AK Parti Karabük Milletvekili Osman Kahveci:

Güncelleme Tarihi:

AK Parti Karabük Milletvekili Osman Kahveci:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2015 17:41

AK PARTİ KARABÜK MİLLETVEKİLİ OSMAN KAHVECİ, ADAY GÖSTERİLMEDİĞİNDEN DOLAYI KIZGINLIK YAŞAMADIĞINI ÖNEMLİ OLAN AK PARTİ'NİN HİZMET DAVASI OLDUĞUNU SÖYLEDİ.

AK Parti Karabük Milletvekili Osman Kahveci, aday gösterilmediğinden dolayı, kızgınlık yaşamadığını önemli olan AK Parti ve Ak Parti’nin taşıdığı hizmet davası ile misyon olduğunu ifade etti.
Aday gösterilmediğinden dolayı kendisine gönül veren insanların yanlışa sürüklenmemesi gerektiğini de vurgulayan Kahveci, bunun bir hizmet yarışı olduğunu belirtti.
Kahveci, “AK Parti 2002 de iktidara geldi. Ben AK Partinin A Takımı olarak ilk üst düzey bürokraside görev alanlardan, görev verilenlerden birisiyim. 8,5 yıl Türkiye’nin en büyük kurumunda genel müdürlük yaptım. Tabi bizim bölgemiz orman bölgesi, her ne kadar Karabük’ün merkezi dünün Demir Çeliği, bugün de Kardemir’iyle yatıp kalksa da, güncel hep o olsa da Karabük’ün % 70’i orman dolu. Özellikle Yenice, Karabük’ün, Safranbolu’nun köyleri de ormancılıkla direk ilgilenen etkilenen köylerimizdir.” dedi.
“BİZİM OSMAN, DEMELERİ HALKIN SEVGİSİNDEN GELİR”
Osman Kahveci, açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Genel Müdürlük dönemimizden gelen, köylerimize yapmış olduğumuz faaliyetler, yatırımlar dolayısıyla da zaten bölgemizin insanı beni yakinen tanıyordu. Hatta siyasete 2011 de atılırken bana böyle samimi dostlarımız ‘ya sana ne diyelim’ demişlerdi, de bende ‘ne diyeceksiniz, bizim Osman geliyor dersiniz’ diye bir espri yapmıştım ve bu laf tutmuştu. ‘Bizim Osman aşağı, bizim Osman yukarı’ biraz daha gençler ‘Osman abi’ dediler. Gerçekten hem 24. Dönem de Mehmet Ali Şahin beyle birlikte, hem 25. dönem de, Karabük’ümüze bürokrat olarak ta, siyasetçi olarak ta güzel hizmetler vermenin gayreti içerisinde olduk. Mehmet Ali beyle 24. dönemde siyaseten en güçlü olduğumuz dönemlerden bir tanesiydi. Mehmet Ali Bey ile birlikte biz bürokrasiden gelen tanışmışlıklarımızla, dostluklarımızla birçok yatırımları, hemşerilerimizin bazı isteklerini, köylerimizin isteklerini, bazılarını orman teşkilatı kanalıyla, bazılarını ise aynı bakanlıkta olmamız dolayısıyla yakın işbirliği içinde bölgemize birçok hizmetler getirdik. Yine özel idaremiz kanalıyla, birçok ilkleri gerçekleştirdik. Bundan dolayı da köylerimiz, mahallelerimiz hangi köyün, hangi mahallesinde yolu, suyu izi nerden geçiyor derseniz tanıdığımız köylülerimizdi. Kırsal alanda yaşayan köylülerimizle, hemşerilerimizle sıcak ilişkimiz temaslarımız oldu. Her hafta sonu Karabük’e geldim. Bayramlarda, seyranlarda köylerimiz ile acı tatlı günlerinde birlikte olmaktan kaynaklanan bir ilişki kurduk. Sadece bu siyasetçi ilişkisi değil, siyasetçi halk ilişkisinden öte, işte bizim Osman onların çocuğu, onların bir abisi gibi oldu ve her türlü dertlerini bana anlatabildiler, hatta çok özel problemleriyle de ilgilendim, bu beni mutlu ediyor. Köylerimizin bizi sevmesi ve bundan dolayı övünç duyulmasının da tabi ki farklı tarafları var.”
