KTO Başkan Yardımcısı Celal Hasnalçacı:
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2015 15:22
KTO
Kayseri Ticaret Odası (KTO) tarafından kamu ihale kurumu mevzuatı bilgilendirme semineri düzenlendi. Seminerde konuşan KTO Başkan Yardımcısı Celal Hasnalçacı, "Gelişmekte olan ülkelerin yatırım programlarına öncelik vermeleri gerekmektedir. Bu durum yatırımlara harcanan kaynakların sosyal beklentilere cevap verecek şekilde tasarruflu kullanılmasını beraberinde getirmektedir ancak bu şekilde harcamaların meydana getirdiği bütçe açıkları minimize edilebilmektedir" dedi.
Rifat Hisarcıklıoğlu konferans salonunda düzenlenen seminere KTO Başkan Yardımcısı Celal Hasnalçacı, Kamu İhale Uzmanı Nazım Yılmaz ve KTO üyeleri katıldı. Toplantıda açılış konuşması yapan KTO Başkan Yardımcısı Celal Hasnalçacı,"4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu 22 Ocak 2002 tarihinde 24648 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01 Ocak 2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kanunların yürürlüğe girmesiyle 2886 sayılı ihale yasası çerçevesinde uygulamada karşılaşılan sorunların çözümlenmesi ve AB entegrasyon sürecinin gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Kamu yönetimlerinin en önemli hususlarından birisi harcama kalemleri ve yetkileridir. Her kurumun harcama kalemlerinin adil ve mevzuata uygun şekilde yürütülmesinin önemi büyüktür. Dolayısıyla yapılan işlemlerin; mevzuata, adalet ve hakkaniyete uygun, vicdanları tatmin edecek bir şekilde etkili yürütülmesi esastır. Gelişmekte olan ülkelerin yatırım programlarına öncelik vermeleri gerekmektedir. Bu durum yatırımlara harcanan kaynakların sosyal beklentilere cevap verecek şekilde tasarruflu kullanılmasını beraberinde getirmektedir ancak bu şekilde harcamaların meydana getirdiği bütçe açıkları minimize edilebilmektedir. Bu amaçla ülkemizde yürürlükte olan ihale kanunuyla, ihtiyaçların zamanında, istenen kalitede ve en ucuz şekilde karşılanması hedeflenmektedir" diye konuştu.
Hasnalçacı ayrıca, "Rekabet unsurunun ön plana çıkmasıyla daha ucuza daha kaliteli iş satın alabileceği gibi, saydamlığın ön plana çıkmasıyla da rüşvet, hile gibi istismarların önünün kapatılması sağlanacaktır ancak, aşırı düşük ve yüksek fiyatlandırmalar, ihalelerin sağlıklı yürümesindeki en önemli engellerin başında gelmektedir. Yerli üretimin desteklenmesi amacıyla kamu alımlarının kullanılmasını sağlamaya yönelik çalışmalar, bu değişiklikler bağlamında yürütülmelidir. Uygulamada ortaya çıkan sorunlar giderilmeli ve AB müktesebatına uyum için yeni bir ihale kanunu üzerinde yapılan çalışmalar hız kazanmalıdır. Katılımcılığın, şeffaflığın ve güvenin sağlanması bakımından ihale mevzuatında değişiklikler yapılması da önem arz etmektedir" şeklinde konuştu.
Kamu İhale Uzmanı Nazım Yılmaz ise, "Bugün daha çok kamu alımlarındaki yeni gelişmelerin üzerinde duracağız. Eskiden idareler yapmış oldukları kamu harcamalarını sisteme yüklemedikleri için sıkıntı yaşıyorduk fakat artık bu sorunu yaşamıyoruz. Kamu alımı 2007 yılında 60 milyar TL iken şimdi 113 milyar TL’dir. 2014 yılı rakamlarında 113 milyar TL bir kamu alım büyüklüğü var. Bunun 97 milyar TL’si kanun kapsamındaki ihale sistemiyle alınmıştır. 8.4 milyar TL istisna yöntemiyle alınmış, 7.4’te de doğrudan temin ile yapılmıştır. İstisnada 8.5 milyar bir kamu alımı söz konusudur. İstisnayı çıkardığımızda yüzde 84 kamu alımı vardır. Bizim için önemli olan kamu kaynağının nasıl kullanıldığıdır. İhale usulleri açık ihale usulleri, belirli istekler arasında ihale usulü ve pazarlık ihale usulü olmak üzere üçe ayrılıyor. Belirli istekler arasında ihale usulünde rekabet daha fazladır. Rekabet düştüğü için pazarlık ihale usulü temel usullerden biri değildir. Rekabet arttıkça kamunun kazanımını görebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Sözlerini sürdüren Yılmaz, "Elektronik Kamu Alımları Platformunda (EKAP) ihale işlemlerinin tamamı, veri toplama, entegrasyonla vergi borçların sorgulanması, çerçeve anlaşmalarına dayalı münferit ihaleler yapılabiliyor. Bizim hedefimiz bütün tekliflerin elektronik ortamda alınması ve değerlendirilmesidir. Bunun için alt yapı hazır durumdadır. Bu sistem üzerinden yılda ortalama 100 bin civarında ihale yapılmaktadır. EKAP’a kaydolurken gerçek kişi mi, tüzel kişi mi bunun verileri ve email adresi girilmelidir. 2015 yılında sistem ilk açıldığında 40 bin kişi kayıtlıyken şuanda 100 bin civarında kişi kayıt olmuştur" diye konuştu.
