Güncelleme Tarihi:
Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ,(DHA)- KAYSERİ Adliyesi'nin rafları icra dosyaları ile doldu. Yılın ilk 6 ayında 8 ayrı icra müdürlüğünde, 57 bin 350 icra takibi yapıldı.
Yaklaşık 1 milyon 300 bin nüfuslu Kayseri’de haziran ayı itibari ile takip yapılan dosyasının 57 bin 350 olduğu belirtildi. 8 ayrı icra müdürlüğünde takibi yapılan dosyaların en başında bankalardan alınan otomobil, tüketici kredileri, cep telefonu borçları bulunuyor. Cep telefonu davalarını kredi kartı borçları, esnaf ve kefalete ödenmeyen borçlardan kaynaklanan davalar takip ediyor.
TÜKETİM ALIŞKANLIĞI ARTTI
Kayseri Barosu avukatlarında Ercan Avcı icra dosyaları ile ilgili yaptığı açıklamada piyasalarda nakit sıkıntısı çekildiği için ticaretin neredeyse yüzde 80'inin çek ve senet ile yapıldığını belirterek, şöyle dedi:
"Çekin ve senetin itibarı çok zayıfladı. Piyasalar çek ve senete artık bir nev'i suya atılan imza olarak bakıyorlar. Nitekim, yıllarda icra dosyalarında ki büyük artış bunun en büyük göstergesi. Adliyelerde icra dosyaları dolaplara sığmıyor. Tabii icra takiplerinin oranının bu kadar artmasında insanımızın büyük artış bunun en büyük göstergesi. Tabii icra takiplerinin oranının bu kadar artmasında insanımızın büyük bölümünün bankalara olan bağımlılığının da etkisi var. Hemen hemen herkesin mutlaka bir kredi borcu var. Vatandaşın elinde birden fazla kredi kartı bulunuyor. Kazandığından fazla harcama alışkanlığı sonunda vatandaşın icra takibine uğramasıyla sonuçlanıyor."
Avcı icra dosyaları ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:
YASAL DÜZENLEMELER YAPILMALI
"Bu konularda mutlaka hukuki , ticari ve sosyal adımlar atılmalı ve öncelikle çek ve senetin itibar kazanması için yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Karşılıksız çek için hapis cezasını getirilmesi olumlu bir gelişme olmakla beraber yeterli değildir. Mutlaka firmaların ticari ve iktisadi bilgileri ve faaliyetleri tek bir merkezde toplanarak bu bilgilere ticaretin taraflarının kolayca erişmesi sağlanmalıdır. Yine senetle ilgili yasal düzenlemeler yapılarak senetin piyasadaki güvenirliliği artırılmalıdır. Ayrıca ,sosyo-kültürel anlamda aşırı harcama ve tüketim konularında halk bilinçlendirilmeli, devletin ilgili organları bu konularda etkinlikler düzenlemelidir"
FOTOĞRAFLI