Güncelleme Tarihi:
KARS (AA) - TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Türk milleti Anadolu'yu vatan yapmak için ayağını bastığı her karışın bedelini ödemiştir. Ektiğimiz toprakta, içtiğimiz suda, soluduğumuz havada bizden bir iz vardır. Bu topraklarda sadece yaşamadık, canımızla, kanımızla, emeğimizle kendi destanımızı da yazdık" dedi.
Sarıkamış Harekatı'nın 100. yılı etkinlikleri kapsamında, TBMM Başkanı Çiçek, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Türkiye'nin farklı illerinden çok sayıda öğrenci ve vatandaşın katılımıyla düzenlenen "Türkiye Şehitleriyle Yürüyor" anma yürüyüşü, Ayyıldızlı tören alanında son buldu.
Çiçek ve beraberindekiler, oyuncu Ahmet Yenilmez başkanlığındaki ekip tarafından kar üzerinde Sarıkamış Harekatı'nı anlatan tiyatro gösterisini izledi.
Daha sonra TBMM Başkanı Çiçek ile Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Ali Lapanta, İçişleri Bakanı Ala, Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, Kars Valisi Günay Özdemir ve Sarıkamış Belediye Başkanı Göksal Toksoy, Türk bayrağına çelenk sundu.
Sarıkamış Harekatı'nın 100. yılında 6'ncısı düzenlenen "Sarıkamış Şehitlerini Anma Bisiklet Turu"na katılan sporcular ile Bisiklet Federasyonu İstanbul Temsilcisi ve kafile başkanı Tuna Akyüz, Çiçek'e İstanbul'dan getirdikleri toprağı verdi.
"Sarıkamış'ın Koca Yürekli Kahraman Çocukları" tanıtım filminin yönetmeni ve oyuncuları da filmde kullandıkları Türk bayrağını, Bakan Kılıç'a teslim etti.
TBMM Başkanı Çiçek, burada yaptığı konuşmada, yakın tarihe derin izler bırakan Birinci Dünya Savaşı'nın 100'üncü yılında olduklarını anımsatarak, bu savaşın en önemli safhalarından birinin Sarıkamış'ta yaşandığını söyledi.
Serhat boyunda on binlerce vatan evladının millet için, bayrak için, şeref ve namus için şehit düştüğünü vurgulayan Çiçek, "Bugün burada hep beraber şehitlerimizi anmak için toplandık. Saat 10.30'da bir yürüyüş başlattık. Kur'an okuyarak, Fatiha'lar okuyarak, Allahuekber Dağları'nda tekbir getirerek şehitlerimizi anmaya gayret ettik, bir kutlu yürüyüş yaptık. İnanıyorum ki aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin ruhları da bu kutlu yürüyüşte bizimle beraber oldu" diye konuştu.
Her yıl düzenlenen Sarıkamış şehitlerini anma programı faaliyetlerinin milli hafızaları canlı tutmaya yardımcı olduğunu ifade eden Çiçek, "Genç, ihtiyar demeden yurdumuzun dört bir köşesinden gelen, gelemeyenler de dualarıyla ve gönülleriyle beraber bu toplantılara katılanlar, istikbalimizi borçlu olduğumuz kutlu insanları hatırlamamıza vesile olmaktadır. Bu programları düzenleyen Gençlik ve Spor Bakanlığımıza, valiliğimize, belediye bakanlığımıza, sivil toplum kuruluşlarına ve herkese huzurunuzda teşekkür ediyorum. Mezarları kar ve buz olan o güzel doğdukları topraklarda öldüler. Onlar bizden hayır ile yad edilmeyi ve arkalarından dua etmemizi bekliyorlar. Ruhları şad olsun" ifadelerini kullandı.
Çiçek, şunları kaydetti:
"Onlar öyle aziz insanlardır ki Pakistan'ın babası, Pakistan'ın Mehmet Akif'i, milli şair olan Muhammed İkbal, Türk milletinin yedi düvele karşı İslam'ın bayrağını ayakta tutmak için cepheden cepheye koştuğu günlerde bir gece rüyasında Peygamber Efendimizi görür. Peygamberimiz, Muhammed İkbal'e 'bana ne getirdin' diye sorar. İkbal şaşırır, ne cevap vereceğini bilmez bir halde bekler. Peygamberimiz tekrar sorar, 'bana ne getirdin?' Türk milletinin milli haysiyetini korumak, İslam'ın şanını yükseltmek için verdiği yüz binlerce şehidi düşünerek, 'Ya Resulullah, İslamiyet için, devletlerin bekası için şehit olan Türklerin, Türk milletinin, Türk askerinin, Türk şehitlerinin kanını getirdim' cevabını verir. Muhammed İkbal'in verdiği cevap, Peygamber Efendimizi de memnun eder ve onu huzuruna kabul eder."
