Güncelleme Tarihi:
KASTAMONU (AA) - HASAN YILMAZ - Kastamonulu usta, yıllarca emek verdiği radyo tamirciliğinin teknolojiye yenik düşmesi, saat tamirciliğinin de Çin malı ürünler nedeniyle rağbetini yitirmesi üzerine asırlık dikiş makinelerini onarmaya başladı.
İstanbul’da uzun yıllar radyo tamirciliği yapan Osman Tunç (68), mesleği teknolojiye yenik düşünce dikiş makinesi onarımına başladı.
Tunç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vatani görevinin ardından radyo tamircisinin yanında işe başladığını söyledi.
Teknolojiye küçük yaşlardan itibaren merak duyduğunu, kendi iş yerini açtığını ifade eden Tunç, "Televizyonun gölgesinde kalan ve eski rağbetini kaybeden radyolar, tamircilere ilginin de azalmasına neden oldu" diye konuştu.
Tunç, tamircilikte en büyük sermayenin merak ve öğrenme isteği olduğunu belirterek, şunları dile getirdi:
"Bir gün bayan müşteri geldi, elinde 3 saat vardı. 'Bunları tamir edebilir misiniz?' diye sordu. Düşündüm, 'radyo tamirciliği eskisi gibi rağbet görmüyor, bir evde bir radyo ya var ya yok ama evde bulunan bütün aile fertlerinde saat var' diye düşündüm. O gün karar verdim ve radyo tamirciliğini bırakıp saat tamirciliğine başladım fakat o da uzun sürmedi. Çin yapımı dijital saatler ve cep telefonlarının yaygınlaşması nedeniyle saat tamirciliği de önemini yitirdi ve meslek bitme noktasına geldi."
Daha sonra Sinop’un Boyabat ilçesine taşındığını anlatan Tunç, dikiş makinesi tamirine başladığını kaydetti.
- "Çırak sıkıntısı çekiyorum"
Tunç, arızalı asırlık dikiş makinelerinin tamir ve bakımını yaptığını belirterek, motor takarak yeni işlev kazandırdığını aktardı.
Çırak sıkıntısı yaşadığına işaret eden Tunç, "Bir oğlum var, okuttum, üniversiteyi bitirdi, iş bulamadı. 'Sanat öğreteyim' diyorum, ilgisini çekmiyor, çırak da bulamıyorum. Altın bilezik olan sanatı öğrenecek genç kalmadı" ifadesini kullandı.
İşine haram lokma karıştırmadığını, layıkıyla yürüttüğünü vurgulayan Tunç, "Çocuğunuz, yediği ekmeğin helal olup olmadığını bilmez. Allah, bunun hesabını, ekmeği çocuğun önüne koyana sorar. Gençlere tavsiyem odur ki ne haram lokma yesinler ne de yedirsinler. Haram yiyenin işi de rast gitmez" dedi.
Tunç, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sanatçıya büyük önem verdiğini ifade ederek, sanat ve sanatkardan mahrum kalan milletin bir ayağının "topal" olacağını sözlerine ekledi.