İş Teftişi Uygulamaları Semineri

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2014 17:35

- İş Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Şimşek: "Gönüllü uyumun gerçekleşebilmesi için işverenler açısından iş müfettişlerinin korkulan, çekinilen kişiler olmaktan çıkması gerekmektedir" - TİSK Üyesi Seyok: "Belirlenecek sürelerde iş kazası yaşamayan işyerleri açısından prim ve vergi indirimleri sağlanması, avantajlı kredi imkanları sunulması gibi teşvik mekanizmaları devreye sokulmalıdır"

Haberin Devamı

KAYSERİ (AA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Arif Şimşek, iş güvenliğine ilişkin "Gönüllü uyumun gerçekleşebilmesi için işverenler açısından iş müfettişlerinin korkulan, çekinilen kişiler olmaktan çıkması gerekmektedir" dedi.

Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından bir otelin toplantı salonunda gerçekleştirilen "İş Teftişi Uygulamaları Semineri"nde yaptığı konuşmada iş teftişinin devletin çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanması, izlenmesi, denetlenmesi ve teftişine verilen genel isim olduğunu söyledi.

İş teftişi konusunda tepkisel ve önleyici olmak üzere iki temel yaklaşım olduğunu belirten Şimşek, şunları kaydetti:

"Önleyici denetimlerde esas olan iş yerlerinde iş kazası veya meslek hastalığı oluşmadan çalışma koşullarıyla ilgili sorunlar ortaya çıkmadan tedbirler almaktır. İş teftişi sisteminde gerçekleştirmeye çalıştığımız önleme kültürünün öne çıkarılmasının, hayata tam manasıyla geçirilebilmesinin tüm aktörlerin gönüllü bir uyum ile bir araya gelmesiyle gerçekleşebileceğine inanıyoruz. Çalışma hayatındaki tüm sosyal tarafların gönüllü uyumu olmaksızın kalıcı ve sürdürülebilir bir gelişmişlikten bahsedemeyiz. Gönüllü uyumun gerçekleşebilmesi için işverenler açısından iş müfettişlerinin korkulan, çekinilen kişiler olmaktan çıkması gerekmektedir."

Haberin Devamı

İşverenlerin iş müfettişlerinin uyarılarına, tespitlerine kulak vermesi, iş müfettişlerinden yararlanmaya çalışması gerektiğine dikkati çeken Şimşek, iş müfettişlerinin uyarılarını dikkate alan işverenlerin telafisi mümkün olmayan zararlardan, kayıplardan korunabildiğini vurguladı.

- Teşvik mekanizması devreye sokulmalı

TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Nevzat Seyok da yaşanan her iş kazasının ardından getirilen tepkisel düzenlemelerin ve özellikle İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun yasalaşmasından sonra cezalardaki ciddi artışların bu alandaki sorunların çözümüne katkı sunmadığını ifade etti.

Seyok, ceza yaklaşımının mevcut sorunları daha da büyüttüğünü belirterek, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

"Cezai tedbirlerin iş kazalarını önleyecek yegane araç olduğu düşünülmesi hatalıdır. İş sağlığı ve güvenliğinde dünya çapında başarılara imza atan, iyi uygulamalarından dolayı uluslararası ödül alan işyerleri yeterince desteklenmemekte ve bu konuya yeterince eğilmeyen, yasal yükümlülüklerini yerine getirme konusunda hassas davranmayan işyerleri aynı kefeye konulmaktadır. Belirlenecek sürelerde iş kazası yaşamayan işyerleri açısından prim ve vergi indirimleri sağlanması, avantajlı kredi imkanları sunulması gibi teşvik mekanizmaları devreye sokulmalıdır. Bu çerçevede denetim sistemi de kötü niyetli uygulamalar açısından caydırıcı, iyi niyetli uygulamalar açısından ise rehberlik edici özellikte olmalıdır."

- KAYSO Başkanı Boydak

Haberin Devamı

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak da Türkiye'de son yıllarda ekonomideki iyileşmelerin istatistiklere bakıldığı zaman işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında da yaşandığını belirtti.

Ancak bu alandaki gelinen noktanın yeterli olmadığını ifade eden Boydak, şunları söyledi:

"Biz artık kendimizi AB'nin en önde gelen ülkeleriyle mukayese etmemiz gerektiğinin farkındayız. Çünkü hem gelir seviyesi hem yaşam standartları hem demokratikleşme olarak Türkiye'nin gideceği yer orası. Dolayısıyla oradaki standartları yakalamamız lazım. İş güvenliği konusunda sadece kamunun denetimiyle iş bitmiyor. Bakanlık gerçekten en üst düzeyde teftiş uygulamaları yapıyor, belki üyelerimizden şikayetler gelebiliyor ama varsın denetlesin. Bizim için bir canın kıymeti çok fazla. İnsanlarımızın yaşam hakkını parayla, pulla, maddiyatla ölçmemiz mümkün değil. Onun için de hepimizin topyekun birlik beraberlik içinde olmamız gerekiyor."

Haberin Devamı

Boydak, işverenler olarak bu konunun siyasi polemik malzemesi yapılmasından da rahatsız olduklarını dile getirdi.

Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!