Rifat Hisarcıklıoğlu konferans salonunda düzenlenen seminere KTO Başkan Yardımcısı Celal Hasnalçacı, Kamu İhale Uzmanı Nazım Yılmaz ve KTO üyeleri katıldı. Toplantıda açılış konuşması yapan KTO Başkan Yardımcısı Celal Hasnalçacı,"4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu 22 Ocak 2002 tarihinde 24648 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01 Ocak 2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kanunların yürürlüğe girmesiyle 2886 sayılı ihale yasası çerçevesinde uygulamada karşılaşılan sorunların çözümlenmesi ve AB entegrasyon sürecinin gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Kamu yönetimlerinin en önemli hususlarından birisi harcama kalemleri ve yetkileridir. Her kurumun harcama kalemlerinin adil ve mevzuata uygun şekilde yürütülmesinin önemi büyüktür. Dolayısıyla yapılan işlemlerin; mevzuata, adalet ve hakkaniyete uygun, vicdanları tatmin edecek bir şekilde etkili yürütülmesi esastır. Gelişmekte olan ülkelerin yatırım programlarına öncelik vermeleri gerekmektedir. Bu durum yatırımlara harcanan kaynakların sosyal beklentilere cevap verecek şekilde tasarruflu kullanılmasını beraberinde getirmektedir ancak bu şekilde harcamaların meydana getirdiği bütçe açıkları minimize edilebilmektedir. Bu amaçla ülkemizde yürürlükte olan ihale kanunuyla, ihtiyaçların zamanında, istenen kalitede ve en ucuz şekilde karşılanması hedeflenmektedir" diye konuştu.
Hasnalçacı ayrıca, "Rekabet unsurunun ön plana çıkmasıyla daha ucuza daha kaliteli iş satın alabileceği gibi, saydamlığın ön plana çıkmasıyla da rüşvet, hile gibi istismarların önünün kapatılması sağlanacaktır ancak, aşırı düşük ve yüksek fiyatlandırmalar, ihalelerin sağlıklı yürümesindeki en önemli engellerin başında gelmektedir. Yerli üretimin desteklenmesi amacıyla kamu alımlarının kullanılmasını sağlamaya yönelik çalışmalar, bu değişiklikler bağlamında yürütülmelidir. Uygulamada ortaya çıkan sorunlar giderilmeli ve AB müktesebatına uyum için yeni bir ihale kanunu üzerinde yapılan çalışmalar hız kazanmalıdır. Katılımcılığın, şeffaflığın ve güvenin sağlanması bakımından ihale mevzuatında değişiklikler yapılması da önem arz etmektedir" şeklinde konuştu.
Kamu İhale Uzmanı Nazım Yılmaz ise, "Bugün daha çok kamu alımlarındaki yeni gelişmelerin üzerinde duracağız. Eskiden idareler yapmış oldukları kamu harcamalarını sisteme yüklemedikleri için sıkıntı yaşıyorduk fakat artık bu sorunu yaşamıyoruz. Kamu alımı 2007 yılında 60 milyar TL iken şimdi 113 milyar TL’dir. 2014 yılı rakamlarında 113 milyar TL bir kamu alım büyüklüğü var. Bunun 97 milyar TL’si kanun kapsamındaki ihale sistemiyle alınmıştır. 8.4 milyar TL istisna yöntemiyle alınmış, 7.4’te de doğrudan temin ile yapılmıştır. İstisnada 8.5 milyar bir kamu alımı söz konusudur. İstisnayı çıkardığımızda yüzde 84 kamu alımı vardır. Bizim için önemli olan kamu kaynağının nasıl kullanıldığıdır. İhale usulleri açık ihale usulleri, belirli istekler arasında ihale usulü ve pazarlık ihale usulü olmak üzere üçe ayrılıyor. Belirli istekler arasında ihale usulünde rekabet daha fazladır. Rekabet düştüğü için pazarlık ihale usulü temel usullerden biri değildir. Rekabet arttıkça kamunun kazanımını görebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Sözlerini sürdüren Yılmaz, "Elektronik Kamu Alımları Platformunda (EKAP) ihale işlemlerinin tamamı, veri toplama, entegrasyonla vergi borçların sorgulanması, çerçeve anlaşmalarına dayalı münferit ihaleler yapılabiliyor. Bizim hedefimiz bütün tekliflerin elektronik ortamda alınması ve değerlendirilmesidir. Bunun için alt yapı hazır durumdadır. Bu sistem üzerinden yılda ortalama 100 bin civarında ihale yapılmaktadır. EKAP’a kaydolurken gerçek kişi mi, tüzel kişi mi bunun verileri ve email adresi girilmelidir. 2015 yılında sistem ilk açıldığında 40 bin kişi kayıtlıyken şuanda 100 bin civarında kişi kayıt olmuştur" diye konuştu.