1915 yılında yapılan savaşın Türkiye için büyük bir trajediye dönüştüğüne dikkati çeken Çiçek, "Rus ordusunu kırk yıldır işgal altında tuttuğu Kafkaslardan, bu aziz vatan toprağından söküp Moskova'ya kadar sürme planıyla başlatılan harekat maalesef amacına ulaşamamıştır. Fakat yüz yıl önce Anadolu'nun dört bir yanından gelen 90 bin kahraman, burada büyük bir destan yazmıştır" dedi.
TBMM Başkanı Çiçek, hiç kimsenin bir gece geçirmeyi göze alamadığı bu dağları, burada yatan kahraman insanların Erzurum'dan yola çıkarak aşmaya çalıştığına işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Kara ekmeği, kuru soğanı paylaşarak, yazdıkları destanla ölümsüzleşmişlerdir. Onların soğuk kış şartlarında açlığa, yokluğa, yoksulluğa yenilmesi milli hafızamızda derin bir dram yaratmış, bir felaket anısına dönüşmüştür. Bu nedenle uzunca bir süre şehit düşen cengaver Mehmetçiklerimiz için başlarına bir taş bile dikememişizdir. Zamanla zihnimizi saran sisler dağıldıkça, Sarıkamış tarihteki yerini almıştır.
Birinci Dünya Savaşı milletimiz için birinci kıyamettir. Çanakkale'den sonra en fazla şehit verilen ikinci cephe Sarıkamış'tır. Bu üzüldüğümüz kadar büyük dersler çıkarmamız gereken derin bir hadisedir. Türk milleti Anadolu'yu vatan yapmak için ayağını bastığı her karışın bedelini ödemiştir. Ektiğimiz toprakta, içtiğimiz suda, soluduğumuz havada bizden bir iz vardır. Bu topraklarda sadece yaşamadık, canımızla, kanımızla, emeğimizle kendi destanımızı da yazdık. Kim bizden ne isteyecekse önce bedelini ödeyecektir. Çünkü biz bu toprakları kan çiçekleri sayesinde vatan yaptık."
-"Aynı sıkıntılara düşmemek için yüz yıl önceyi doğru anlayıp, dersler çıkarmamız gerekiyor"
Birinci Dünya Savaşı'nın üzerinden 100 yıl geçtiğini hatırlatan Çiçek, şöyle konuştu:
"Bahtımızı karartmak isteyenlerin dört bir koldan saldırıya geçmelerinin üzerinden 100 yıl geçti. İki sene evvel Balkan Savaşlarının 100. yılıydı. Yüz yıl önce Çanakkale'de yedi düvele muazzam bir ders verirken, Sarıkamış'ta büyük bir hüzün yaşadık. Milletimizin ömrü 1911 yılından itibaren 1922 yılına kadar aralıksız cephelerde geçmiştir. Savaşlar, göçler, yangınlar, yıkımlar, şehitler, gaziler, korku ve kaygıyla geçen bu 11 yıllık süreç milletimize bitmeyecek gibi gelmiştir. Bizlerin bu dönemi iyi bilmesi gerekiyor. Aynı sıkıntılara düşmemek için yüz yıl önceyi doğru anlayıp, dersler çıkarmamız gerekiyor. Yakın çevrenizde yaşanan sorunların kökleri, yüz yıl önceye dayanıyor. Yüz yıl önce aynı devlet çatısı altında olduğumuz milletler, bugün büyük bir ıstırap yaşıyor."
-Ortadoğu'daki savaş
Cemil Çiçek, Ortadoğu'nun kan ağladığının altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dün cephede yapılan savaşlar, bugün cephe gerisinden örtülü bir şekilde devam ettiriliyor. O dönem İngilizlerin, Fransızların, Rusların ve onların müttefiklerinin hesapları vardı. Bütün hesapların kesişme noktası Osmanlı Devleti ve bu aziz topraklardı. İngilizler ve Fransızlar, Osmanlı Devleti'ni tarihin sayfalarına gömüp, mirasına konmak istiyordu. Ruslar 1. Petro'nun gösterdiği hedeflere ulaşmak için Anadolu üzerinden Akdeniz'e ve Hint Okyanusu'na ulaşmak istiyordu. Dost ve müttefik olmanın bedelini çok ağır bir şekilde ödediğimiz ve hala ödemeye de devam ettiğimiz Almanya'nın da başka hesabı vardı. Onlar da Berlin'den Hindistan'a kadar uzanan bir koridor açmak istiyordu. Sonuçta bütün hesapların kesişme noktası Anadolu olmak üzere Osmanlı topraklarıydı."
(Sürecek)