Güncelleme Tarihi:
KAYSERİ, (DHA)- KAYSERİ Sanayi Odası (KAYSO) ile Borsa İstanbul A.Ş. işbirliğinde, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ’ın katılımı ile 'Sermaye Piyasalarındaki Gelişmeler ve 15 Temmuz Darbe Girişimi Sonrası Ekonomik Gelecek ve Borsa İstanbul' konulu toplantı yapıldı.
Oda toplantı salonunda düzenlenen seminere Himmet Karadağ’ın yanı sıra, Abdullah Gül Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İhsan Sabuncuoğlu, Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Ticaret Borsası Başkanı Şaban Ünlü, MÜSİAD Şube Başkanı Nedim Olgunharputlu, il müdürleri ve çok sayıda bankacı ve sanayici katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, 15 Temmuz gibi anlamlı bir günde, çok özel bir konuğu misafir ettiklerini belirterek, kendisinden Kayseri ticareti ve sanayisine faydalı olacak çok önemli bilgiler alacaklarından emin olduklarını söyledi. Borsa İstanbul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Himmet Karadağ, Anadolu ticareti ve sanayisinin uluslararası finansla entegre edilmesi durumunda, orta gelir tuzağından çıkılarak, yetersiz kurumsallaşmanın yol açtığı sıkıntılarında çözüleceğini, ülkemizin bulunduğu noktanın çok daha ilerisine geçeceğini söyledi. Şuan Türkiye’nin tüm uluslararası kurumlarda ekonomik anlamda birinci ligde olduğunu ifade eden Karadağ, “Bizim borsa ve finans piyasalarında 2000 yılı sonrası rakamları aktörler gördükten sonra gezi süreci ile beraber ülkemize karşı çok ciddi bir saldırıya başladılar. Bizim siyasi olarak gördüğümüz bazı olayların arkasında çok sağlam ekonomik parametreler yatıyor. Kapalı olduğumuz halde darbeciler tarafından basılan tek finansal kuruluş Borsa İstanbul’dur” dedi.
Türkiye ekonomisinin 2003-2012 arasında müthiş bir büyüme trendi gösterdiğini aktaran Karadağ, şöyle devam etti:
“Bu trend devam etse; ekonomik göstergelerde İtalya, Fransa ile eşit düzeye gelecektik. 2 trilyon dolar bandında bir milli gelir seviyesini yakalamış olacaktık, kişi başına milli gelirde de 20 bin dolar civarını yakalayacaktık. Tespitimize göre Gezi ile birlikte finansal mücadeleyi başlattılar. Gezi olayları başladığında Sermaye Piyasası Kurulu üyesi idim ve Kanal İstanbul’un finansmanını konuşuyorduk. 5 milyara kadar para Türkiye’ye gelecek ve Kanal İstanbul’da çok ciddi bir ilerleme sağlanmış olacaktı. Birlikte değerlendirildiğinde, 3'üncü Köprü, 3'üncü Havalimanı ve Kanal İstanbul, bölgenin coğrafyasını değiştiriyor. Örneğin Ümit Burnu’nun keşfi tamamen dünya ticaretinin dengelerini değiştirdi, İpek Yolu’nun önemini azalttı. Kanal İstanbul ile eski İpek Yolu’nu tekrar aktive ediyoruz. Artık İstanbul tekrar dünyada ticaretin merkezi oluyor. Londra, Frankfurt, Zürih değil de İstanbul konuşulacak. Bunları rakamlarla gördükleri için Gezi’de operasyon başlattılar.”
Aynı güçlerin Gezi’de başlattıkları finansal saldırıyı bu kez 17-25 Aralık sürecinde tekrar gündeme getirdiklerini kaydeden Himmet Karadağ, şunları ekledi:
“15-25’le birlikte borsada aşağı yönlü hareket, faizlerde de yukarı yönlü hareket başlıyor. 7 Haziran seçimleri öncesine kadar pozitif ilerleme devam ederken, 7 Haziran’dan istikrarlı hükümetin kaybedildiği dönemden Kasım’a kadar endekste aşağı yönlü, faizlerde yukarı yönlü hareket görülüyor. Yani ekonomik istikrar ya da istikrarsızlık doğrudan faiz oranları ve ekonomiye yansıyor. 1 Kasım seçimleri ile beraber hükümet kuruluyor, 15 Temmuz darbesine kadar makas yine daralma yönünde ve pozitif. 15 Temmuz darbesi ile yine sıkıntılı bir süreç başlıyor ve referanduma kadar devam ediyor. Bizim için referandum Gezi’nin rövanşı niteliğindedir.”