IHA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2015 10:06
MEMORİAL KAYSERİ HASTANESİ PSİKİYATRİ BÖLÜMÜ’NDEN YRD. DOÇ. DR. ŞABAN KARAYAĞIZ, "DOĞUM VE SONRASI, ANNE OLAN HER KADININ YAŞAMINDA BİYOLOJİK, PSİKO-SOSYAL VE EKONOMİK DEĞİŞİMLERİN YAŞANDIĞI BİR DÖNEMDİR. DOĞUM SONRASI DÖNEMDE KADINLARIN % 70-85’İNDE PSİKOLOJİK SORUNLAR ORTAYA ÇIKABİLMEKTEDİR. AĞLAMA KRİZLERİYLE GÖSTEREN ENDİŞE, HÜZÜN VE DEPRESYON BUNUN EN ÖNEMLİ GÖSTERGELERİDİR" DEDİ.
Memorial Kayseri Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, "Doğum ve sonrası, anne olan her kadının yaşamında biyolojik, psiko-sosyal ve ekonomik değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Doğum sonrası dönemde kadınların % 70-85’inde psikolojik sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Ağlama krizleriyle gösteren endişe, hüzün ve depresyon bunun en önemli göstergeleridir" dedi.
Memorial Kayseri Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, doğum sonrası dönemde ortaya çıkabilen psikiyatrik hastalıklar hakkında şu bilgileri verdi:
Lohusalıkta psikolojik sorunlar görülebilir
Doğum sonrası annelerin çok önemi bir bölümü kendini yetersiz hissetmektedir. Bu nedenle psikolojik sorunlar da bu dönemde sıklıkla ortaya çıkabilmektedir. Doğum sonrasında kadınların %12,5’inde psikiyatrik hastalıklar belirgin bir oranda artmaktadır. Biyolojik, psikososyal ve ekonomik değişimler; annelik hüznü, depresyon ve lohusalık psikozu gibi sorunlara neden olmaktadır. Bu sorunlar; duygu durum ve mizaç bozukluğunun yanı sıra şaşkınlık, bilişsel karmaşa ve ağlama krizleri ile kendini gösterir.
Annelik hüznü doğumdan sonra 1-2 hafta sürebilir
Doğum sonrasında kadınların % 50-70’i annelik hüznünü yoğun olarak yaşar. Annelik hüznü; sebepsiz yere bunalma, sıkıntı, uzun süren ağlama nöbetleri, sinirlenme ve dikkat toplayamama gibi sorunları beraberinde getirir. Annenin dış görünümde ortaya çıkan değişiklikler ile yaşadığı kaygı ve bebeğin uyku düzeninin olmayışı nedeniyle uykusuz geçen geceler annelik hüznü riskini artırmaktadır. Annelik hüznü, doğumdan sonra başlayıp 1-2 hafta sürdükten sonra mevcut duruma alışmaya bağlı olarak son bulur.
Doğum sonrası depresyon riskine dikkat
Doğum sonrası 100 kadından 10’u depresyon riski altındadır. Özellikle genç yaşta anne olan ve yaşadığı duruma ayak uydurmakta zorlanan kadınlarda; depresyon nedeniyle aşırı yorgunluk, isteksizlik, iştahsızlık ve bebeği ile ilgili tekrarlayıcı mantık ve düşünme ile silinemeyen obsesyonel düşüncelerin ortaya çıktığı görülmüştür. Bu dönemde emzirmenin anne üzerinde olumlu etkileri olduğu için ilaç tedavisi yerine psikoterapi teknikleri önerilmektedir.
Nefes egzersizleriyle kaygı azaltılabilir
Annede lohusalık döneminde görülen psikolojik sorulara tedavi yaklaşımı önemlidir. İlaç tedavisinin yanı sıra çevrenin anneye yaklaşımı da çok önemlidir. Kadının annelik rolü kazanması için eş, dost ve akrabanın yaklaşım tarzına dikkat etmesi gerekir. Doğum sonrası hüzün yaşayan anneler için uygulanabilecek nefes egzersizleri ve gevşeme hareketleri de kaygıyı azaltmaktadır. Annenin üzerindeki baskının ve yüklerin azaltılması, gece uykusunun düzenlenmesi, bebeğin gece bakımının bir bakıcı, anneanne ya da babaanne tarafından üstlenilmesi gerekmektedir. Bebeğin sağlıklı gelişimi için annenin hem fiziksel hem de ruhsal açıdan sağlıklı olması çok önemlidir.