Gaziantep'te 59 kişinin öldüğü DEAŞ saldırılarıyla ilgili 11 sanık ikinci kez hakim karşısında

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2017 13:59

Gaziantep'te 59 kişinin öldüğü DEAŞ saldırılarıyla ilgili 11 sanık ikinci kez hakim karşısında

Haberin Devamı

Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ, (DHA) - GAZİANTEP’te geçen yıl 20 Ağustos'ta Beybahçe Mahallesi'ndeki kına gecesi eğlencesine terör örgütü DEAŞ tarafından yapılan ve 56 kişinin hayatını kaybettiği bombalı intihar saldırısı ile yine Gaziantep'te geçen yıl 16 Ekim'de 3 polisin şehit olduğu canlı bomba saldırısı ile ilgili tutuklu 11 sanığın yargılanmasına, güvenlik gerekçesiyle Kayseri'de devam edildi. Düğüne yapılan saldırıyı gerçekleştiren hücre evinin sorumlusu olan polis baskınında kendini patlattığı iddia edilen Mehmet Kadir Cebael'in tutuklu eşi Fadile Cabael, eşinin, eve baskın düzenleyen  güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu öldürüldüğünü iddia etti.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı, Şahinbey İlçesi'nde geçen yıl terör örgütü DEAŞ tarafından kına gecesi eğlencesini hedef alan canlı bombalı intihar saldırısına yönelik, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'Kasten öldürme', 'Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma' ve 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından cezalandırılması talep edilen tutuklu sanıklar Mehmet Şahin Ergan, Mehmet Çalıkuşu, Ahmet Köşgeroğlu, Ali Çalıkuşu, Fadile Cebael, Hacı Polat, Hasan Uzun, Mehmet Karakurt, Abdurrahman el-Najjar, Enes Karataş ve Yunus Sarı'nın yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde konferans salonunda yapıldı.
Önceki mahkemede 3 sanığın dinlediği davanın ikinci duruşmasında tutuklu 11 sanık mahkemede hazır bulundu. 10 mağdur yakının da hazır edildiği duruşma, canlı bomba saldırganlarına talimat veren ve polis baskınında yakalanmamak için bomba ile kendini patlattığı iddia edilen Mehmet Kadir Cabael'in tutuklu eşi Fadile Cabael'in savunmasının alınmasıyla başladı. Fadile Cebael savunmasında, "Ben, kimseyi öldürmedim. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Biz, olaydan yaklaşık 5 ay önce Gazikent Mahallesinde oturmaya başladık.  Eşim, iki çocuğumun babası Mehmet Kadir Cebael'in DEAŞ ile bağlantısının olup olmadığını bilmiyorum. Eşim Cebael, esrar içen, beni herkeslerden kıskanan bir adamdı. Galiye isminde bir kişi ile evlendiğini söylemişti. Kadir Cebael cep telefonu kullanırdı. Ancak, evde sürekli telefonunu kapatırdı. Bilgisayarı ise genelde iş yerinde kullanan bir kişi idi. Bu nedenle yazışmalarını görmedim. Diğer mahkemedeki sanıkların hiçbirini tanımam. Patlama günü eşim ve çocuklarımla yemek yerken, televizyondan patlamayı gördüm. Eşim Kadir Cabael balkona çıktı. Sonrasında silah sesi geldi ve eşim vuruldum diyerek içeri girdi. Kolu kanıyordu. Sonrasında evimize bir cisim atıldı. Atılan cisim patlamaya neden olarak odanın duvarını yıktı. Banyoya saklandık. Yaralı olan kocam, yarasını sararken bir bomba daha atıldı evimize. Banyonun tavanı üzerimize çöktü. Çocuklarımla yaralandık. Eve giren güvenlik güçleri, eşimi sordu. Eşim 'Buradayım ben bir şey yapmadım' dedi. Üzerinde silahı olmayan eşimi öldürdüler" diye konuştu.
DEAŞ terör örgütünün Gaziantep ilindeki hücre evi sorumlusu olan Mehmet Kadir Cabael'e bağlı olarak çalıştığı şüphesiyle tutuklu bulunan Mehmet Çalıkuşu yaptığı savunmada, "Ben İlahiyat Fakültesi'nde eğitim gören ve aynı zamanda simitçi dükkanında çalışan birisiyim. Yaşanan terör saldırısını şiddetle kınıyorum. Beni, patlamadan sonra kendilerini asker olarak tanıtan kişiler başıma çuval geçirerek kaçırdı. Bana 'Seni Suriye'ye götürüyoruz' dediler. Yarım saatlik bir yolculuğun ardından otomobil durdu. Bu nedenle kısa sürede Suriye'ye götürülmediğimi tahmin ediyorum. Canlı bomba olan Mehmet Kadir Cebael'i başta olmak üzere sanıklardan kardeşim dışındakileri hiçbir şekilde tanımıyorum. Ben Mehmet Şahin Erğan ve canlı bomba Cebael'i tanıştırmadım. Depo kiralamasına yardımcı olmadım. Ben patlayıcının ele geçirildiği iddia edilen deponun yerini bile bilmiyorum. Canlı bomba Cebael ile telefon ve internet üzerinden konuşmuşluğumuz yoktur. Beni kaçıran ve kendilerini asker olarak tanıtan kişiler cebime cep telefonu koydular. Bir takım kağıtlar yazdırdılar. Beni serbest bıraktıktan kısa bir süre sonra TEM polisleri ismimi sorarak beni gözaltına aldılar. Cebimden çıkan kağıtlar eylem planı içeren şifreli kağıtlar değildir. Bana emniyet sorgusunda cebimden çıkan kağıtlara benzer kağıtlar yazdılar. Cebimde çıkan 'AVBAR, OTOGAR, CUMADÜĞÜN, PERŞ.SİDA.GİTSİN, AV UĞRA BULAMAZSAN, KİTAP, TELEFON, 6'3 B ve MAÇ' şeklindeki kağıt üzerindeki yazılar şifre değildir. Hepsinin yakında gerçekleştirilecek düğünüm ve günlük yaşantımla ilgili aldığım notlardır. Ancak, 6'3 B şeklindeki not polis tarafından tarafıma yazdırılmıştır. Ben, bombalı saldırı ile ilgili yer araştırması yapmadım" dedi.
Duruşmaya daha sonra öğlen arası verildi.
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!