Güncelleme Tarihi:
KARAMAN (AA) - METİN BOLAT - Ermenek ilçesindeki maden ocağında mahsur kalan evladı Tezcan Gökçe'nin cansız bedenine ulaşılan Ayşe Gökçe, "Ben demiştim 'oğlum yüzme bilmez' diye, oğlumu bulamadılar" cümlesiyle adeta tüm acısını anlattı.
Mahsur kaldıktan sonra cansız bedenlerine ulaşılan işçilerin arasında evlatlarının da isminin yer aldığını öğrenen, ikisi de 75 yaşındaki Recep ile Ayşe Gökçe çifti, hüzne boğuldu.
Recep Gökçe, oğlunun defnedileceği mezar yerini gördü. Çiftin yaşadığı yerde ise sala verildi.
Birbirlerine destek olan Gökçe çifti, yaşadıkları acıyı yakınlarının ve komşularının desteğiyle bastırmaya çalışıyor. Bacaklarından rahatsız olduğu için olay yerine bir kez bile olsun gidemeyen Ayşe nine, yavrusunu yitirdiğini söyledi.
Hep pencerenin kenarında oğlunun yolunu gözlediğini anlatan Gökçe, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı.
- Acıyı bir cümlesiyle hafızalara kazıdı
AA muhabirine, "oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" diyerek, Türkiye'yi gözyaşına boğan Ayşe nine, adeta o gün söylediği cümleye atıfta bulunarak, "Ben demiştim 'oğlum yüzme bilmez' diye, oğlumu bulamadılar" sözleriyle yine herkesi hüzünlendirdi.
"Oğlumu bize göstermeyecekler" diyen Gökçe, "İşimiz düşse çocuğuma derdim. Şimdi kime yalvarayım da kime diyeyim" şeklinde konuştu.
- "Yıkıldı dağlar, çare kalmadı"
Baba Recep Gökçe ise bugüne kadar evladının, halini hatırını sormadığı bir günün olmadığını söyledi.
"Oğlum gelecek gidecek diye hep gözledik ama ne yapalım. Elimizden bir şey gelmedi. Söyleyecek söz kalmadı" ifadeleriyle acısını anlatmaya çalışan Gökçe, şöyle devam etti:
"Bundan sonra iki torunuma ve gelinime sahip çıkacağım. Hep Tezcan'ım arabanın arkasından çıkıverip gelecek zannettim. Bir sıkıntımız olsa biz çağırmadan hemen gelir hallederdi. Yıkıldı dağlar, çare kalmadı. Birbirimizi idare eder dururduk. Gitti evladım. Bizi kim idare edecek artık. Göstermiyorlar yavrumu. Evimiz ayrıydı ama her işimizi o hallederdi. Tek isteğim oğlumun sağ salim geri dönmesiydi. Biz hiç önemli değildik. Yeter ki o yine köşeyi dönüp gelseydi."