Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökalp Öner:
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2015 09:42
MEMORİAL
Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Gökalp Öner, anne adaylarının gebelik döneminde yaptırması gereken aşılar ve aşılar ile ilgili en çok sorulan sorular hakkında bilgi verdi. Öner, "Gebelik döneminde geçirilebilecek bazı hastalıklar, anne ve bebek sağlığı açısından yüksek oranda risk oluşturabiliyor. Ancak anne adaylarının önemli bir bölümü bebeğin zarar göreceği düşüncesi ile gebelikte aşılanma konusunda çekingen davranıyor. Oysa aşılar düşüğe yol açmadığı gibi bebeğe pasif bağışıklık sağlayarak, anne ve bebeğin bağışıklık sistemini güçlendiriyor" dedi.
Anne adaylarının gebelik döneminde yaptırması gereken aşılar ve aşılar ile ilgili en çok sorulan sorular hakkında bilgi veren Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Gökalp Öner, "Gebelik döneminde yapılan aşılar, yaşamı tehdit edebilen önemli hastalıklara karşı koruyuculuk sağlar, anne ve bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir. Anne adaylarının; tetanoz, difteri ve boğmacaya karşı aşılanması çok önemlidir. Yeni doğan bebeğin, bağışıklık kazanması için gebeliğin 27-36’ıncı haftasında anne adayının aşılanması gerekir. Bu haftalarda; tetanoz ve difteri toksoidi ile cansız boğmaca aşısı kombinasyonu önerilmektedir. Çünkü bebek doğar doğmaz yapılan aşıların ilk 6 aydaki bağışık etkisi yetersiz kalmaktadır. Gebeliğin son üç ayında yapılan grip aşısının, bebeğin ilk 6 ayında ateşli solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskini yüzde 36 oranında azalttığı belirlenmiştir. Aşılanmış anneden doğan bebekler konusunda yapılan araştırmalarda, grip insidansının (nüfusa göre hasta sayısı) yüzde 63 azaldığı tespit edilmiştir" ifadelerini kullandı.
Öner, "Gebelikte canlı aşı yapılmamalıdır. Canlı aşıların fetusu enfekte etme potansiyeli vardır. Gebelikte yapılamayan; kızamık, kabakulak, kızamıkçık, suçiçeği gibi aşılar, doğum sonrasında yapılabilir. Canlı aşı yaptıran anne adayı 4 hafta içinde gebe kalırsa, fetus üzerinde olası etkileri hakkında bilgilendirilmelidir. Canlı aşı yaptırıldıktan sonraki ilk 4 hafta gebelik planlamamalıdır. HPV ve hepatit aşısı ise gebelikte önerilmemektedir. Ancak yüksek riskli gruptaki anne adaylarının bu aşıları olması gerekir. Eşinde hepatit B olan, ilaç ve madde bağımlıları ile ailede hepatit B enfeksiyonu geçiren anne adayları bu grupta yer almaktadır. Öte yandan kolera, veba ve Japon ensefaliti gibi aşılar inaktive (ölü) aşılar olup ancak yüksek risk durumunda yapılabilir. Antraksa (şarbon) maruz kalmış gebe kadınlara ise aşı uygulanmalı ve 60 gün antibiyotik tedavisi verilmelidir. Zararlı etkisi henüz tespit edilmemiş tüberküloz aşısı da gebelikte önerilmemektedir. Gebelik planlayan hastalara MMR ve suçiçeği aşısı yaptırmaları önerilmelidir. Çünkü bağışıklık kazanmış bir anneden plasenta yoluyla bebeğe antikorlar geçmekte, bebek de pasif bağışıklık kazanmaktadır" şeklinde konuştu.
Anne adaylarının gebelik döneminde yaptırması gereken aşılar ve aşılar ile ilgili en çok sorulan sorular hakkında bilgi veren Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Gökalp Öner, "Gebelik döneminde yapılan aşılar, yaşamı tehdit edebilen önemli hastalıklara karşı koruyuculuk sağlar, anne ve bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir. Anne adaylarının; tetanoz, difteri ve boğmacaya karşı aşılanması çok önemlidir. Yeni doğan bebeğin, bağışıklık kazanması için gebeliğin 27-36’ıncı haftasında anne adayının aşılanması gerekir. Bu haftalarda; tetanoz ve difteri toksoidi ile cansız boğmaca aşısı kombinasyonu önerilmektedir. Çünkü bebek doğar doğmaz yapılan aşıların ilk 6 aydaki bağışık etkisi yetersiz kalmaktadır. Gebeliğin son üç ayında yapılan grip aşısının, bebeğin ilk 6 ayında ateşli solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskini yüzde 36 oranında azalttığı belirlenmiştir. Aşılanmış anneden doğan bebekler konusunda yapılan araştırmalarda, grip insidansının (nüfusa göre hasta sayısı) yüzde 63 azaldığı tespit edilmiştir" ifadelerini kullandı.
Öner, "Gebelikte canlı aşı yapılmamalıdır. Canlı aşıların fetusu enfekte etme potansiyeli vardır. Gebelikte yapılamayan; kızamık, kabakulak, kızamıkçık, suçiçeği gibi aşılar, doğum sonrasında yapılabilir. Canlı aşı yaptıran anne adayı 4 hafta içinde gebe kalırsa, fetus üzerinde olası etkileri hakkında bilgilendirilmelidir. Canlı aşı yaptırıldıktan sonraki ilk 4 hafta gebelik planlamamalıdır. HPV ve hepatit aşısı ise gebelikte önerilmemektedir. Ancak yüksek riskli gruptaki anne adaylarının bu aşıları olması gerekir. Eşinde hepatit B olan, ilaç ve madde bağımlıları ile ailede hepatit B enfeksiyonu geçiren anne adayları bu grupta yer almaktadır. Öte yandan kolera, veba ve Japon ensefaliti gibi aşılar inaktive (ölü) aşılar olup ancak yüksek risk durumunda yapılabilir. Antraksa (şarbon) maruz kalmış gebe kadınlara ise aşı uygulanmalı ve 60 gün antibiyotik tedavisi verilmelidir. Zararlı etkisi henüz tespit edilmemiş tüberküloz aşısı da gebelikte önerilmemektedir. Gebelik planlayan hastalara MMR ve suçiçeği aşısı yaptırmaları önerilmelidir. Çünkü bağışıklık kazanmış bir anneden plasenta yoluyla bebeğe antikorlar geçmekte, bebek de pasif bağışıklık kazanmaktadır" şeklinde konuştu.