IHA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2015 10:04
DÜNYAM HASTANESİ GENEL CERRAHİ UZMANI OP. DR. NAİL ERSÖZ MEME KANSERİ İLE İLGİLİ OLARAK, “MEME MUAYENESİNDE ELE GELEN KİTLELERİN YÜZDE 20’SİNDE KANSER SAPTANIR. BU NEDENLE MEMENİZDE KİTLE SAPTADIĞINIZDA KONUSUNDA UZMAN BİR HEKİME BAŞVURMAK TELAŞLANMAMAK GEREKLİDİR” DEDİ.
Dünyam Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nail Ersöz meme kanseri ile ilgili olarak, “Meme muayenesinde ele gelen kitlelerin yüzde 20’sinde kanser saptanır. Bu nedenle memenizde kitle saptadığınızda konusunda uzman bir hekime başvurmak telaşlanmamak gereklidir” dedi.
Meme kanseri ile ilgili bilgiler veren Dünyam Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nail Ersöz, “Hücrelerin kontrol dışı çoğalmaları ve bulundukları yerden ayrılarak başka organlara yerleşip orada da çoğalmaya devam etmelerine kanser denir. Meme süt üreten üniteler, sütü taşıyan kanallar ve destek dokusundan oluşur. Memeyi oluşturan dokulardan kaynaklanan kansere meme kanseri denmektedir. Kanserin kaynaklandığı hücre grubuna göre de tiplendirilmektedir. En sık meme kanseri kanalları döşeyen hücrelerden kaynaklanmaktadır” diye konuştu.
Meme kanserinden korunma yollarını anlatan Ersöz, “Kadın olmak meme kanseri için bir risktir. Bu nedenle her kadının özellikle menopozdan sonra beslenmesine dikkat etmesi, alkol alımının günde 1 bardağı aşmayacak şekilde olması, ideal kilonun korunması ve haftada 3-4saat olmak koşuluyla spor yapması meme kanseri riskini azaltır ancak ailede meme kanseri hikayesi olan ve genetik testlerde yüksek risk taşıyan hastalarda ek korunma yöntemlerine ihtiyaç vardır” şeklinde konuştu.
Ersöz ayrıca, “Meme kanserinin erken teşhisindeki en önemli metot kendi kendine meme muayenesi yapmaktır. 20 yaşını geçmiş her kadın adet döneminin başlangıcından 7-10 gün sonra olmak şartıyla ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. 40 yaşına kadar 3 yılda bir, 40 yaşından sonra ise her yıl hekim muayenesinden geçmelidir. Meme muayenesinde ele gelen kitlelerin ancak yüzde 20’sinde kanser saptanır. Bu nedenle memenizde kitle saptadığınızda konusunda uzman bir hekime başvurmak telaşlanmamak gereklidir. Erken teşhis için mutlaka hekim görüşü alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Meme kanserinin tedavi yöntemlerine değinen Ersöz, “Tedaviyi belirlemede temel nokta hastalığın evresidir. 1 santimetrenin altındaki tümörlerde cerrahi, radyoterapi ve reseptör durumuna göre hormononoterapi yeterliyken daha ileri evrelerde tedaviye kemoterapi eklenmesi gerekmektedir. Özellikle bazı hastalarda memenin korunması önem arzetmektedir. Memeyi korumada meme ve tümör büyüklüğü önemli olmakla birlikte büyük tümörlerde dahi meme korunabilmektedir. Cerrahiden önce kemoterapi uygulanmasıyla hem tümör küçültülebilmekte hatta tamamen kaybolabilmekte hem de tümörün kemoterapiye cevabı izlenebilmektedir. Tümörün kemoterapi sonrası küçülmesiyle meme korunabilir. Memenin korunmasıyla hasta ek risk almamaktadır. Özellikle son yıllarda kemoterapide önemli gelişmeler olmuştur. Unutmamak gereken nokta meme kanserinin deneyimli bir ekip tarafından tedavi edilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak kadın olmak meme kanseri için bir risktir ancak şunu unutmamak gerekir ki erken tanı hayat kurtarır” diye konuştu.