Sohbet-i Tarih Ekibinden Ağlatan Panel
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2015 19:22
KÜRE KAYMAKAMLIĞI TARAFINDAN TERTİPLENEN VE KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNDEN OLUŞAN SOHBET-İ TARİH EKİBİ TARAFINDAN VERİLEN “ÇANAKKALE ZAFERİ” KONULU PANEL, DİNLEYİCİLERİ AĞLATTI.(MUHAMMED KÖMEÇOĞLU-KASTAMONU/İHA)
Küre Kaymakamlığı tarafından tertiplenen ve Kastamonu Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Sohbet-i Tarih ekibi tarafından verilen “Çanakkale Zaferi” konulu panel, dinleyicileri ağlattı.
Küre Kaymakamı Şahin Kazancı, yaptığı açılış konuşmasında, Küre’nin gerek Milli Mücadele döneminde gerek Çanakkale zaferinde ve gerekse Balkan savaşlarında oynadığı role değinerek, Cephane Yolu olarak bilinen Kurtuluş Savaşının en önemli lojistik güzergahı üzerindeki Küre- İki Çay Köprüsü’ne vurgu yaptı. “Bazı Köprüler İstiklal Taşır!” sözüyle salondan büyük alkış alan Kaymakam Kazancı, İki Çay Köprüsü’nün Milli Mücadele döneminin ve İstiklal yolu’nun en önemli tarihi emanetlerinden birisi olduğunu belirterek, İstiklal Yolu Anıt projesine vurgu yaptı.
Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. B. Ünal İbret ise yaptığı konuşmada Küre ve Ersizlerdere şehitlerini ön plana çıkararak, Küre’nin Çanakkale ve Milli Mücadele dönemindeki fedakarlık ve kahramanlıklarını rakamlarla ortaya koydu.
Kastamonu Üniversitesi Öğrencilerinin oluşturduğu Sohbet-i Tarih ekibinin paneli ise dinleyicilerin zaman zaman duygusallaşmasına ve gözyaşlarını tutamamasına sebep oldu.
Taner Günal, “Genel Hatlarıyla Birinci Dünya Savaşı ve Çanakkale Zaferi” başlıklı sunumuyla genel tarihi bilgi ve rakamları dinleyicilerle paylaşırken, Mikail Bayram da “Ezgilerde Destan” başlığıyla Hey Onbeşli Türküsü ve Çanakkale Türküsünü ele aldı.
Tuğba Güler’in “Çanakkale’de Destanlaşan Ruh” başlığı altında paylaştığı Çanakkale hatıraları ile Büşra Turhan’ın “ Çanakkale”de Kastamonu ve Küre” başlığı altında paylaştığı ilimizin ve Küre’nin kahramanlık ve fedakarlık dolu mücadelesi ise dinleyicilerin zaman zaman duygusallaşmasına ve gözyaşlarını tutamamasına sebep oldu.
Panel etkinliğinin ardından İki Çay Köprüsü’nü gezen Sohbet-i Tarih öğrencileri, İstiklal Yolu’nun en önemli değerlerinden birisi olan köprünün, sadece Kastamonu değil tüm Türkiye gençliğinin bilmesi ve görmesi gereken bir tarihi emanet olduğunu ifade ettiler.
Küre Kaymakamı Şahin Kazancı, yaptığı açılış konuşmasında, Küre’nin gerek Milli Mücadele döneminde gerek Çanakkale zaferinde ve gerekse Balkan savaşlarında oynadığı role değinerek, Cephane Yolu olarak bilinen Kurtuluş Savaşının en önemli lojistik güzergahı üzerindeki Küre- İki Çay Köprüsü’ne vurgu yaptı. “Bazı Köprüler İstiklal Taşır!” sözüyle salondan büyük alkış alan Kaymakam Kazancı, İki Çay Köprüsü’nün Milli Mücadele döneminin ve İstiklal yolu’nun en önemli tarihi emanetlerinden birisi olduğunu belirterek, İstiklal Yolu Anıt projesine vurgu yaptı.
Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. B. Ünal İbret ise yaptığı konuşmada Küre ve Ersizlerdere şehitlerini ön plana çıkararak, Küre’nin Çanakkale ve Milli Mücadele dönemindeki fedakarlık ve kahramanlıklarını rakamlarla ortaya koydu.
Kastamonu Üniversitesi Öğrencilerinin oluşturduğu Sohbet-i Tarih ekibinin paneli ise dinleyicilerin zaman zaman duygusallaşmasına ve gözyaşlarını tutamamasına sebep oldu.
Taner Günal, “Genel Hatlarıyla Birinci Dünya Savaşı ve Çanakkale Zaferi” başlıklı sunumuyla genel tarihi bilgi ve rakamları dinleyicilerle paylaşırken, Mikail Bayram da “Ezgilerde Destan” başlığıyla Hey Onbeşli Türküsü ve Çanakkale Türküsünü ele aldı.
Tuğba Güler’in “Çanakkale’de Destanlaşan Ruh” başlığı altında paylaştığı Çanakkale hatıraları ile Büşra Turhan’ın “ Çanakkale”de Kastamonu ve Küre” başlığı altında paylaştığı ilimizin ve Küre’nin kahramanlık ve fedakarlık dolu mücadelesi ise dinleyicilerin zaman zaman duygusallaşmasına ve gözyaşlarını tutamamasına sebep oldu.
Panel etkinliğinin ardından İki Çay Köprüsü’nü gezen Sohbet-i Tarih öğrencileri, İstiklal Yolu’nun en önemli değerlerinden birisi olan köprünün, sadece Kastamonu değil tüm Türkiye gençliğinin bilmesi ve görmesi gereken bir tarihi emanet olduğunu ifade ettiler.