Güncelleme Tarihi:
Oktay ENSARİ/KAYSERİ, (DHA) - KAYSERİ Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan ve Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1 Kasım’da başlayacak 67 sanıklı ve 771 sayfalık FETÖ Davası iddianamesinde örgütün 'FETÖ yemini' ve kullanılan çeşitli kodlara da yer verildi.
Ülke genelinde faaliyette bulunan ve 15 Temmuz’da kanlı darbe kalkışmasında bulunan FETÖ silahlı terör örgütünün Kayseri'deki yapılanması, bu örgüte eleman temin edilmesi, finans sağlanması, sahtecilik, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, ÖSYM Kanunu'na muhalefet suçlarına ilişkin konulara iddianamede yer verildi.
Çeşitli konularda belge, bilgi ve tanık ifadelerine dayandırılan iddianame, iki bölümden oluştu. Birinci bölümde, FETÖ silahlı terör örgütünün yapısı, işleyişi, ülke içerisindeki faaliyetleri, ikinci bölümde ise örgütün Kayseri il yöneticileri ve örgüt üyeleri ve eylemleri delilleri ile sıralandı. İddianamede, Cumhuriyet başsavcılıklarınca da bu örgütle ilgili soruşturmaların yürütüldüğü, Kayseri'deki soruşturmaya ışık tutması açısından değişik illerdeki Cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülen soruşturma ve hazırlanan iddianamelerin numaraları ilk bölümde detaylı olarak anlatıldı. Bu yapının silahlı örgüt olduğuna dair Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/74 sayılı kararı da dosya ya eklendi. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın '2014/21792' numaralı soruşturma dosyasında belirtilen soruşturma dosyaları birleştirildi.
İddianamede, "Bu dosya üzerinden yürütülen soruşturmada; Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması, Anayasa’da belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla kurulmuş terör örgütü niteliğinde, örgütlü yapıya sahip bir örgütlenme olduğu ve soruşturma konusu yapılan terör örgütü olarak nitelendirilebileceğinin belirtildiği görülmüştür" denildi. 771 sayfada oluşan iddianamede, yer alan bazı bölümler şöyle;
AST-ÜST İLİŞKİSİ ASKERİ HİYARŞİDEN DAHA SİSTEMLİ
Örgütün şemasında beş bölge; İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep ve Erzurum bölgeleridir. Bölgeler, illerden oluşur ve üstte 'Bölge İmamı', altında ise 'İl İmamları' bulunur. İller de, 'büyük iller' ve 'küçük iller' olarak ikiye ayrılır. Büyük illerde, illerin altında 'en az iki' olmak üzere, eyaletler olur. Her eyaletin 'en az üç büyük bölgesi' söz konusudur. Örneğin Ankara, ilk zamanlar 3 bölgeden oluşurken, daha sonra bölge sayısı 5'e çıkarılmıştır.
Büyük bölgeler ise, 'en az üç küçük' bölgeden oluşur. Hiyerarşik düzen 'İl imamı', 'Eyalet imamı', 'Büyük bölge imamı' ve 'Küçük bölge imamı' şeklindedir. İmamlar, işin para kısmından ve maddi anlamda her şeyden sorumludurlar. Küçük bölgelerin parası, büyük bölgenin muhasebecisinde toplanır. Her büyük bölgenin, her eyaletin ve her ilin birer muhasebecisi vardır. Yapı, yukarı doğru bu şekilde sıralanır. Ast-üst ilişkisi, askeri bir hiyerarşiden daha sistemlidir. Toplanan paralar için hiçbir zaman makbuz verilmez. Bölge imamına ve muhasebecisine sonsuz güven vardır.
