Güncelleme Tarihi:
KAYSERİ, (DHA) - MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) Kayseri İl Başkanı Serkan Tok, 12 Eylül 1980 darbesinin 38. yıldönümünde yazılı bir açıklama yaptı. Tok, Ne olursa olsun meşru olmayan bir eylemi desteklemek mümkün değildir. Demokrasi ve milli iradenin olduğu bir yerde, sorunların çözümü de yine demokratik yollarla olmalıdır" dedi.
12 Eylül ile ilgili yaptığı açıklama yapan MHP Kayseri İl Başkanı Tok, " Bugün, 1960 ve 1971 de yaşanan askeri müdahalelerin ardından 12 Eylül 1980 de askeriyenin yönetime el koyması ile vuku bulan üçüncü askeri darbenin 38. yıldönümüdür. Bu müdahale ile ülkemizin gelişim süreci sekteye uğramış ve gelişmişlik açısından yıllarca geriye gidilmiştir. Bu duruma şüphesiz en çok, ülkenin birlik ve beraberliğini bozmayı kendine görev edinmiş, iç ve dış mihraklar sevinmiştir. Ne olursa olsun meşru olmayan bir eylemi desteklemek mümkün değildir. Demokrasi ve milli iradenin olduğu bir yerde, sorunların çözümü de yine demokratik yollarla olmalıdır. 1944’de işkence görende, şehit edilen de Türk Milliyetçileri idi, en ağır bedeli ödeyenler de biz olduk. Bir de bunlar yetmezmiş gibi 12 Eylül’de, yok edilmeye çalışıldık. Ülkücüleri, yıllar sonra bir kez daha suçlamaya kalkışmak aşağılık bir anlayıştan ibarettir.12 Eylül’ün tüm yönleri ile müsebbipleri, bugün utanmadan mağdur rolünü de oynamaktadırlar. Bizler her dönem ezilmeye, yıldırılmaya ve öldürülmeye çalışılan bir hareketin mensupları olarak, acılarımızın bizlerin rütbeleri olduğuna inanıyoruz. ” dedi.
Ülkücü Hareketin ortaya çıktığı günden bugüne kadar Türk Devleti’nin mevcudiyeti için fikri mücadele verdiğini ifade eden Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanı Volkan Çolak'da 12. Eylül'ün yıldönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada , “ Devletimiz ve aziz milletimiz tarih boyunca çeşitli sınavlardan geçmiş, bütün tehlikeleri bertaraf etmiştir. 12 Eylül 1980 öncesi yaşanan olaylarda da Türk topraklarında komünizmin pençelerinden korunma refleksi gösterilmiştir. O dönem yaşanan olaylar basit bir “sağ-sol” kavgası gibi gösterilmeye çalışılsa da devletimiz o dönem bölücülere karşı varoluş mücadelesi vermiştir. Bu mücadelede de en önde vatanın kahraman evlatları, Ülkücü ağabeylerimiz bulunmuştur. Emperyalizmle savaştığını iddia ederek komünizmin bayrağını sallayanlar, milletimize bir başka zararlı ve yabancı fikri musallat etmişlerdir. Kısacası asıl hedefin Türk Devleti olduğu görülememiş, gafillerin kızıl propagandalarına izin verilmiştir. Övünülerek tarafsız kalınmış ve bu affedilemez zafiyet 5 bin ülkücünün şehadetine vesile olmuştur. Ülkücüler 5 bin kere can verse de bir gün olsun ebed müddet diye bildiğimiz devletimize sırt dönmemiştir. Eğer ki devletini ve vatanını sevmek suçsa ülkücülerin, tek suçu budur. Ülkücü Hareketi tarih, vatan sevdalıları diye yazacaktır.Ülkücü hareket ve onun şerefli mensupları, Mete Han’dan, Osman Gazi’den, Mustafa Kemal Atatürk’ten, Başbuğ Alparslan Türkeş’ten aldığı bayrağı asla yere düşürmeyecektir. Bu vesileyle başta ülkücü şehitlerimiz olmak üzere Türklük için ve Türk Devleti için canını feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.” görüşlerine yer verdi
FOTOLU