Güncelleme Tarihi:
KAYSERİ, (DHA) - KAYSERİ Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, Berat sözü “Berâet” kelimesinin kısaltılmış şeklidir. Borçtan, suç ve cezadan, hastalıktan kurtulmak anlamına geldiğini belirterek, ''Hiç şüphesiz ki Beratın en derin anlamı af ve bağışlanmadır'' dedi.
Müftü Güven, 10 Mayıs 2017 Çarşamba gününü Perşembe gününe bağlayan gecenin (Kameri aylardan Şaban ayının ondördüncü gününü onbeşinci gününe bağlayan gece) Berat gecesi olduğunu belirterek, ''Berat sözü “Berâet” kelimesinin kısaltılmış şeklidir. Borçtan, suç ve cezadan, hastalıktan kurtulmak anlamına gelir. Buna göre “ Berat Gecesi “ günahlardan kurtuluş gecesi demektir. Bu gecenin Müslümanlar tarafından saygı ve coşkuyla kutlanmasının sebebi de budur. Bu geceye mağfiret gecesi de denmektedir. Çünkü bu gece Cenab-ı Hak pek çok kulunu affedecektir. Hiç şüphesiz ki Beratın en derin anlamı af ve bağışlanmadır. Sevgili Peygamberimiz (sav) bu gecede Allah’a çokça ibadet edilmesini, gündüzünde ise oruç tutulmasını tavsiye etmiş ve bu gece güneş batınca Allah Teâlâ’nın dünyaya rahmetiyle tecellî ederek fecre kadar: (Bağışlanmak dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Belâya dûçar olan yok mu, ona afiyet vereyim) buyurduğunu bizlere müjdelemiştir'' ifade etti.
Açıklamasında, ''Berat’ın yegâne sahibi Yüce Rabbimizdir. Bununla birlikte her insanın beratı kendi elindedir'' diyen Güven, şunları bildirdi:
''Zira bu dünyada ektiklerimizi öte dünyada biçeceğiz. Kalbimizi iman nuruyla aydınlattığımızda gerçek mutluluğa kavuşuruz. Ömrümüzü ibadet ve taatle geçirdiğimizde gönül huzurunu yakalarız. Nefsimizi terbiye edip ahlakımızı güzelleştirdiğimizde Yüce Rabbimizin rızasına erişiriz. Unutmayalım ki bizler Cenab-ı Hakk’a bir adım yaklaşırsak O bizlere bin adım yaklaşır. Hata ve günahlarımızdan nasuh bir tövbe ile uzaklaşırsak Allah’ın mağfireti bizleri kuşatır. Kalbimizden kin, nefret, haset, öfke ve düşmanlık duygularını atıp af yolunu tutarsak Yüce Rabbimiz bizleri affına mazhar kılar. Kendimiz için istediğimiz güzellikleri başkaları için de isteyebilirsek Cenab-ı Hakk bizlere tüm güzellikleri ihsan eder. Mazlum ve mağdurların, zorda ve darda kalmışların imdadına yetişebilirsek Allah Teâla da bizlere yardım eder. Dua, niyaz ve yakarışlarımıza sadece nefsimizi değil, eşimiz, çocuklarımız, ailemiz, ana-babamız, geçmişlerimiz, akrabalarımız, komşularımız, bütün kardeşlerimiz ve tüm insanlığı katabilirsek, duamızda herkesin iyiliğini ve selametini talep edebilirsek, Yüce Rabbimiz niyazlarımızı karşılıksız bırakmaz. Nefsimizin bitmek tükenmek bilmeyen arzularına, hırslarına, tutkularına, heva ve heveslerine gem vurabilirsek Cenab-ı Mevla bizlere gerçek özgürlük beratımızı verir. Allah’ın emirlerini hürmet, muhabbet ve tazimle yerine getirip yasaklarını Allah için terkedebilirsek; içinde yaşadığımız kâinata, çevreye, tabiata ve tüm mahlûkata rahmet nazarıyla bakıp şefkat ve merhamet gösterebilirsek Merhametlilerin En Merhametlisi her zaman bizlere rahmetiyle muamele eder.''
Böyle önemli ve mübarek bir gecenin feyz ve bereketinden faydalanmak için, akraba ve dostlarla tebrikleşmeli, fakir ve yoksullar görüp gözetilmeli, günahlara tövbe ve istiğfar ederek Allah'a dua ve niyazda bulunulması gerektiğini vurgulayan Müftü Güven, ''Bu geceyi ibadet ederek, Kur’an-ı Kerim okuyarak, dua ve istiğfar ederek ve özel ibadetlerimizle değerlendirmeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, yurt dışındaki millet varlığımızın, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ve tüm İslâm âleminin mübarek Berat Kandillerini tebrik ediyorum. Berat Kandili vesilesiyle beratımızın önünde duran her türlü engeli bertaraf ederek birbirimizin beratına yardımcı olmayı, Suriye ve Irak başta olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında akan gözyaşının bir an önce dinmesini, Ramazan-ı şerife barış, huzur ve güven içinde kavuşmayı Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum'' dedi.
FOTOĞRAFLI