Güncelleme Tarihi:
KAYSERİ (AA) - MUSA ÖZYÜREK - Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) bünyesinde yürütülen "Türkiye Grameen Mikrofinans Programı"ndan faizsiz ve teminatsız kredi alarak iş kuran kadınlar, hem ekonomik özgürlüklerine kavuşuyor hem de ülke kalkınmasına katkı sağlıyor.
TİSVA Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyeti Başkanı Aziz Akgül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yoksulluğun ve işsizliğin olmadığı bir Türkiye oluşturmak için harekete geçtiklerini ve bu kapsamda potansiyeli olan ancak imkanı olmayan kadınları ekonomik hayata kazandırmaya çalıştıklarını söyledi.
Bangladeşli bankacı ve ekonomi profesörü Muhammed Yunus tarafından 1976 yılında geliştirilen mikrokredi faaliyetlerinin 2003 yılından beri Türkiye'de de yürütüldüğünü anlatan Akgül, şunları kaydetti:
"200 ülkede 200 milyona yakın insan mikrokrediden yararlandı. Bunlar aileleriyle birlikte hesap edildiğinde 1 milyar kişiyi geçiyor. Türkiye'de 11 yıllık süreçte, daha önce hiçbir işin içerisinde bulunmamış dar gelirli 70 bin kadınımız mikrokrediden yararlandı ve 300 milyon lira kredi kullandı. 500 lira krediyle başlayıp şu an yılda 15 bin lira kredi kullanan kadınlarımız var. Bunlar, projesi, fikri, girişimcilik kabiliyeti olan ancak maddi imkanı olmayan kadınlarımız. Bu kadınlarımız aile bütçesine ve ekonomiye katkı sağladığı gibi ekonomik olarak da hayata bağlanıyor, daha güçlü bireyler haline geliyorlar. Bu kadınların yetiştirdiği nesiller de ülkenin geleceğine çok önemli katkılar sunacaktır."
Mikrokredi kullanan kadınların birçoğunun daha önce sosyal yardımlarla ayakta kalma mücadelesi verdiğini ifade eden Akgül, "Kadınlarımız kullandıkları krediler sayesinde yaptıkları işlerle yardım alan değil yardım eden, iş veren, vergi ödeyen bireyler haline geliyor" dedi.
Türkiye'de hemen herkesin kafasında bir iş fikri olduğunu, sundukları maddi imkanlarla bunların hayata geçirilmesini sağladıklarını belirten Akgül, kredi kullanan kadınların katma değeri ve geliri yüksek ürünler üretebilmeleri için eğitime ihtiyacı olduğunu söyledi.
Akgül, TİSVA olarak kadınların eğitimine destek vermeye çalıştıklarını ancak yeterli olmadığını dile getirerek, bu konuda sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve kamu kurumlarının da kendilerine destek vermelerini beklediklerini ifade etti.
Mikrokredi faaliyetlerine 30 milyon lira sermayeyle başladıklarını anlatan Akgül, "İlk yıllarda ilk kez kredi çekecek kadınlara 500 lira veriyorduk şu anda bin lirayla başlıyoruz. Çekilen kredileri belirlenen ödeme koşullarında haftalık taksitlerle topluyoruz. Topladığımız paraları da yeni kredi kullanmak isteyen insanlara veriyoruz. Bu döngü bu şekilde devam ediyor. Sermaye imkanları artan kadınlarımız daha büyük işlere girişebilmek için yüksek meblağlar çekebiliyor" şeklinde konuştu.
- "Hibelerle yoksulluğu azaltamayız"
Türkiye'de uygulanan yoksulluğu azaltma stratejisinin başından sonuna kadar yeniden tasarlanması gerektiğine dikkati çeken Akgül, verilen hibeler ve sosyal yardımlarla ülkedeki yoksulluğun, işsizliğin azaltılamayacağını vurguladı.
Akgül, hükümetin tasarruflu bir ekonomi yönetimine doğru adımlar attığını, bunun sevindirici bir gelişme olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Yapılan açıklamalarda sosyal yardımlara geçen yıl aktarılan 20-25 milyar lira civarındaki paranın önemli bir kısmından tasarruf edilmesi öngörülüyor. Hatta daha da ileri bir adım atılarak Türkiye İş Kurumundan kendisine üç sefer öneride bulunulan kişi bu üç seferin sonunda işe gitmezse o zaman kendisine verilen sosyal yardımlarda çocukların eğitim durumunu da göz önüne almak suretiyle yeniden düzenlemeye gidecek. Bunun anlamı şu, hibe şeklindeki yardımlarla Türkiye'deki yoksulluğu asla azaltamayız, ortadan kaldıramayız. Yoksulun olmadığı bir Türkiye oluşturmak için elimizdeki kaynakları verimli yani gereksiz, amaçsız, yararsız harcamamamız lazım. İnsanları iş hayatına dahil etmemiz gerekiyor. Burada da mikrokredi desteği devreye giriyor. Mikrokredilerle ülkedeki yoksulluğu da işsizliği de giderebiliriz."