Kurban Kesimini Gören Küçük Çocukların Psikolojisi Olumsuz Etkilenebilir
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2015 16:00
Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç Dr. Serhat Tunç, çocuklara Kurban Bayramı’nın ne anlama geldiğini ebeveynlerinin çok iyi anlatması gerektiğini belirtti.
Tunç, bayramların, birlik beraberlik duygularının yaşanması, sevginin paylaşımı, ailenin sosyokültürel değerlerinin benimsenmesinin çocuklara örnek olma açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Kurban Bayramı’nda sosyal bağların nasıl arttırdığını, Kurban kesiminden ve Kurban Bayramı’nın anlamını yaşamaktan uzak çocukların yalnızlaştığını ifade eden Serhat Tunç, “ Batılılar bizde ki sıcak insan ilişkilerine, birbirimizle hem hal olmamıza şaşırırlar. Bu kültürün devam etmesinin en önemli harcı bayramlardır. Bunlar sosyal zenginliktir, kültürdür,en büyük güçtür. Bu zenginliği geleceğimiz olan çocuklara anlatmalıyız. Çünkü kültürümüzün ve ailenin kurban bayramına yüklediği anlam ve bayramı nasıl yaşadığı çok önemlidir. Çünkü çocuklar rol modeli alarak büyür. Birlik beraberlik duygularının yaşanması, sevginin paylaşımı, ailenin sosyokültürel değerlerinin benimsenmesi çocuklara örnek olma açısından çok önemlidir” dedi.
KURBAN KESİMİNİ GÖREN KÜÇÜK ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİSİ OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR
Kurban kesimlerinin küçük çocukların yanında yapılmaması gerektiğine dikkat çeken Tunç, “Kurban bayramında dini olarak kurban kesimi yapılıyor. Ancak belirli bir yaşa erişmemiş çocuğun kurban kesimini görmesi psikolojik açıdan onu olumsuz etkiler. Çünkü çocuğun zihinsel olgunluk düzeyine uygun hareket edilmelidir Bu nedenle 7 yaşına kadar çocuklar istemedikçe kurban kesimi gösterilmemelidir. Çocukta soyut kavramlar henüz gelişmediği için bu görüntü onun ruhsal yaşantısını etkileyebilir, çünkü bu duruma anlam veremez. Anlayamadığı içinde bilinmezlik belirsizlik, korkularının da çok artmasına neden olur. Yedi yaşından sonra çocukta gerçeklik duygusu ve soyut düşünme başlar. Ve böylece de kültürel öğrenme ön plana çıkar. Anneler ve babalar yedi yaşından sonra çocuğa mutlaka hem bayramın hemde kurban kesiminin bilgisini vermelidir. Çocuklara; kurbanın ibadet olduğu en etkili şekilde tatlı bir üslupla özellikle hikaye yoluyla anlatılmalıdır. Mesela Hz. İbrahim ve Hz. İsmail ‘ in hayat hikâyeleri ne kadar bilinirse, kurban kavramı da çocuğa o kadar yakın olur. Çünkü çocuk, kurbanı Hz. İsmail’in hayatına karşılık cennetten gönderilmiş bir hediye olarak görür. Böylece çocuğun canlılara merhamet duygusu da zarar görmez. Allah’ın emri olduğunu düşünerek kabul etmesi de kolaylaşır” diye konuştu.
ÇOCUKLARA BAYRAMLARIN SOSYAL BOYUTUNU ANLATMAK LAZIM
Çocuklara, bunun dini bir görev olduğunu, yokluk ve yoksulluğun paylaşmanın, empatinin kısaca insan olmanın erdemlerini hatırlatan sosyal boyutunun izah edilmesini gerektiğini belirten Tunç, “Aileleri tarafından yeterli bilgiyi alan çocuk, duruma birlik ve beraberlik olarak bakar. Ebeveynin tepkisi her yerde olduğu gibi burada da çok önemlidir. Ölüm kavramı, kan akıtmamaktan hoşlanmamak gerektiği ancak bunun dini bir anlamı olduğu mutlaka anlatılmalıdır. Haliyle kurban kesiminde anne ve baba birlikte bulunmalı, ikisi de sağlıklı tepki vermelidir. Çocuklar ebeveynlerinin yüzlerini aynalar. Ebeveynler kendi korkularını çocuğa yansıttığı zaman çocukta huzursuz olma, tedirgin olma, şiddet gibi duygular çıkabilir. Çocuk eğer kurban kesme günü veya ertesi günlerde et yemek istemezse zorlamayın. Ağlama, huzursuzluk, tedirginlik, iştahsızlık ve uykusuzluk durumlarında mutlaka bir uzmana başvurmalıdırlar” şeklinde konuştu.
