IHA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2016 12:09
KAYSERİ
Hak-İş Konfederasyonu İl Temsilcisi ve Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik Hizmet-İş Sendikasının 38. Kuruluş yıldönümü ve 2016 yılı 1. Genişletilmiş Başkanlar Kurulunun Ankara’da gerçekleştirildiğini söyledi.
Çelik yapılan toplantıya Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Yönetimi ve Komite Başkanlarıyla birlikte katıldıklarını söyleyerek açıklamasına şu şekilde devam etti; “Başkanlar Kurulu toplantısında sendikamızın 38 yıllık mücadele tarihinden kesitler, çalışma hayatının sorunları ile işkolumuzun güncel ve muhtemel sorunları, ülkemizin ve bölgemizin içerisinde bulunduğu diğer sorunlar ele alınarak, sonuçlar halinde aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır. Hak-İş/Hizmet-İş Sendikası olarak en önemli gündem maddemiz tüm çalışanların sendikal örgütlülüğüdür.”
Çelik Başkanlar Kurulu toplantısında alınan kararları şu şekilde sıraladı; “Genel İşler İşkolu kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı işyerlerinde, yerel yönetimlerin alt işverenlerinde yani taşeronlarda çalışan işçilerin toplu iş sözleşmelerinin imzalanması, ücret ve sosyal haklarının iyileştirilmesi, çalışma koşullarının düzeltilmesi ve kadro sorununun çözülmesi için sendikal örgütlenme kaçınılmazdır. Yapılan son yasal düzenlemelerle bazı iyileştirmeler yapılmasına rağmen, Taşeron işçilik hala çalışma hayatının en temel sorunudur. Çalışma hayatının dengelerini bozan taşeron işçilik uygulaması, ekonomik ve sosyal tahribat üretmeye devam etmekte iş barışı ve iş huzurunu bozmaktadır" ifadelerini kullandı.
Çelik ayrıca, "Hak-İş/Hizmet-İş Sendikası olarak, kamu kurumlarına bağlı işyerlerinde, yerel yönetimlerde ve alt işverenler yanında çalışanların ayrıma sebebiyet vereceğinden dolayı, "asıl işte çalışanlar" ve "yardımcı işlerde çalışanlar" şeklinde bölünmesini uygun bulmuyoruz. Kamu kurumlarında alt işverenler bünyesinde çalışanların tamamı kamu kurumlarının asli görev ve hizmetlerini yürütmektedir. Bu açıdan yerel yönetimlerde ve kamuda çalışan taşeron işçilerinin asıl iş-yardımcı iş ayrımı yapılmaksızın tamamının kadroya geçirilmesini zorunlu görüyoruz. Bakanlar Kurulu’nun bir an önce ilgili düzenlemeyi sendikaların görüş ve önerileri doğrultusunda yapmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Kıdem tazminatına değinen Çelik, "Çalışma hayatının önemli gündem maddelerinden birisi de Kıdem tazminatıdır. Hak-İş/Hizmet-İş Sendikası olarak en başından beri kıdem tazminatı haklarımızın garanti altına alınmasını istiyor, kaldırılması, geriye götürülmesi/düşürülmesi gibi bir yaklaşımı asla kabul etmiyoruz. Hizmet-İş Sendikası olarak kıdem tazminatına yönelik güncel tartışmaları da yakından takip ediyor ve yaşanan sorunları ortadan kaldıracak, kıdem tazminatını istisnasız her bir çalışan için güvence altına alacak, haksızlıkların, adaletsizliklerin olmadığı, uygulanabilir ve sürdürülebilir güçlü bir sistemin kurulmasını talep ediyoruz" dedi.
