Güncelleme Tarihi:
KAYSERİ, (DHA)- KARDİYOLOJİ Uzmanı Prof.Dr. Ergün Seyfeli, diyabeti olan kişilerde kalp damar hastalığına yakalanma riskinin erkeklerde 3, kadınlarda ise 4 kat daha fazla olduğunu söyledi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi kardiyoloji uzmanı Prof.Dr. Ergün Seyfeli, diyabetin kalp damar hastalıklarının daha sık ve erken yaşlarda görülmesine yol açtığını söyledi. Prof.Dr. Seyfeli, bu nedenle diyabetiklerin kalp damar hastalığı açısından dikkatli olmalarının, şikayetleri olmasa da periyodik olarak kalp muayenesinden geçmelerinin önem taşıdığını söyledi. Riskli yaş gruplarının erkeklerde 45, kadınlarda 55 olduğunu anlatan Prof.Dr. Seyfeli, kolesterolün diyabet ve kalp hastalıklarına etkisi hakkında şu bilgileri verdi;
"Yapılan bazı çalışmalar 30-35 yaşlarında kalp krizi geçiren, kalbi zayıflayan hasta sayısının da ciddi boyutlara ulaştığını ortaya koyuyor. Vücut için gerekli olan kolesterolün yüksek seviyede bulunması kalp damar hastalığına yol açtığından, özellikle diyabetik, hipertansiyon veya kalp damar hastalığı olan, sigara içen ve kilolu kişilerde kolesterol düzeyinin düşürülmesi konusunda ısrarcı olunması önem taşıyor. Kolesterol düzeyi normal olsa bile diyabeti veya hipertansiyonu olan, sigara içen kişilerde kalp damar hastalığı riski daha yüksek oluyor."
Prof.Dr. Seyfeli ayrıca, kandaki şeker düzeyinin yüksekliğinin, damar içindeki 'Endotel' denilen koruyucu tabakayı bozarak, damarın yapısını etkilediğini ve kireçlenmesini arttırdığını kaydederek şöyle konuştu:
"Damar duvarındaki kireçlenme damar sertleşmesine yol açıyor. Hem büyük hem de küçük damarlarda oluşabilen damar sertliği de kalp krizi ve kalp yetmezliğine neden olabiliyor. Kalp-damar sorunu nedeniyle doktora başvuran diyabet hastaları öncelikle fiziki muayeneden geçiriliyor. EKG ve EKO ile kalp gücü kontrol ediliyor. Kişide tansiyon yüksekliği varsa, kalp hastalığı riski daha da yükseliyor. Yapılan tetkiklerle kalpte bölgesel olarak kasılma bozukluğu ya da genişleme olup olmadığı kontrol ediliyor. Şüpheli durumlarda yapılan stres testiyle kalbin kanlanma düzeyi incelenerek, gerekli görülmesi halinde koroner anjiyografi yapılarak kalp damar hastalığı olup olmadığı inceleniyor. Diyabette ve buna bağlı gelişen kalp hastalıklarında artışın temel nedeninin toplumun hareketsiz bir yaşama alışmasından kaynaklanmaktadır."
Diyabet hastalarına önerilerde bulunan Prof.Dr. Seyfeli, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarını değiştirerek, kandaki şeker düzeyinin kontrol altına alınmasını önerirken, şunları ekledi:
"Kilo almanın önüne geçmek ve hipertansiyonla mücadele etmek için, günde en az yarım saat tempolu yürüyüş yapın. Kesinlikle sigara içmeyin. Kalp hastalığı tanısı konan diyabetli kişilerin tedavisinde ilk adım yaşam tarzında değişiklik oluyor. Kandaki şeker düzeyinin kontrol altına alınması için egzersiz ile fazla kiloların atılması, tansiyonun normal değerlere çekilmesi gerekiyor. Yeterli olmadığı takdirde tedaviye ilaç takviye ediliyor. Gerekli durumlarda bazı kişilerin kalp damarlarına balon ya da stent tedavisi uygulanabiliyor. Ancak diyabetiklerde karşılaşılan tablo genellikle by-pass ameliyatını gerektirdiğinden, kişiler genellikle cerrahi yöntemlerle tedavi ediliyor."
FOTOĞRAFLI