Memur-sen Mısır’daki Cezaları Protesto Etti
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2015 15:43
MEMUR-SEN MISIR’IN SEÇİMLE İLK DEFA BAŞA GELEN CUMHURBAŞKANI MUHAMMED MURSİ VE ARKADAŞLARINA VERİLEN CEZALARI PROTESTO ETMEK AMACIYLA BASIN AÇIKLAMASI YAPTI.
Memur-Sen Mısır’ın seçimle ilk defa başa gelen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve arkadaşlarına verilen cezaları protesto etmek amacıyla basın açıklaması yaptı.
Son günlerde İslam aleminin her köşesinde Müslümanlara yönelik bir sindirme ve baskı programı uygulandığını ifade eden Memur-Sen İl Temsilcisi İrfan Kaşıkçıoğlu, “ Bu zulümlere sessiz kalmak ‘dilsiz şeytan olmak’ demektir” dedi.
“Ayrıca, Mısır’da iki sene kadar önce, ilk kez halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’ de yapılan bir darbe sonucu devrilmiş ve Müslüman halkın iradesine bir darbe indirilmiştir” diyen Kaşıkçıoğlu, “Mısır halkının özgür iradesine indirilen bu darbe aslında tüm Müslümanlara yapılmıştır. Bugün, İslam ülkelerindeki liderlerin asılarak şehit edilmesi, hapse mahkum edilmesi, dünyanın küresel aktörlerinin İslam fobisinin ‘kendine hak, Müslüman’a müstehak’ ikiyüzlülüğünün göstergesidir. Uluslararası kurumlar, demokrasi havarileri, insan hakları savunucuları, bilumum hakperestler bu şaşılıktan kurtulmalı, sözün erdem, ahlakın muhkem kanunları gereğince üzerine düşeni yaparak bu yargısız infazlara karşı ortak bir eylem planı belirlemelidir” şeklinde konuştu.
Son günlerde İslam aleminin her köşesinde Müslümanlara yönelik bir sindirme ve baskı programı uygulandığını ifade eden Memur-Sen İl Temsilcisi İrfan Kaşıkçıoğlu, “ Bu zulümlere sessiz kalmak ‘dilsiz şeytan olmak’ demektir” dedi.
“Ayrıca, Mısır’da iki sene kadar önce, ilk kez halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’ de yapılan bir darbe sonucu devrilmiş ve Müslüman halkın iradesine bir darbe indirilmiştir” diyen Kaşıkçıoğlu, “Mısır halkının özgür iradesine indirilen bu darbe aslında tüm Müslümanlara yapılmıştır. Bugün, İslam ülkelerindeki liderlerin asılarak şehit edilmesi, hapse mahkum edilmesi, dünyanın küresel aktörlerinin İslam fobisinin ‘kendine hak, Müslüman’a müstehak’ ikiyüzlülüğünün göstergesidir. Uluslararası kurumlar, demokrasi havarileri, insan hakları savunucuları, bilumum hakperestler bu şaşılıktan kurtulmalı, sözün erdem, ahlakın muhkem kanunları gereğince üzerine düşeni yaparak bu yargısız infazlara karşı ortak bir eylem planı belirlemelidir” şeklinde konuştu.