Güncelleme Tarihi:
Cafer ZENGİN/KAYSERİ, (DHA)- CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "Türkiye’nin meselesi referandum. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, bakanlar, meydanlarda Kemal Kılıçdaroğlu’ndan başka söyleyecek sözünüz yok mu? Neden bu korku var? Biz bu kavgalara taraf olmayacağız" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, 16 Nisan’da yapılacak referandum çalışmaları kapsamında Kayseri’de partisinin il binasınca CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, İl Başkanı Feyzullah Keskin ve partilileri ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Bülent Tezcan, dün Talas'ta Çetin Arık'a yapılan saldırıya tepki gösterdi. Tezcan, "Hiçbir makul vatandaşımızın kabul edemeyeceği, vicdanın kabul edemeyeceği, Anadolu insanının kültürüne, ahlakına uymayan bir muamele ile karşılaştı sayın milletvekilimiz ve partili arkadaşlarımız. Bu coğrafya, ahilik kültürün yeşerdiği, maya tuttuğu coğrafyadır. Ahilik kültürü dayanışma kültürüdür. O çimento bizi bugün, bölme ve parçalama çabalarına rağmen ayakta tutmuştur. Bunlar bizi biz yapan değerlerdir. Bu kültür esnafın kapısından içeri girdiğinizde, onun düşmanı dahi olsanız selam verip, girdiğinizde düşmanlığı bir kenara bırakıp 'aç mısın, susuz musun' deyip ağırlama kültürüdür. Bizi biz yapan bu değerlerin hızla tahrip edildiği görüyoruz. Ne yazık ki esnafın esnaf olmaktan çıkıp eşkiyaca saldırılara teşvik edildikler bir dönemden geçiyoruz. Bu dili kimin tahrik ettiğini biliyorum. Milletimiz de çok iyi biliyor. Referandumdan evet çıkarabilmek için bizi tahrip etmeye dönük gözü kararmış bir şekilde milleti birbirine düşüren anlayışın ne kadar bu ülke için zararlı tehlikeli olduğunu biliyoruz" diye konuştu.
17 Nisan’dan sonra bu ülkede hep beraber yaşamaya devam edeceklerini söyleyen Tezcan, 'Evet' propagandası yapanlara devlet imkanlarının seferber edildiğini ancak 'Hayır' propagandası yapanlara ise tüm yolların kapatıldığını savundu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya da tepki gösteren Tezcan, şöyle konuştu:
"Eveti anlatamıyorlar çünkü anlatacakları bir şey yok. Sayın İçişleri Bakanı çıkıyor, bir konuşmasında sayın genel başkanımıza yakışıksız ifadelerle ‘kuyruğa teneke bağlamaktan’ bahsediyor. Bir ülkenin İçişleri Bakanı, yani emniyetinden, güvenliğinden sorumlu bir bakan. Soyadına baktığınızda muteber olacağını zannedeceğiniz bir kişi, bunu söylüyor. İçişleri Bakanı'nın dili böyle olursa onun emrinde olan valinin, kaymakamın, emniyet müdürünün pozisyonu nasıl olur? Siz düşünün. Bir ülkenin bakanı aklını tenekeye takmışsa, bir ülkede aklını tenekeye takmış, teneke kafalı bakanlar varsa o memlekette kavga, gürültü, patırdı eksik olmaz. Yazıktır bu millete."
