Kastamonu’da 23 Nisan Kutlamaları

Güncelleme Tarihi:

Kastamonu’da 23 Nisan Kutlamaları
Oluşturulma Tarihi: Nisan 23, 2015 14:53

KASTAMONU’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMALARI YAPILAN ÇELENK SUNUMUYLA BAŞLADI.

Kastamonu’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları yapılan çelenk sunumuyla başladı.
Türk Milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 95. yıldönümü ve Türk Milletinin egemenliğini ilan ettiği tarih olan 23 Nisan, Cumhuriyet Meydanında Şehit Şerife Bacı ve Atatürk Anıtına çelenk sunumuyla başladı.
Atatürk Anıtına çelenk sunulmasının ardından tören, Kuzeykent İlkokulu ve Ortaokulunda devam etti. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören, öğrencilerin şiir ve İstiklal Marşını okumasıyla devam etti. Ayrıca törende öğrencilerin, halk oyunları gösterisi renkli görüntülere sahne oldu.
‘Türkiyem’ şarkısını seslendiren öğrenciler, şarkının sonunda Türk Bayrağı açması davetlilerden büyük alkış toplandı.
Öğrencilerin gösterilerini ve çeşitli oyunlarını veliler, büyük ilgi ve beğeniyle izledi.
Törende konuşan Kastamonu Milli Eğitim Müdürü Cengiz Bahçacıoğlu, “Her koldan saldıran karanlık güçlere karşı, gençlerinin birçoğunu, başta 93 Harbi olmak üzere, Trablusgarp’ta, Balkan Harpleri’nde, Dimetoka’da, Kafkasya’da, Irak’ta, Yemen’de ve Çanakkale’de kaybettiği, kadın, çocuk, ihtiyar ve sakatların oranının yüksek olduğu, ayağına giyecek çorabın, yiyecek ekmeğin, atacak kurşunun bulunmasında sıkıntı çekildiği, köylerinin yakılıp yıkıldığı, kaderinin masa başında çizildiği, toprağının galip devletlerce büyük bir iştahla paylaşıldığı, bu milleti hesaba katmadan hesapların yapıldığı günlerdi. Yine o günler, bağımsızlığımızın sembolü olan bu bayrağın kazanılması uğruna sadece Çanakkale’de ülkemizin geleceği olan, o zamanın okumuşunun, yazmışının ve bilim ehli insanlarının da aralarında olduğu 250 bin insanımızın şehit olduğu, insanlıktan nasibini almamış, toplumların bir damla petrol, bir damla kan anlayışına karşı, onurlu bir mücadelenin verildiği günlerdi. O gün galip devletlerin hesaplarını bozacak tek bir güç vardı. O da, bu milletin ta kendisi idi. İşte bunu gören Büyük Önderin yapacağı ilk iş bu milleti söz sahibi yapmak olacaktı. Beklemeye tahammül yoktu, işte o karar hemen alındı ve Türk Milletinin iradesini temsil eden Büyük Millet Meclisi Açıldı. 23 Nisan günü, milletin kendi kaderini kendi eline aldığı, var olma ve yok olma savaşını verdiği, imanı tam, kahraman bir ulusun, şaha kalktığı, haklarını kazanarak egemen olduğu ve bunu tüm dünyaya ilan ettiği gündür” dedi.
Cengiz Bahçacıoğlu, bu günü Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, tarihi en değerli varlığı olan ve geleceğin teminatı çocuklara armağan ederek anlamına anlam kattığını söyledi.
Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün Dünya ile paylaşan ilk ve tek ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Cengiz Bahçacıoğlu, şöyle konuştu: “Böyle büyük bir zafer, niçin çocuklara armağan edilmiştir? Çünkü her insan çocuk olarak dünyaya gelir ve dünyayı o gözlerle tanır. Orta Asya’da ecdadımızı bir araya toplayıp oradan büyük bir imparatorluk meydana getiren Hun İmparatoru Metehan da bir Şamanlar çocuktu. Malazgirt’te Bizans’ı bozguna uğratarak Türk tarihinin akışını değiştiren Ulu Hakan Alparslan’da, Osmanlı Devleti’nin kurucusu büyük devlet adamı Osman Gazi’de bir zamanlar çocuktu. Çağ açıp çağ kapayan, hiçbir milletin başarılı olup ele geçiremediği Konstantin’i İstanbul yapan, Fatih Sultan Mehmet’te, bu vatanın önderi büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’te bir zamanlar çocuktu”
Cengiz Bahçacıoğlu, şöyle devam etti: “Sevgili öğrenciler, Büyük Önder Atatürk’ün bu bayramı sizlere armağan etmesi, sizlere ne kadar çok değer verdiğinin ve güvendiğinin en güzel işaretidir. Sizlerin de bu güvene layık olmak için var gücünüzle çalışacağınızdan şüphemiz yoktur. Bundan dolayıdır ki, sevgili öğrenciler; Binlerce şehit vererek, sıkıntı ve yokluklar içinde büyük özverilerle kazanılan bu vatan sizlere emanettir. Bu değerli emaneti yaşatmak ve sonsuza kadar korumak gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarmak en başta gelen görev ve sorumluluğumuzdur. Yakın bir gelecekte ülke yönetiminde söz sahibi olacak ve Türkiye Cumhuriyetini de omuzlarınızda yükselteceksiniz. Ülkemizi büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği çağdaş medeniyete sizler taşıyacaksınız. Bütün bunları gerçekleştirebilmek için, sevgi, saygı, hoşgörü ve uzlaşma ortamı içinde hareket edecek; nitelikli, bilgili ve ideal sahibi gençler olarak yetişmeye çalışacaksınız. "Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır" sözünü kendinize rehber edinecek, daima her işin en mükemmelini yapmaya çalışacaksınız. Birlik ve bütünlüğünüze yönelik her türlü saldın veya tehdit karşısında daha fazla kenetlenerek hiçbir bir kimsenin hangi ya da ne amaçla olursa olsun, huzur ve güvenliğimizi bozmasına fırsat vermeyeceksiniz. Ayrıca her geçen gün daha da güçlenen Türkiye’mizin aydınlık geleceği olduğunuzu bilecek, ülkemizin büyük potansiyelini tanıyacak ve bu büyük potansiyeli parlak ve müreffeh bir geleceğe dönüştürmenin sorumluluğu ve bilinci içinde olacaksınız. Tarihinizi idrak edip birlik ve beraberlik içinde olduğumuz zamanki başarılarımızı görüp, daima dışa açık, hoşgörülü, çevremize saygılı, milletimize sadık, gelenek, görenek ve milli değerlerimize bağlı, modernleşmenin ancak demokrasi ile mümkün olabileceği şuuruna sahip insanlar olacaksınız. Yüzünüz her zaman geleceğe, değişime, yeniliğe doğru olsun, Ama attığınız her adımda, bu toprağın insanlarının bağımsızlıkları İçin gözlerini hiç kırpmadan ölüme gittiğini ve her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan bu topraklarda size düşenin ülkemizi güzel ve aydınlık yarınlara taşımak için birlik, barış ve kardeşlik içinde çalışmak olduğunu unutmayacaksınız. Ancak tüm bu yapılanların anlam kazanması, beklenen faydayı sağlaması sizlerin gayreti ve çalışması ile mümkün olabilir”
Etkinlik, daha sonra Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nün düzenlediği spor müsabakalarıyla devam etti,
Törene, AK Parti Kastamonu Milletvekili Mustafa Gökhan Gülşen ile Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın’ın tokalaşmaması ve birbirleriyle konuşmaması damgasını vurdu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!