IHA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2015 17:20
Samsun’da silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Op. Dr. Kamil Furtun için Türk Sağlık-Sen Kastamonu Şubesi basın açıklamasında bulundu.
Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Op. Dr. Kamil Furtun için Türk Sağlık-Sen Kastamonu Şubesi, yazılı basın açıklamasında bulundu.
Açıklamada, Türk Sağlık-Sen Kastamonu Şube Başkanı Cengiz Büyükkapucu, şunları kaydetti:
“Sağlık çalışanlarına yönelik her şiddet olayından sonra sürekli yetkilileri uyarmıştık. Gereğini yapın, çalışma ortamlarını güvenli haline getirin demiştik. Hastaneleri ellerinde sopa, bıçak ve silahla basanlara dikkat çekerek felaket geliyor demiştik. Fakat uyarılarımız dikkate alınmadı. Sadece bizim uyarılarımız değil geçmişte yaşananlarda unutulup giderek gereği yapılmadı. 11 Kasım 2005’de İstanbul’da Prof. Dr. Göksel Kalaycıoğlu, 15 Ocak 2008’de Giresun’da Dr. Ali Menekşe, 17 Nisan 2012’de de Gaziantep’te Dr. Ersin Arslan hastanede görevleri başlarında katledildiler. Bu üç cinayetin ardından sağlıkta şiddette değişen ise sadece şiddetin artması oldu. Sağlıkta şiddet bir kez daha cinayete dönüştü. Tarih yine tekerrür ederek bizim ciğerimizi yaktı. Yılın doktoru seçilmişti, binlerce hastaya şifa dağıtmıştı ama kendini bilmez birinin kurşunlarına hastane koridorlarında hedef oldu. Her olaydan sonra yapılan uyarıları dikkate almayıp önlem almakta ihmalkar davrananlar da bu olayın sorumlusudurlar.
Hayatından endişe ederek hizmet sunan sağlık çalışanlarının, şiddete uğrayanların ve Yitip giden canların vebali onlarında üzerindedir. Kendilerine, eş ve çocuklarına güvenlik ordusu ve zırhlı makam araçları tahsisinde tüm imkanları kullanan devlet büyüklerimiz söz konusu sağlık çalışanlarının can güvenliği olunca alınacak tedbirleri ve bu uğurda yapılan uyarıları neden görmezden gelirler? Her fırsatta insanı yaşat ki, devlet yaşasın diyenler, gelinen noktada devletin memurunu yaşatamaz, kamu kurumlarında çalışanların çalıştığı iş yerinde canını koruyamaz durumdadırlar. Hastanelerde; Hekiminden Hemşiresine Ebesinden Teknisyen ve teknikerlerine memurundan hizmetlisine kadar bütün sağlık çalışanların güvenli bir çalışma ortamına hasret bırakılmışlardır. Sağlıkta şiddet sloganlarla veya toplantılarla çözülecek bir iş değildir. Buradan soruyoruz: Bunu anlamak için kaç canın daha kurban verilmesi gerekiyor? Sadece 2014 yılında Beyaz Koda 11 binin üstünde şiddet vakası ihbarı bırakılmış. Resmi kayıt bu kadar ise şiddetin ulaştığı vahim boyut kelimelerle anlatılacak düzeyi çoktan geçmiştir. Verilen süslü beyanatlar, Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesinde görev yapan Dr. Kamil Furtun’un hastane koridorlarında öldürülmesine engel olmamıştır. Sorunlara çözüm olmanın ötesinde, hiçbir derde derman olmayan “Şiddete Sıfır Tolerans” sloganı işe yaramamıştır. Hasta sayısı ile övünen bir bakanlık çalışma şartlarını ve iş yükünü artırmış, sözüm ona hasta hakları ve oluşturulan alo 184 şikayet hatları ile çalışanlar, vatandaşa adeta hedef gösterilmiştir. Sağlıkta şiddet ne yazık ki önce rutinleşmiş Samsun’da da bir kez daha cinayetleşmiştir. Bu cinayet ilk olmadığı gibi son olmasını çok isterdik ama son da olmayacaktır. Beyaz önlüklere siyah kefen biçildiği bu vahşet düzeni önlemler ve ağır yaptırımlar olmaz ise sürüp gidecektir. Türk Sağlık-Sen olarak biz yaşanan bu vahşi cinayeti protesto etmek ve can güvenliği talebimizi bir kez daha dile getirmek için bugün tüm yurtta iş bıraktık. Talebimiz çok basittir. Sadece güvenli çalışmak ve akşam olunca sağ salim ailemize kavuşmak istiyoruz. Hastanelerin savaş meydanlarını andırdığı, çalışanın her saniye şiddete uğrama korkusu yaşadığı bir ortam olarak kalmasını istemiyoruz. Biz burada sağlık hizmet üretmekten çekinir bir hale geldik. Şifa veren eller kendi hayatlarından her gün endişeliler. Bunun düzeltilmesini istiyoruz. Çalışanların güvenliğini sağlayamayan Sağlık Bakanlığı ne işe yarar acaba? Biz bugün Bu vahim olayı gündemde tutmak için İlimizin yetkileri ile ve diğer sağlık alanında faaliyet gösteren Sivil toplum kuruluşları olan Sendikalar ve Tabip odası gibi kuruluşlarla şiddetin önlenmesi için çalışmaya hazırız. Lütuf değil, insan olarak çalışan olarak hakkımızı istiyor diyoruz ve hayatını kaybeden doktorumuz Kamil Furtun’u bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhu şad mekanı cennet olsun."