Yapılan açıklamalarda hedefin hep Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söyleyen Tezcan, şöyle devam etti:
"CHP kurultayı yapılmıyor, Türkiye’de. Türkiye’nin meselesi bir referandum. Ne uğraşıyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile miting meydanlarında? Sayın Başbakan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan başka söyleyecek sözünüz yok mu? Sayın Devlet Bahçeli de koroya katılmış meydanlara çıkar Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan başka söyleyeceği bir şey yok. Bakanlar çıkar, Sayın Kılıçdaroğlu’ndan başka söyleyecekleri bir şey yok. Ben merak ediyorum hepinizde koro halinde bu Kemal Kılıçdaroğlu korkusu niye? Neden bu korku var? Bu korkuyu bırakın. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, hiçbirisine bir şey söylemiyor. Dikkat edin ne yapıyor? Neden 'Hayır' denilmesi gerektiğini anlatıyor. 'Gelin ben yalan söylüyorsam, hep beraber, hepiniz gelin istediğiniz televizyonda, istediğiniz gazetecilerle oturalım, tartışalım. Siz anlatın, ben anlatayım' diyor. 'Yalan söylüyorsam işte size fırsat beni milletin önünde rezil edersiniz' diyor. Buna cesareti yetmeyenler, meydanlarda hakaret etmeye yelteniyor. Bugün Türkiye’de gerilim yükselmiştir. Ve bu gerilim ne yazık ki iktidar kanadından tahrik edilmektedir. Biz bu kavgalara taraf olmayacağız, bu saldırılar bizi korkutamaz. Kötü söz sahibine aittir. Dağarcıklarında, ceplerinde, çantalarında millete anlatabilecekleri sağlıklı ve haklı bir gerekçe olmayanlar, milleti bu gerilimle tahrik edip, kamplaştırarak sandıkta sonuç almak istiyor ama yağma yok, hiç boşuna heveslenmesinler 16 Nisan sandık günü bu ülkede bütün toplumun yüksek gerilim hattı sandıkta bitecek. Yüksek gerilim, geldiği zaman zarar vermesini engellemek için topraklama vardır, inanıyoruz ki 16 Nisan sandık günü bu gerilimin topraklama hattı olacak. Bu gerilimi sandıkta bitireceğiz. Biz tek adam rejimi istemiyoruz. Milletimiz hayırlı bir iş yaparak hayır diyecektir. ”
Açıklamasında mülki amirlere de seslenen Tezcan, “Bugün saldırılarda ilin mülkü amirleri ve yöneticileri, yönetenler haksızlığa karşı cesaretli net ve kesin duruş göstermezlerse o il yaşanmaz hale gelir. Orada çatışmayı durduramazlar. İnşallah doğru değildir ama öğrendiğim kadarıyla doğruysa dehşete düşmemek mümkün değil, sayın Vali dünkü olayı küçümsetmek için ‘canım elinde bir bıçakla kendini savunmaya çalışıyormuş’ diye. Sanki arkadaşlarımız oraya saldırıyor muş gibi bir dil kullanmaya başlamış. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ise daha da ötesine geçerek, hakaret içeren ifadeler kullanmış. Bunlar bu dili kullandığı sürece, bu millet huzur içerisinde olmaz. Huzuru sağlamak ile görevli olanlar huzuru kışkırtmaktan, tahrik etmekten vaaz geçmek zorundadır, hepsini sorumluluğa davet ediyorum” dedi.
Tezcan, Kerkük’te yaşanan bayrak krizi ile ilgili olarak da “Kerkük’te asılan bayrağın neyi hedeflediğini biliyoruz. Kekürk’te bayrak asanlara sayın cumhurbaşkanı çıkıp itiraz ediyor iyi de yapıyor ama itiraz ederken bir şey unutulmamasını tavsiye ediyoruz. Kerkük’te asılan bayağın ilk işareti İstanbul’da hava limana asılan bayraktır. Bayrağı orda astırdı döndü, Kekürk’te yeniden astılar” dedi.
Diğer yandan basın toplantısında konuşan CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, dünkü saldırıdan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Arık, "Genel Bşkanımıza yapılan suikast girişimi, sayın Bülent Tezcan Bey’e yapılan haince kurşunlu saldırı. Dünkü saldırı. Hiçbir saldırı bizi yolumuzdan döndürmeyecek. Çevre ve Şehircilik Bakanının açıklamaları üzülerek basında gördük. Beklerdim ki kendisinden 'Sayın milletvekili geçmiş olsun, nedir durum?' diye en azından bizden bilgi almasını isterdim ama ‘Elinde bıçak varmış yaralama olmamış, bu neden büyütülüyor’ açıklaması bizi son derece üzdü" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI