IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2015 13:54
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN TARAFINDAN KAYSERİ’DEKİ 2 ŞEHİT AİLESİ İLE 1 MALUL GAZİYE TEVDİ EDİLEN DEVLET ÖVÜNÇ MADALYALARI DÜZENLENEN TÖREN İLE HAK SAHİPLERİNE KAYSERİ VALİSİ ORHAN DÜZGÜN TARAFINDAN VERİLDİ.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Kayseri’deki 2 şehit ailesi ile 1 malul gaziye tevdi edilen Devlet Övünç Madalyaları düzenlenen tören ile hak sahiplerine Kayseri Valisi Orhan Düzgün tarafından verildi.
Kayseri Valiliği’nde Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan Devlet Övünç Madalyası Tevcih töreni ile eş zamanlı tören düzenlendi. Törene, Devlet Övünç Madalyası alacak Şehit Ömer Aktaş ve Esma Kılıç’ın eşleri ve yakınları ile Gazi Ramazan Polat’ın yanı sıra Vali Orhan Düzgün, Garnizon Komutan Vekili ve Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Namık Boran, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Savruk ve askeri ve mülki erkân ile kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ve temsilcileri katıldı.
Vali Düzgün, törende yaptığı konuşmada, Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yılını kutladığımız bu günlerde vatan sevgisinin, fedakârlığın, milli birlik ve beraberliğin öneminin bir kez daha herkes tarafından görülüp hissedildiğini söyledi.
“Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından tevcih edilen ve Sayın Cumhurbaşkanımız adına sizlere tarafımdan teslim edilecek olan ‘Devlet Övünç Madalyası’, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve büyük Milletimizin sizlere teşekkür, minnet ve saygısının bir ifadesidir” diyen Vali Düzgün, yakınlarını kaybetmenin acısını şehit ailesi olmanın gururuna dönüştüren şehit ailelerini koruyup kollamalarının asli görevleri olduğuna işaret etti.
Vatanın her karışının birçok destansı mücadeleye şahit olduğunu dile getiren Vali Düzgün, şöyle devam etti:
“Bastığımız topraklar birçok destansı mücadeleye şahittir. Çanakkale Savaşı, dünyada eşine az rastlanır cinsten deniz ve kara muharebelerine sahne olmuş bir savaş olması bakımından hepimizi derinden etkilemektedir. Özellikle bu zaferin, güç dengelerine göre çok zayıf olarak değerlendirilen Türk cephesi tarafından kazanılmış olması Batı dünyasında büyük bir şaşkınlık yaratmıştır. Çanakkale Savaşları, birlik ve beraberliğin yenilmez bir güç olduğunun ispatıdır. Milletimizin birlik ve bütünlüğü bugün de aynı şekilde önemlidir. Kanının rengini bayrağımıza vermiş, aziz canını vatanı uğruna feda etmiş olan şehitlerimiz, bu yüce değerlerimizin korunmasını, savunulmasını ve ilelebet yaşatılmasını bizlere emanet etmişlerdir. Çanakkale Zaferi başta olmak üzere Kurtuluş Savaşımızı kazanan bu yüksek ruha sahip milletimiz, bu gün de vatanımızı bölmek için gayret gösteren ülkeler ve onların uzantıları kanlı terör örgütlerine karşı canlarını ve evlatlarını feda etmeyi şeref saymaktadır. İçlerinden bazılarına gazilik, bazılarına şehitlik nasip olmuştur. Öyle ki; dünyada çalışarak kazanılamayacak, parayla satın alınamayacak türden yüce ve ulvi bir makamdır şehitlik ve gazilik.”
Şehit yakınlarının şehitlerin vatandan sonra bıraktıkları en değerli emanet olduklarını vurgulayan Vali Düzgün, konuşmasının sonunda, Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal
Atatürk başta olmak üzere ebediyete intikal eden tüm şehitleri rahmet ve minnetle andığını belirterek, Mehmet Akif Ersoy’un şu dizelerini paylaştı:
“Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.”
- ŞEHİT EŞLERİ, ÇOCUKLARI İLE BİRLİKTE ALDI
Şehit Polis Memuru Abdullah Kılıç’ın eşi Esma Kılıç 4 yaşındaki kızı Ceylin Zehra Kılıç ile Şehit Polis Memuru Ömer Aktaş’ın eşi Dilara Aktaş ise babası şehit olduktan sonra dünyaya gelen ve babasıyla aynı ismi taşıyan 5 aylık Ömer Aktaş ile birlikte geldiği törende Devlet Övünç Madalyalarını Vali Düzgün’den aldılar. Malul gazi Uzman Çavuş Ramazan Polat’a da Övünç Madalyası Vali Düzgün tarafından takıldı. Şehitlerin öz geçmişlerinin de okunduğu tören sırasında duygulu anlar yaşandı.
Tören, Fevziye - Memduh Güpgüpoğlu Güzel Sanatlar Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan kahramanlık şiirleri ve türkülerin okunması ile sona erdi.