Güncelleme Tarihi:
KARAMAN (AA) - ZAFER AKPINAR - Karaman'ın Ermenek ilçesindeki kömür ocağında mahsur kalan 16 işçiye ulaşılması için çaba harcanırken, Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) koordinasyonunda 78 kamu birimi ve sivil toplum örgütü her dakika işçi ailelerinin yanında olmaya çalışıyor, tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, 2 işçinin cansız bedeninin madenden çıkarılmasının ardından mahsur kalan diğer 16 kişiye ulaşılmasına yönelik çalışmalar, gece gündüz demeden vardiyalı olarak devam ediyor.
Bir yandan da ocakta mahsur kalan işçilerin aileleri yalnız bırakılmayarak, psikolojik ve para desteğinin yanı sıra eşya ve gıda yardımında bulunuluyor.
Hem kurtarma hem de ailelere destek anlamında AFAD koordinasyonunda il müdürlükleri, asker, polis, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlükleri, belediyeler, sağlık müdürlükleri, orman ve maden işçileri, sosyopsikologlar, Türk Kızılayı, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı gibi 78 kamu birimi ve sivil toplum örgütü, yoğun çaba harcıyor.
Bu çerçevede Türk Kızılayı, cansız bedenlerine ulaşılan 2 kişi ile kömür ocağında mahsur kalan 16 işçinin ailelerine gıda desteğinde bulundu. Evleri dolaşan ekipler, eş, çocuk, anne ve babalara sosyopsikolog desteği verirken, içinde farklı gıda ürünlerinin bulunduğu kolileri teslim etti.
Yetkililer, ailelere desteğin artarak devam edeceğini, özellikle çocuklara yönelik çalışma yapılacağını bildirdi.
- Her evde işçilerin yolu gözleniyor
Türk Kızılayı'nın gıda kolisi götürdüğü ocakta mahsur kalan işçilerden Hüsnü Çolak'ın annesi Nasibe, çocuklarına ulaşılmasının dışında bir şey beklemediklerini dile getirerek, "Yeter ki, çocuklarımız oradan çıksın. Başka istediğimiz bir şey yok. Ölü ya da diri çocuğumuz çıksın, oradan umudumuzu bir keselim. Tek isteğimiz bu" ifadesini kullandı.
Hüsnü Çolak'ın eşi Hürü ise ev yaptırdıklarını, içinde bir çay bile içemeden eşinin girdiği ocaktan çıkamadığını belirterek, "Eşim, çocuklarının okumasını çok istiyordu. Çocuklarına 'okuyun, adam olun, benim gibi kömür ocaklarında perişan olmayın' diyordu. Şimdi biz perişanız, babamız geri gelemedi" dedi.
Cansız bedenine ulaşılan İsa Gözbaşı'nın halası ve üvey annesi Nazmiye de "Kardeşimden aldım, bu yaşa kadar büyüttüm. Eşimin gözü görmez, benim ayağımın biri sakat. Sigorta için kömür ocağında çalışıyordu. 'Gitme' dedim, 'benim sigortam sensin' dedim, dinlemedi. Şimdi onsuz kaldık. Evimizin direği yıkıldı" diye konuştu.
İşçilerden Bahri Üzer'in 4 çocuğu da çok özledikleri babalarının eve gelmesini bekliyor.