Güncelleme Tarihi:
Oktay ENSARİ/KAYSERİ, (DHA)- ADLİ Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. İ. Hamit Hancı, batılı ülkelerin genç nufusları azaldığı için Suriyeli kimsesiz çocukları kontrollü olarak götürdüğünü veya kaçırdığını ileri sürdü.
Suriyeli yetim ve öksüzlerle ilgili sorunun giderek büyüdüğünü belirten Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. İ. Hamit Hancı, 2011 den beri Suriye'deki iç savaşta pek çok insan hayatını kaybettiğini, 2017 verilerine göre 800 bin çocuğun anne ya da babasını ya da ikisini kaybederek öksüz ya da yetim kaldığını söyledi. Hancı, ''Şu anda belki bu sayı 1 milyon. Az bir kısmı Suriye, Türkiye ve Ürdün'deki yetimhanelerde barındırılan çocukların çoğu sokaklarda yaşam mücadelesi veriyor. Suriyeli yetim ve öksüzler organize suç örgütleri, terör örgütleri, uyuşturucu ve fuhuş çeteleri ile organ nakli mafyasının hedefinde. Türkiye de ise, pek çok aile evlat edinme kuyruğunda. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı rakamlarına göre Türkiye'de 2 bin 100 aile evlat edinme sırasında bekliyor. Özellikle ülkemizdeki ve Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde tek ebeveynli de olsa ailesiyle yaşayan çocuklar ayni ve nakdi desteklerle desteklenmelidir. Ancak hiç aile desteği olmayan Suriyeli kimsesiz çocukların evlat edinilmelerini ya da koruyucu aileye verilmelerini sağlayacak yasal çalışmalar yapılmalıdır'' diyerek konuya dikkat çekti.
'BATI ÜLKELERİ KONTROLLÜ GÖÇLE ÇOCUKLARI GÖTÜRÜYOR'
Suriyeli çocukların bir kısmının zaten gizlice batıya götürüldüğünü veya kaçırıldığını ileri süren Prof.Dr. İ. Hamit Hancı ''Batıda genç nüfus azaldı. Esasında Kontrollü bir şekilde göçü teşvik ediyorlar. Tarihte Kazım Karabekir paşanın yaptığı gibi, bu çocukları ya yanımıza alıp kazanacağız, bir olacağız ki , devlet bunu tek başına yapamaz, milletle sorumluluğu bölüşmelidir. Ya da karşımızda organize suç örgütü, terör örgütü üyesi ya da sempatizanları bulacağız. Bir an önce karar vermeliyiz'' dedi. Hancı, şöyle konuştu:
''Zaman su gibi akıp geçiyor. Doğu cephesine tayin olan Kazım Karabekir Paşa, büyük savaşlardan çıkmış bir ülkede yetim ve öksüzleri devlet korumasına almıştı. Bu çocuklar toplatıldı ve onlara çelişik bir ifade kullanılarak 'Gürbüz Çocuklar Ordusu' denildi. Askeri ve zanaat eğitimleri verildi. Meslek edindirildi. 1992 –1995 yıllarında yaşanan Bosna savaşında bu yapılamadı. Savaş ta yetim kalan çocuklar ya da sistematik olarak tecavüz edilen kadınlardan doğan çocuklar yitik bir nesil oldular. Belki de DEAŞ'a Balkanlardan bu kadar çok katılım olmasının sebebi buydu. Travmatik bir çocukluk geçiren bu neslin, içlerindeki öfkeyi boşaltacak bir alan arayışıydı. Aynı olay Suriye’de de yaşanmasın. Aynı Coğrafyanın bileşenleri ve her şeyden önce İnsan olan bu çocukları hem onlar için , hem ülkemizin uzun vadeli güvenliği için koruma altına almalıyız. Devletin yükünü de ailelerle paylaştırmalıyız."
FOTOĞRAFLI