ÖRGÜTÜN YEMİN METNİ
İddianamede örgütün kuruluşundaki yemin metni de yer aldı. Buna göre örgütün yemin metni şöyle:
"Gücüm yettiği kadar Kuran'ı hayatıma gaye edineceğime, kardeşlerime karşı sadakat izinde bulunacağıma. Halkın ve talebe arkadaşların izzet ve onurlarını izzetim ve onurum kadar yükseltmeye çalışacağıma. Kusurlarımın hatırlatılması karşında memnuniyet ihzar edeceğime. Dahilden ve hariçten gelen bilumum taarruz ve tenkitleri, 'nefsime yapılmış' gibi 'ret' edeceğime. Bilumum karar listesindeki esaslara riayette bulunacağıma. Hizmet adına uhdeme aldığım vazifeleri veya kararla bana tahmil edilen mükellefiyetleri, 'itirazsız' yerine getirmeye çalışacağıma. Kur'an'a sadakatten hiçbir surette ayrılmayacağıma. Münferit hareket edip bu kararlara muhalif davrandığım an, ihtiyarımla bu kadrodan kendimi ıskat edip, 'herhangi bir talebe gibi' dershanede vazifeme devam edeceğime, 'Vallah-Billah' kasemleriyle yemin ediyor ve bu yeminin 'La Yen Kati' olmasına, 'Cenab-ı Hakk'ı istişhadd bulunuyorum."
AMAÇ; MEVCUT SİSTEMİ YIKMAKTI
İddianamede örgütün amacının mevcut sistemi yıkmak olduğu da belirtilerek şöyle denildi:
"Fethullah Gülen'in 1970'lerin sonunda başlattığı uzun vadeli projenin ilk halkasını eğitim oluştururken, tedrisattan geçenler başta Emniyet, Yargı, TSK ve Mülkiye olmak üzere, devletin önemli kademelerine yerleştirilmiş, bir kısmı ise işadamı olmaya aday gösterilmiştir. Örgüt bir yandan eğitimle kadro yetiştirip bir yandan da diğer alanlarda etkinliğini artırmıştır. Örgütün özellikle, TSK, Emniyet, Yargı, MİT, Mülkiye ve bürokrasideki örgütlenmesi ile yasadışı faaliyetleri, muhtelif tarihlerde resmi kurumlar ve istihbarat birimlerince hazırlanan çeşitli raporlarla devlet arşivlerine girmiştir. F.GÜLEN ilk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflere ulaşmanın yıpratıcı olacağını teşhis etmiş; bu nedenle, mevcut sistemi yıkmak yerine, devletin tüm kurumlarını ele geçirmeyi hedeflemiştir."
"ATATÜRK ÖLDÜ, FETHULLAH GÜLEN DOĞDU"
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Soruşturma Bürosu'nca yürütülen 2014/75025-50403 sayılı soruşturmalar ve bağlantılı olarak Türkiye genelinde bu soruşturma kapsamında tanık ve şikayetçi ifadelerine de iddianamede yer verildi. Tanık ifadelerinin birinde "Ev ağabeyleri bize 'Atatürk öldü, Fethullah Gülen doğdu, Allah tarafından 'Mehdi' ya da 'Mesih' şeklinde İslam'ı bu topraklarda ayağa kaldıracak, Peygamber Efendimiz, Selçuklular ve Osmanlılar zamanında olduğu gibi yeniden İslam alemini ayağa kaldıracak kişinin Fethullah Gülen olduğunu ve onun cemaatinin de bizlerin olduğunu anlatıyorlardı' dediği' de iddianamede yer aldı.
SORU EZBERLETMENİN KOD ADI:FETİH OKUTMAK
Mülki İdare, Emniyet, TSK ve Yargı gibi stratejik kurumlar için hazırlanacak öğrencilerin özel şartlarda seçildiği ve özel şartlarda hazırlandığı belirtilen iddianamede bu konuda da şöyle denildi:
"Bunlar özellikle 'dörder kişilik gruplar' halinde hazırlanmakta ve bunların mümkün olduğunca diğerleriyle teması sınırlanmaktadır. Bunlara 'hücre tipi' yapılanma modeli uygulanmakta; askeri okullara, Polis Akademisi ve Polis Koleji'ne sokulacak öğrenciler, kesinlikle kendi dershanelerine gerçek isimleri ile kayıt edilmemektedir. Bu öğrencilere sınav soruları sınavlardan önceden verilir. Buna örgüt jargonunda 'Fetih okutmak' denir. 'Fetih okutmak', sınavda çıkacak soruların öğrencilere okutulup ezberletilmesidir."
