Güncelleme Tarihi:
BOMBALI SALDIRGAN KENDİNİ ÖĞRENCİ 'MEHMET' OLARAK TANITMIŞ
Kayseri'de 15 askerin şehit olduğu bombalı saldırı ile ilgili davada tutuklu sanıklar Ümit Kepir, Mehmet Ayaz, Barış Kaya, Murat Talan'ın savunmalarının alınması ile devam etti. DSİ çalışanı Ümit Kepir, bombalı saldırgan Kasım Yıldırımçakar'ı uzun yıllar tanıdığı Kenan Çiçek tarafından 'Mehmet' olarak kendisine tanıtıldığını ve üniversite öğrencisi olduğunu belirterek bir süre yanında kalması için yardımcı olmasını istediğini söyledi. Çiçek, savunmasında, "Kenan Çiçek'i 2004 yılından beri tanırım. Adana'ya gelen Kenan, beni arayarak 'görüşelim' dedi. Beraber kahvaltı yapmaya gittim. Bana bir Çukurova Üniversitesi'nde eğitim görecek bir öğrencisi olduğunu evimde kalması konusunda yardımcı olup olmayacağımı sordu. Teklifi kabul ettim. Akşam Kenan, yanına öğrenci olduğunu söylediği kişiyle geldi. Eve gelen kişi kendini bana ismini 'Mehmet' olarak tanıttı. Çukurova Üniversitesi'nde Felsefe Grubu öğretmenliğini ek kontenjan ile kazandığı söyledi. Mehmet ismiyle tanıdığım kişi tahminimce 11-16 Aralık 2016 yılında yanımda kaldı. Bu zaman içinde evde Üniversite ile ilgili sohbet ediyorduk. Sahte kimlik, trafik tescil belgesi, ve ehliyet düzenleyerek Kayseri'ye gelerek bu saldırı yapan kişinin sade bir vatandaşlar olarak beni kandırması çok doğal" dedi.
Ümit Kepir'in saldırı ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında evinde yapılan aramada yasaklı yayın olduğu ifade edilen 'Demokratik özyönetimde komin meclislerinin çalışma kılavuzu' isimli kitap ele geçirilmişti.
"BOMBADAN BİLGİM YOK"
Tutuklu sanıklardan hurdacılık yapan Hüseyin Polat ise Kilis kan davası nedeniyle Adana'ya göç ettiğini belirterek, "Ben iş yerime bomba bırakılıp bırakılmadığını bilmiyorum. Bombadan bilgim yok. Evimde ele geçen yasaklı silah mermileri, köyde hurda toplarken bulduğum mermilerdir. Evimde bulunan tüfek ise düşman sahibi olduğum için bulundurduğum silahtır" dedi.
Tutuklu diğer sanık olan Mehmet Ayaz ise savunmasında, "Mardin'de Orman İşletme Müdürlüğü'nde çalışırım. Diyarbakır'da da ikamet ederim. Ben 21 Aralık 2016'da gözaltına alındım. Bana neden gözaltına alındığım ile ilgili bir şey sorulmadı. Gözaltına alındıktan sonra Kayseri'ye getirildim. Nöbetçi mahkemede bana Kenan Çiçek ile Adana'ya birlikte gidip gitmediğim soruldu. Gitmediğimi söyledim. Diğer sanık Barış Kaya'yı tanırım. Sadece eşimle aramdaki sıkıntı nedeni ile birkez yaz ayında kendime ait otomobille Adana'ya gittim" diye konuştu.
KAYA: BOMBALI SALDIRGANI TANIMAM
Diyarbakır'da sendika başkanlığı yaptığı söyleyen tutuklu sanık Barış Kaya, bombalı saldırganı Diyarbakır'dan Adana'ya getirdiği yönündeki iddiaları reddederek, "20 Aralık'ta gözaltına alındım. Neden gözaltına alındığıma dair tek bir bilgim dahi yoktu. Eşimle Kenan Çiçek'in eşi arkadaştır. Bir kere Kenan'ın ve benim ailemin de bulunduğu bir zaman pikniğe gittik. Sanıklardan Kenan Çiçek ve Ferhat Tekiner'i tanırım. Ben bombalı saldırgan Kasım Yıldırımçakar'ı tanımam. Benim iddianamede bombalı saldırganı Diyarbakır'dan Adana'ya gönderdiğim iddiaları asılsızdır. Ben, tanımadığım adamı neden Adana'ya göndereyim" dedi.
Bombalı saldırıda kullanılan araca sahte plaka ve trafik tescil belgesi düzenlediği iddiasıyla tutuklu olarak yargılanan Murat Talan ise "Ben, sanıklardan Abdullah'ı tanırım. Bana çekme belgeli olan 71 EU 695 plaka basmamı istedi. Bu görüşme tahminim 6 Aralık 2016 tarihinde oldu. Abdullah Akbıyık'tan aldığım bilgileri plaka basan Serkan Ay'a gönderdim. Yaşanan patlamanın, plakasını bastığım bu araba ile yapıldığını emniyette öğrendim" diye savunma yaptı.
Bombalı araçta bulunan sahte plakaları bastığı iddiasıyla tutuklu bulunan Serkan Ay ise "Murat Talan'dan sipariş geldi. Bu siparişlerden birisi de 71 plakalı araçtı. Kendine güvendiğim için plakayı bastım. Kayseri patlamasında bu plakanın kullandığının öğrendim. PKK ile hiçbir bağım yoktur" diye konuştu. Duruşmaya yarın saat 09.00'da başlamak üzere ara verildi.