“AK PARTİ TAKIM OYUNU OYNAR VE BAZEN SAHADA, BAZEN YEDEKTE GÖREVLENDİRİR”
“Sonuçta ben AK Parti siyasetini vizyonunu benimsemiş biriyim. Benim AK Parti vizyonunu, misyonunu benimsemiş olma olayım ta 1970’lere, 1973’lere dayanır” diyen Milletvekili Kahveci, “1973 yılında Üniversitede öğrenciyken Milli Selamet Partisinin İstanbul Kağıthane’de sandık görevlisiydim. Böylesi bir geleneğimizde var.“Bizler dava adamıyız, AK Parti misyonunun gereği neyse biz onu yaparız. AK Parti bir takım partisidir, bir takım oyunu oynar. Bazen oyuncusunu sahada kullanır, bazen oyuncusunu yedekte tutar. Asla AK Parti’den küsmemizi, darılmamamızı gerektiren bir olay yoktur. Benden öncede Karabük’te başka arkadaşlarımız milletvekiliydi, o arkadaşlarımızın yerine biz geldik, milletvekili olduk. Biz de geleceğiz milletvekili olacağız hizmetlerimizi yapacağız, bizden sonra ki arkadaşlarımızda bizim yarım bıraktığımız işleri, hizmetleri devam ettirecekler. Ben hemşerilerime hep şunu söyledim. AK Parti davası Osman Kahveci davası değildir, Ak Parti davası büyük bir davadır. Dolayısıyla da kimsenin benden dolayı AK Partiye küsmesini, darılmasını hiç doğru bulmam. Bu beni sıkıntıya sokmaktan, daha çok partime zarar verir. Partimize hiçbir şekilde zarar verilmesini istemeyiz. Ben siyaseti bıraktım ama Karabük’e gelmeyeceğim, Karabük’te olmayacağım manasına gelmez, ben yine Karabük’teyim, sonuçta bu bölgenin insanıyım, bu toprakların insanıyım. Dolayısıyla benim Karabük’ten kopmam söz konusu olamaz. Karabük milletvekili olmadım, bundan sonra benim Karabük’te işim yok diyemem. Benim gidecek yerim yok, biliyorsunuz ben Kale köylüyüm. Benim ölümde, dirim de burada olacaktır, iki günde bir köyde olacağım. Yani ben bu insanlardan kopmam, Karabük’ün insanlarının dertleriyle dertlenmemem söz konusu değil. Benim yine telefonum 24 saat Karabüklü hemşerilerimize açık olacak. Elimden geldiğince Karabük’teki hemşerilerimize hizmet etmeye devam edeceğim, hemşerilerimize onu söylüyorum.
Ben, seçim sattım ahalinde gördüğünüz gibi, halen milletvekiliyim ama milletvekili adayı değilim ve yine Karabük’teyim, köylerimi dolaşıyorum, Karabük’teki hemşerilerimizi, bize gönül vermiş sivil toplum örgütlerimizi dolaşmak suretiyle bu davanın bir Osman Kahveci meselesi olmadığını, AK Partinin ve 1 Kasım seçimlerinin Türkiye için çok önemli olduğunu anlatıyorum. Zerre kadar bu konuda bir kırgınlığın olmamasını, bu kırgınlığın asla sandığa yansıtılmaması gerektiğini hemşerilerimize söylüyorum. Tabi insanlar alışmış olan bir yüzü simayı hep yanlarında görmek isterler bunu da doğal karşılıyorum ama onlara gelecek hizmet yönünden herhangi bir aksamanın olmayacağını ve bu konuda muhakkak sandığa giderek aksine daha hırslı şekilde AK Partinin tek başına iktidara gelmesi için herkesin elinden gelen gayreti göstermelerini özellikle rica ediyorum. Bunu hem sizin kanalınızla hem de gittiğim bire bir görüştüğüm hemşerilerimizle anlatmaya çalışıyorum. Osman Kahveci onların ‘bizim Osman’ dedikleri abileri her zaman Karabük’te olacak. Çünkü ben Karabüklüyüm benim başka gideceğim bir yer yok. Ölümde, dirimde, iyi günümde, acı günümde yine Karabük’te olacağım. Onların dertleriyle dertleneceğim. İnşallah Karabük’te 2-0 milletvekilliğini kazanacağız, bu gayret içerisinde olacağız ve inşallah bizim yerimize gelecek milletvekili arkadaşlarımız da, bizim yarım bıraktığımız hizmetleri kaldığımız yerden devam ettirecekler.”