Tunç, bayramların, birlik beraberlik duygularının yaşanması, sevginin paylaşımı, ailenin sosyokültürel değerlerinin benimsenmesinin çocuklara örnek olma açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Kurban Bayramı’nda sosyal bağların nasıl arttırdığını, Kurban kesiminden ve Kurban Bayramı’nın anlamını yaşamaktan uzak çocukların yalnızlaştığını ifade eden Serhat Tunç, “ Batılılar bizde ki sıcak insan ilişkilerine, birbirimizle hem hal olmamıza şaşırırlar. Bu kültürün devam etmesinin en önemli harcı bayramlardır. Bunlar sosyal zenginliktir, kültürdür,en büyük güçtür. Bu zenginliği geleceğimiz olan çocuklara anlatmalıyız. Çünkü kültürümüzün ve ailenin kurban bayramına yüklediği anlam ve bayramı nasıl yaşadığı çok önemlidir. Çünkü çocuklar rol modeli alarak büyür. Birlik beraberlik duygularının yaşanması, sevginin paylaşımı, ailenin sosyokültürel değerlerinin benimsenmesi çocuklara örnek olma açısından çok önemlidir” dedi.
KURBAN KESİMİNİ GÖREN KÜÇÜK ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİSİ OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR
Kurban kesimlerinin küçük çocukların yanında yapılmaması gerektiğine dikkat çeken Tunç, “Kurban bayramında dini olarak kurban kesimi yapılıyor. Ancak belirli bir yaşa erişmemiş çocuğun kurban kesimini görmesi psikolojik açıdan onu olumsuz etkiler. Çünkü çocuğun zihinsel olgunluk düzeyine uygun hareket edilmelidir Bu nedenle 7 yaşına kadar çocuklar istemedikçe kurban kesimi gösterilmemelidir. Çocukta soyut kavramlar henüz gelişmediği için bu görüntü onun ruhsal yaşantısını etkileyebilir, çünkü bu duruma anlam veremez. Anlayamadığı içinde bilinmezlik belirsizlik, korkularının da çok artmasına neden olur. Yedi yaşından sonra çocukta gerçeklik duygusu ve soyut düşünme başlar. Ve böylece de kültürel öğrenme ön plana çıkar. Anneler ve babalar yedi yaşından sonra çocuğa mutlaka hem bayramın hemde kurban kesiminin bilgisini vermelidir. Çocuklara; kurbanın ibadet olduğu en etkili şekilde tatlı bir üslupla özellikle hikaye yoluyla anlatılmalıdır. Mesela Hz. İbrahim ve Hz. İsmail ‘ in hayat hikâyeleri ne kadar bilinirse, kurban kavramı da çocuğa o kadar yakın olur. Çünkü çocuk, kurbanı Hz. İsmail’in hayatına karşılık cennetten gönderilmiş bir hediye olarak görür. Böylece çocuğun canlılara merhamet duygusu da zarar görmez. Allah’ın emri olduğunu düşünerek kabul etmesi de kolaylaşır” diye konuştu.
ÇOCUKLARA BAYRAMLARIN SOSYAL BOYUTUNU ANLATMAK LAZIM
Çocuklara, bunun dini bir görev olduğunu, yokluk ve yoksulluğun paylaşmanın, empatinin kısaca insan olmanın erdemlerini hatırlatan sosyal boyutunun izah edilmesini gerektiğini belirten Tunç, “Aileleri tarafından yeterli bilgiyi alan çocuk, duruma birlik ve beraberlik olarak bakar. Ebeveynin tepkisi her yerde olduğu gibi burada da çok önemlidir. Ölüm kavramı, kan akıtmamaktan hoşlanmamak gerektiği ancak bunun dini bir anlamı olduğu mutlaka anlatılmalıdır. Haliyle kurban kesiminde anne ve baba birlikte bulunmalı, ikisi de sağlıklı tepki vermelidir. Çocuklar ebeveynlerinin yüzlerini aynalar. Ebeveynler kendi korkularını çocuğa yansıttığı zaman çocukta huzursuz olma, tedirgin olma, şiddet gibi duygular çıkabilir. Çocuk eğer kurban kesme günü veya ertesi günlerde et yemek istemezse zorlamayın. Ağlama, huzursuzluk, tedirginlik, iştahsızlık ve uykusuzluk durumlarında mutlaka bir uzmana başvurmalıdırlar” şeklinde konuştu.