Güncelleme Tarihi:
KAYSERİ, (DHA) - ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, kentsel dönüşümde çizilecek yeni yol haritası ve kamudaki arazilerinin de bu çalışmalara aktarılmasına yönelik açıklamalarda bulundu.
Kentsel dönüşümle ilgili ilk çalışmaların 2012'de çıkarılan yasayla başladığını anımsatan Bakan Özhaseki, "4 yıl içerisinde ulaşabildiğimiz sayı belli, biz bunu yeterli görmüyoruz. Çok daha hızlandırmak gerekir" diye konuştu. Özhaseki, geçen 4 yıllık süreçte dönüşüm çalışmalarında aksayan noktaları belirlediklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belediyeler bir yerde insanlara ev verirken, hiç para almadan bunu yapmayı tercih ediyorlar. İnsanlar da zaten aynı semtten ve para vermeden ev sahibi olmak istiyorlar. Yani '60 yıllık evimi vereyim, yerine bir lira benden almadan tertemiz yeni ev ver' isteğinde bulunuyorlar. Böyle bir mantıkla gidilince haliyle belediyeler yoğunlukları arttırıyorlar. İnşaat alanı bir semtte bin metreyse, belediye bunu 2 bin metreye, 10 bin metreyse 20 bin metreye çıkarıyor. Yarısını müteahhide, yarısını da vatandaşa vermek için. Müteahhit bedelini karşılama cihetiyle böyle düşünüyor."
Özhaseki, bunun birçok il ve ilçede geçerli olabileceğini ama İstanbul özelinde bakıldığında ciddi sorunlar yaratabileceğine dikkati çekerek, "İstanbul'un zaten trafiği, yeşil alanları, sosyal donatı denilen okul, hastane gibi insanların topluca kullanabileceği alanları biraz sıkıntılı olarak gözükürken, şimdi siz evleri, konutları iki misline çıkarıyorsunuz ama zaten sıkıntılı olan sosyal donatı olduğu yerde sayıyor. Bu hayatı çekilmez hale getirir. Şu anda bir sorun varsa üç beş sorun daha ortaya çıkarır. Perişan eder" diye konuştu. Bakan Özhaseki, "O zaman kentsel dönüşümde yapılması gerekenler, kamu arazilerinin bu işlere tahsis edilmesi. Rezerv alan olarak kullanılması. Bu konuda, elimizde bulunan kamuya ait rezerv alanları, belediyelere, kamuya tahsis etme noktasında biraz cömert davranmamız lazım. Nihayetinde onlar da kamu kuruluşları ve kentsel dönüşümde bu tür kamu arazilerini kullandıklarında rahatlayacağını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşümde yaşanan sıkıntıları çözmek üzere bu formülün yanı sıra farklı çalışmalar da geliştirdiklerini belirten Özhaseki, Şehircilik Kurultayı'nda tüm bunların ele alınacağını kaydetti. Özhaseki, kurultayın dört ana başlığından birinin, kentsel dönüşüm olduğunu aktararak, "Belki Anadolu'nun birçok ilinde kentsel dönüşüm noktasında çok acele etmeye gerek olmayabilir ama İstanbul için çok acele etmemiz lazım. Çok hızlı davranmamız lazım. Orada doğru işler yaparak insanları rahatlatmamız lazım" dedi. Özhaseki, Şehircilik Kurultayı'nda belediyeler, üniversiteler, bilim insanları, sivil toplum kuruluşları, müteahhitlik, inşaat sektörlerinin temsilcileri gibi çok farklı kesimlerin görüşünün alınacağını dile getirdi. Şehircilik Kurultayı'nda ortaya çıkacak sonuçları tek tek inceleyeceklerini belirten Özhaseki, "Aslında biz dersimize çalıştık, ne yapacağımızı az çok biliyoruz ama akıl akıldan üstündür. Belki o kadar güzel bir fikir ortaya çıkar ki, düşünememiş olabiliriz. Bunları atlamak istemiyoruz. Önümüzdeki ay yapılması planlanan Şehircilik Kurultayı'nda çıkacak sonuçlara göre de kentsel dönüşüme yeni bir yön vereceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Özhaseki, kurultayın sürecine yönelik de, "Zannedersem üç ay kadar sürecek ve oradan çıkan sonuçları da yasa haline getirip sonra yıl ortasından itibaren kentsel dönüşüm çok daha başka bir formatta hızlanarak devam edecek" dedi. Kurultayın yalnızca bir kez yapılacak bir toplantı olmadığının altını çizen Özhaseki, değişik bölümler açılacağını, her bir bölümde çalışma ekiplerinin, raportörlerin bulunacağını aktardı. Bakan Özhaseki, Ankara'da yapılması planlanan toplantılarda yasa tekliflerinin de verilebileceğini, çok ciddi bir kapalı çalışma yapılacağını, soru işareti yaratan tüm sorulara cevap bulunacağını dile getirdi. Türkiye'de kentsel dönüşümün bir nevi "varlık-yokluk" meselesi olduğunu ifade eden Özhaseki, depreme karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı. Özhaseki, deprem uzmanlarının İstanbul özelinde 2030'a kadar şiddeti 7'den fazla bir deprem beklediğini anımsatarak, 1999'dan sonra yapılan binaların kısmen daha sağlam olduğunu söyledi.
1999 öncesindeki yapılanların ise risk taşıdığını dile getiren Özhaseki, "Yığma, rastgele yapılmış, biraz da bizim bildiğimiz kötü müteahhitlik örneği olarak sunulabilecek olan çimentosundan, harcından, demirinden çalınmış olduğu 3 katlı, 4 katlı yapılar çok sağlam gözükmüyor" diye konuştu. Vatandaşlara çağrıda bulunan Bakan Özhaseki şöyle konuştu:
"Gücü yeten herkes, binasını lütfen ölçtürsün, sağlamlaştırmak için adım atsın. Çünkü içinde en kıymetli eşyasını, en kıymetli yakınlarını ve canını taşıyor. Allah korusun deprem geldiğinde hiç bir şeyi gözü görmüyor, en kıymetli varlıklarını, en sevdiklerini, en değer verdiği eşyalarını alıp götürüyor. Eğer belediyelerimiz bir çalışma başlatmışlarsa da bir alan ilan edip, 'Sizin de eviniz oranın içinde, dönüştürmek istiyoruz' diyorlarsa lütfen kolaylık göstersinler."
Kentsel dönüşüm alanı ilan edilen yerlerde bazen ufak hesaplarla vatandaşların önünü tıkayanların ve bazen de dava açanların bulunduğuna dikkat çeken Bakan Özhaseki, "Bunlara da kanmasınlar. Bu işi kolaylaştırsınlar, bu topluca bir sorumluluğumuz bizim. Bu arada da kendilerini tahrik eden insanlara kanmasınlar, belediye başkanlarına güvenip, evlerini bir an önce dönüştürmeye baksınlar. Benim de tavsiyem budur" ifadelerini kullandı.