Sözlerini sürüdüren Çelik, "Hizmet-İş Sendikası; Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından uygulamaya konulan asgari ücretle birlikte ortaya çıkan gelişmelerin yakın takipçisidir. Ülkemizin işçi ve işveren prim yüklerinin azaltılması yönünde hükümetimizce benimsenen yaklaşımını memnuniyetle karşılıyoruz. Yapılan artışı önceki yıllarla mukayese ettiğimizde olumlu buluyoruz. Ancak, halen 4 kişilik bir aileyi geçindirmekten uzaktır. Bu konuda ülkemizin sosyo-ekonomik gerçekleriyle örtüşen bir Asgari ücret düzeyi talebimizi tekrar ediyoruz. Ayrıca, öncelikle tespit Komisyonunun bir an önce sağlıklı bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Türkiye, Kasım 2015 genel seçimlerinin ardından 64. Hükümet’in kurulmasıyla birlikte tekrar siyasi istikrara kavuşmuş, Sivil, Demokratik ve Katılımcı bir Anayasanın ertelenemez bir ihtiyaç olduğu gerçeği bir kez gündeme gelmiştir. Yeni ve Sivil bir Anayasa’nın mutlak surette hayata geçirilmesi, tüm toplumsal kesimlerin ortak talebidir. Türkiye, yeni yüzyılda belirleyici bir bölgesel güç olarak Anayasa dahil Başkanlık Sistemini de tartışmalı ve yenilemelidir. Hak-İş/Hizmet-İş Sendikası olarak bu talebimizi Başkanlar Kurulu vesilesiyle bir kez daha yineliyoruz" şeklinde konuştu.
Terör olaylarına da değinen Çelik, "Başta Suriye olmak üzere yakın komşu coğrafyamız Ortadoğu’da yaşanan toplumsal, siyasi, mezhepsel ve dış etkenli kaos, bölgeyi terör, baskı ve askeri yaptırımlara maruz bırakmaktadır. Özellikle, en uzun kara sınırımızın bulunduğu komşu ülke Suriye’de içeriden ve dışarıdan tetiklenen terör, zaman zaman Türkiye sınırları içine de taşarak, toplumsal huzuru tehdit etmektedir. Bu bağlamda, son dönemde tırmandırılan DAEŞ ve PKK kaynaklı terör olaylarını şiddetle tel’in ediyoruz. Teröre verdiğimiz şehitlerimizin acısı tüm milletimizin yüreğini yakmaktadır. Şehitlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyoruz. Bölgesel bir güç haline gelen Türkiye’nin, etrafında cereyan eden çatışma ve savaşlarla birlikte tekrar terör sarmalına sokulmaya çalışılmasına karşı başta üniversiteler olmak üzere, her kesimi sağduyuya davet ediyor ve gerekli tepkileri vermeye çağırıyoruz. Suriye’deki terör ve iç savaş yerleşik düzeni ortadan kaldırarak büyük göç hareketlerine yol açmaktadır. Bu umuda yolculuk insanlık dramına sebebiyet vermektedir. Her dönem var olan mülteci sorunu, bilhassa bu soğuk kış günlerinde uluslararası toplumun öncelikli ve acil bir sorunu olmak zorundadır. Sorununun çözümü noktasında, Türkiye’nin üstlendiği sorumluluğa diğer ülkeler de ortak olmalıdır. Böylesi insani bir zorunluluğa rağmen, mültecilere kapıların kapatılması kabul edilemez. Aksi takdirde Türkiye’nin bölgede yalnız bırakılması çok daha vahim sonuçları da beraberinde getirecektir. Güneydoğuda terör nedeniyle şehirlerimizdeki çatışmalardan evlerini terk eden mağdur vatandaşlarımız ve Suriye’de Bayırbucak Türkmenleri için Konfederasyonumuz Hak-İş’in başlattığı yardım kampanyasına tüm mensuplarımızı ve kamuoyunu acilen destek ve katılıma çağırıyoruz. Türkiye tarihî derinliği ve coğrafya avantajından kaynaklanan misyonuyla yeniden bölgesel ve küresel bir güç olarak bölgesinde ve tüm dünyada barış ve istikrarın teminatı olma yolunda ilerlemektedir. Bu konuda tüm toplum kesimleri ve özellikle sivil toplum örgütleri üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidirler. Özellikle emek örgütlerinin sorumlulukları büyüktür. Geniş emekçi kitleleriyle olan bağları bu sorumluluklarını ülke menfaatleri doğrultusunda harekete geçirmelerini gerekli kılmaktadır. Hizmet-İş Sendikamız bu konuda sorumluluklarının bilincindedir" diye konuştu.