Güncelleme Tarihi:
KASTAMONU (AA) - Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Miraç Aydın, sel ve heyelanların kış mevsiminde azımsanmayacak kadar yüksek olduğunu belirterek, bunun özellikle son yıllarda yağışların kar yerine yağmur şeklinde gerçekleşmesinden kaynaklandığını söyledi.
Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de depremden sonra yaşamı hissedilir derecede etkileyen unsurun can ve mal kayıplarına yol açan sel ve heyelanlar olduğunu anlattı.
Dünyada ve Türkiye'de son dönemlerde afetler nedeniyle can ve mal kayıplarında artış gözlemlendiğine işaret eden Aydın, şöyle konuştu:
"Özellikle Karadeniz, sel ve heyelan bakımından en riskli bölgeler arasında yer almaktadır. Ülkemizde 1980-2012 periyodu incelendiğinde sel ve heyelan gibi doğal afetlerde belirgin artış olduğu görülmektedir. Heyelan bakımından Kastamonu, Trabzon, Rize ve Zonguldak'ın, en fazla heyelan olaylarının görüldüğü iller arasında yer aldığı görülmektedir. Şiddetli yağış, bitki ve toprak tarafından tutulamadığından, doğrudan yüzey akışına geçmekte ve yüzeysel akışa geçen su kitlesi sele neden olmaktadır. Küresel ısınma ve iklim değişikliği, sadece sıcaklıkların artması ve kuraklıkların yaşanmasıyla değil, aynı zamanda yağışların bazı bölgelerde artış göstermesi ya da kısa sürede etkili yağışların oluşmasıyla etkisini göstermektedir."
- Dünyadaki doğal afetler
Aydın, son yıllarda iklim değişikliği nedeniyle 2010 yılında Rusya'da son 500 yılın en yüksek sıcaklıklarının yaşandığını dile getirdi.
Buna ilaveten 2011'de Batı Avrupa'da Fransa, Almanya ve İsviçre gibi ülkelerin dahil olduğu 16 ülkede şiddetli kuraklıklar yaşandığını vurgulayan Aydın, şöyle devam etti:
"Diğer yandan dünyanın diğer kısmında, Avustralya, Çin ve Güney Amerika’da 2011 yılında büyük sel felaketleri yaşanmıştır. Avustralya'da yaşanan sel felaketlerinin bilançosuysa 30 milyar dolar olmuştur. İnsan faaliyetlerinin özellikle doğal kaynaklara baskısı sonucu bitki örtüsündeki olumsuz değişimler sel ve heyelan afetine davetiye çıkarmaktadır. Bu olumsuz etkilere mevcut arazi eğimi, yükselti ve toprak özellikleri gibi fizyografik özellikleri de değerlendirdiğimizde tablo daha da olumsuz olmaktadır.
Ülkemizde sel ve heyelanların kış mevsiminde azımsanmayacak kadar yüksek olmasının nedeni, özellikle son yıllarda yağışların kar yerine yağmur şeklinde gerçekleşmesinden kaynaklanmaktadır."
Aydın, özellikle akarsu yataklarının akışı engelleyecek şekilde düzenlenmesi, sel ve heyelana hassas bölgelerin yerleşime açılması, akarsu ve taşkın kontrol sistemlerinin yetersizliği, doğal bitki örtüsünün tahribi, yol yapımı gibi beşeri etkinliklerin, sel ve heyelan afetinin zararlarının artmasına neden olduğunu sözlerine ekledi.