“YAZ OSMAN, SÖZÜ ÇOK YAKIŞIKSIZ”
Kahveci, MHP’li Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin “Mehmet Ali Şahin, Osman Kahveci’ye ‘Osman’ diyor, ‘Yaz Osman’ diyor. 10 yıl Orman Genel Müdürlüğü yapmış olan Osman Kahveci bunu hak etmiyor” şeklindeki söylemlere de açıklık getirerek, “Rafet Beyin bu söylemini çok yakışıksız buldum. Bakın ben hem bürokrasi dönemimde, hem de milletvekilliği dönemimde, yaklaşık 10 yıldan beri Mehmet Ali Şahin beyle yakın çalıştım. Bürokraside bölgenin bir bürokratı olarak, onun da bölgenin bir milletvekili olarak Karabük milletvekili değildi ama sonuçta Karabük’ün bir çocuğuydu, kendisiyle yakın çalışma fırsatı bulduk. Mehmet Ali Bey çok kibar bir insan, kime ne zaman, ne söyleyeceğini çok iyi bilen birisi.
Biz aynı yaşıttayız, Dolayısıyla da bizim aynı yaşıtta olmamız ve bana ‘Osman’ diye hitap etmesi, bana karşı duyduğu sevgi ve samimiyetin bir ifadesidir. Ama Mehmet Ali Bey öyle pozisyonlar olur ki, orada beni mahcup etmemek adına, ne zaman ‘Osman’ diyeceğini, ne zamanda ‘Osman bey’ diyeceğini çok iyi bilen birisidir. Kendisi iyi yetişmiş, bir devlet adamı ve bu kuralları çok iyi bilen kibar ve beyefendi birisidir. Onun için Mehmet Ali beyin bana ‘Osman’ demesi, beni onurlandırır. Niye güceneyim ki, bu bir samimiyet ifadesidir. Yani insanlar birbirlerine çok resmi dilde ‘bey’ diye hitap ederler. Dostlar samimi olduğu insanlara, aralarında resmiyet olmayan kişiler birbirlerine isimleriyle hitap ederler. Mehmet Ali Bey partinin iki numaralı adamı, siyaseten bizden birkaç gömlek üstünde bir kişidir. Benim yaşıtım, oda belki sıradan biri olsaydı o zaman belki bende ona Mehmet Ali derdim. Ama o şimdi bir siyasi kimliği üzerinde taşıdığı için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yaptığı için ben ona ‘başkanım’ diyorum. Yani ben ona ‘Mehmet Ali bey’ demiyorum mesela. Buda bir sevgi ve samimiyet ifadesidir. Mehmet Ali Bey desem, çok daha resmi bir ifade olur. Dolayısıyla bizim aramızdaki bu samimiyet bizi ilgilendirir, başkasını ilgilendirmez.”
