleri arttırdığının belirlendiğini, elektromanyetik radyasyonun diğer hücrelere ne kadar zarar verdiğinin tam olarak bilinmediğini ifade etti.
Büyükçelik, insanların cep telefonunun yanı sıra mikrodalga fırın, kablosuz internet, bilgisayar gibi pek çok radyasyon yayan eşyayla iç içe yaşadığını belirtti.
Hastalıkların oluşmasındaki nedenlerin zaman içinde anlaşıldığını ifade eden Büyükçelik, şunları kaydetti:
"Bir zamanlar alüminyum yaygın kullanılıyordu, zararı bilinmiyordu. Yıllar sonra alüminyumun Alzheimer'a neden olduğu ortaya çıktı. Kullandığımız maddelerin zararları ancak bir jenerasyon tamamlandıktan sonra ortaya çıkıyor. Evlerimizde, ofislerimizde elektromanyetik radyasyon içeren pek çok eşyayla iç içeyiz. Beş kişilik bir ailede neredeyse herkesin elinde cep telefonu var. Kullandığımız otomobiller de ne kadar donanımlıysa o kadar çok elektromanyetik radyasyon içeriyor. Bunun zararını şu an için çok iyi bilmiyoruz ancak ne kadar ilkel bir otomobil kullanırsak o kadar sağlıklı."
- D vitamini eksikliğine dikkat
Prof. Dr. Büyükçelik, bazı kanser türlerinde D vitamini eksikliğinin de önemli etkisi olduğunu vurguladı. D vitamininin güneşten sağlandığını anımsatan Büyükçelik, "Yapılan araştırmalarda görüyoruz ki güneş ışığından yararlanmamak pek çok kanser türüyle ilişkili" dedi.
Toplumu D vitamininin önemi açısından uyarmak gerektiğini belirten Büyükçelik, "Ofislerde çalışanların D vitaminininden yeterince yararlanamadığını görüyoruz. Akciğer adeno kanseri, prostat, kalın bağırsak, meme kanseri gibi kanser türlerinin D vitamini eksikliği olan kişilerde görülme olasılığı daha fazla. Günlük 15-20 dakika güneşe maruz kalmak lazım. Güneş ışığı hem kanserojen hem anti kanserojen. Bu nedenle dengeyi iyi tutturmak lazım, tabii ki güneş ışınlarının yoğun olduğu dönemde almak tehlikeli" diye konuştu.
D vitamininin kemik erimesinden koruduğuna dikkati çeken Büyükçelik, "Hafta sonları artık insanlar 'hadi gezmeye gidelim' diyor ancak kırlar, parklar, bahçeler yerine alışveriş merkezlerine gidiliyor. Güneş ışığı yani D vitamini, kemik erimesine karşı koruyucu etki içeriyor. Hücrenin farklılaşmasında, iyi yönde diferansiye (farklılaşma) olmasında önemli role sahip. Eksik olunca hücrenin başkalaşması hızlanabiliyor" ifadelerini kullandı.