KAMPLARIN ADI: DÜĞÜNE ÇAĞIRMAK
Örgüte eleman temin etme konusunda düzenli ve sistemli olarak çalışıldığı kaydedilen iddianamede, kampa gitmenin 'düğüne çağırmak' olarak ifade edildiği kaydedilerek şöyle denildi:
"Örgüte kazandırılması amaçlanan kişiye 'İkram-İzzet-Ziyafet' yöntemlerinin uygulandığı ve özellikle küçük yaşta başarılı öğrencilerin sahilde deniz evinde ya da kırsal alanlarda bulunan yayla evlerinde yaz kampı şeklinde kampa çağrılarak eğitim verdikleri ve şahısların temaslarının kontrol edilip test edildikleri, planlanan bu kampların 'düğüne çağırmak', kamp yapılacak evlerin ise, 'köşk' şeklinde örgütsel olarak kodlandığı, örgüt mensuplarının faaliyetlerine ilişkin örgüt sorumlularına rapor verdikleri, benzer şekilde örgütsel faaliyet alanları hakkında analiz içeren dokümanlar/raporlar düzenlendiği, örgütsel faaliyetlerde gizliliğin ön planda, tutulduğu, haberleşme, buluşma, rapor verme, doküman hazırlama, saklama ve arşivlemede özel şifreleme usullerinin kullanıldığı anlaşılmıştır."
CİNSEL YAŞAMLAR VERİ OLARAK KAYDEDİLMİŞ
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan FETÖ iddianamesinde örgüt faaliyetleri için kullanılacak kişilerin fişlendiği de belirtilerek şöyle denildi:
"Bulundukları makam, yetkileri ve görevleri itibariyle yönlendirilmeleri durumunda örgütün amacına ulaşmasında fayda elde edileceği düşünülen şahıslar ile örgütsel faaliyetlerde kullanılan/kullanılması düşünülen kişiler başta olmak üzere yargı mensupları, akademisyenler, TSK personeli, Emniyet Teşkilatı personeli, üst düzey kamu görevlileri, bürokratlar, gazeteciler vb. kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine, ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, iletişim bilgilerine (e-mail, telefon), sağlık durumlarına ilişkin özel ve hassas bilgilerin/verilerin, görüntü, ses kayıtlarının gizli ve bazı teknik donanım uzmanlık gerektiren yöntemlerle usulsüz bir şekilde kişisel veri olarak kaydedilip arşivlendiği, söz konusu kişisel verilerin örgütün amaçları doğrultusunda şantaj amaçlı veya gerçekleştirilmesi planlanan eylemlerde kullanıldığı ve kullanılmasının hedeflendiği görülmüştür."
KAMU ÇALIŞANLARI İTİBARSIZLAŞTIRILDI
FETÖ terör örgütünün amacına ulaşmak için her yolu denediği ve yasa dışı yöntemler kullandığı da kaydedilen iddianamede bu konu da şöyle yer aldı:
"Örgütün kullanmış olduğu bazı yasa dışı yöntemler vardır ki, bunlar söz konusu şahsı hem madden hem de manen bitirmeye, yok etmeye yönelik eylemlerdir. Bu yöntemlerle şahıs, aile, sosyal ve iş hayatında yıpratılarak itibarsızlaştırılmakta, kişi bu iftira/ saldırıların kimden geldiğini bilse de direnememekte, belli bir süre sonra istifa etmekte ya da örgütün istemiş olduğu davranışları sergilemek zorunda kalmaktadır. Bu suçların bir kısmı örgütün legal uzantıları ile koordineli olarak yürütülen planlı çalışmalardır. Söz konusu yöntemlerden bazıları arasında, kamu çalışanını, çalıştığı kurum ve kamuoyu nazarında itibarsızlaştırmaya ve suçlu göstermeye yönelik iftira niteliğindeki iddialar içeren, kim tarafından gönderildiği tespit edilemeyecek şekilde şahsın özel hayatına ya da meslek hayatına dair isimsiz ve imzasız ihbar mektupları ya da elektronik e- postalar göndermek, bunlara dayanarak kamu kurum-kuruluşlarındaki uzantıları aracılığıyla şahıslar hakkında hukuk ve ceza davaları açtırmak, hapse göndermek, şahsı aile, sosyal ve iş hayatında itibarsızlaştırmak, tayin ve terfisini engellemek, aile düzenini bozmak yer almaktadır."