“SON ESERİM, EVİ OLMAYAN EMEKLİLERİ TOKİ ARACILIĞI İLE EV SAHİBİ YAPMAK”
Karabük’te evi olmayan emeklilerin TOKİ aracılığı ile ayda 250-300 TL ödeyerek ev sahibi olması için, 3-4 ay önce Emekliler Derneği Karabük Şube Başkanı Celal Bulut’un önerisi ile girişimlerde bulunduğuna da değinen Osman Kahveci, bu konuyla ilgili de açıklamalarını şöyle yaptı; “Son aylarda Karabük’te ki emeklilerimize ve dar gelirlilerimize en önemli hizmetlerimizden bir tanesi Emekli ve dar gelirlilere kira öder gibi ayda 250 lira taksitle konut sahibi yapabilmekti. Bunun ilk kıvılcımını biz ateşledik. Emekliler Cemiyeti başkanımızla birlikte TOKİ Başkanımızı ziyaret ettik. Az öncede farkındasınız aradım Karabük’e gelmesi gerekiyordu. Şu anda yabancılarla görüşme halindeydi. Şimdi emeklilerimize bir konut yapalım, bunu biliyorsunuz Sayın Başbakanımız Karabük’te açıklamıştı. AK Partinin programındaydı. Dar gelirli ve emeklilere 200 bin adet konut yapabilmeyi AK Parti sloganlaştırarak, bunu parti programına almıştı. Bu çerçevede bizde başlayalım dedik. Vilayetlerde bir hareket, canlanma, bir oluşum ve girişimlerde başlayınca beni Celal Bulut aradı, böyle bir konu duyuyoruz durum nedir diye. Bende TOKİ Başkanını aradım, ‘evet biz emekli ve dar gelirlilere ucuz konutlar yapmayı programımıza aldık’ dedi. Bende randevu aldım, Celal Bulut Bey ve İl Başkanımızla birlikte üçümüz TOKİ Başkanını ziyaret etmek suretiyle bununla ilgili bilgileri ve dokümanları aldık. Bu konuyla ilgili TOKİ’nin izlediği yol, usül, yöntem ne ise aldık bunu Karabük’teki vatandaşlarımızla paylaştık. TOKİ Başkanı ‘İllerde resmi bizim muhatabımız valiler olacak. Ancak Emekliler Cemiyeti talepleri toplayıp, valiliğe ulaştırıp, valilik kanalıyla bize gelir. Karabük’te konut yapabilecek ne kadar alan bulabilirseniz, 3 bin olur, 5 bin olur. Bizim Karabük için herhangi bir konut sayısında bir sınırlamamız yok, yeter ki siz uygun alanları bulun’ dedi. Bizde bu çerçevede defterdarlık kanalıyla alternatif alanları bulma çalışmalarını başlattık. TOKİ, bulduğumuz alternatif yerleri görmek üzere uzmanlarını gönderdi. Mühendisler araziye baktılar, Soğuksuda 50 dönümlük bir alanın böylesi toplu konut yapmaya uygun olduğunu karar verdiler ve şuanda projelendirme çalışmalarını başlattılar. Yer buldukça etap, etap olacak. Biz demiyoruz ki, bütün konutlar hep bir arada olacak. Arsa buldukça, talep oldukça belki belediyemizde arsa üretebilir, Rafet beyin ‘bende arsa üretebilirim’ diye beyanatını duyduk, yani arsaları nerelerde bulabilirsek Karabük’ün bütün mahallerinde Safranbolu’da emeklilere yönelik Toplu konutlar yapılacak. Biz özellikle hazine arazisi arıyoruz. Çünkü emeklilerimiz 250 liralık bir ödemeyle 20 yıl vadeli daire sahibi olacak. Emeklilerimize ucuz konut yapalım, arsaya para vermeyelim. Şuanda bu proje start almıştır. Bu işin geri dönüşü yok, çünkü şuanda projelendiriliyor. Projeler bitsin, anında ihale yapmak suretiyle yapılacak. Herhangi bir devlet kurumundan karar çıkartmaya ihtiyacı yok, benim param var sadece bana arsayı gösterin, ihaleye çıkayım inşaata başlayayım diyor. Önümüzde ki günlerde TOKİ projesini bitirirse, bunun ihalesine başlarsa, kimseye sürpriz olmaz. Nerede arsa üretebilirsek, konut yapmaya devam edilecek. İnşallah Karabük’teki hem emeklilerimize, hem de belirli bir oranında asgari ücretle çalışan vatandaşlarımıza bu konutların sahibi olabilecek. Dolayısıyla orada emeklilerimiz ve dar gelirlilerimiz karşı karşıya da oturabilir. Bir sitede onlar karşı sitede dar gelirliler. Konutlar yapıldıkça, TOKİ diyecek ki, ben konutların yüzde 60’ını emeklilere ayırıyorum, yüzde 40’ını dar gelirlilere ayırıyorum diyecek. Dolayısıyla da sadece emekliler için değil, dar gelirliler içinde bu proje hayali bir olay değildir, bu proje star almıştır. Biz meşalesini yaktık, hareketi başlattık, inşallah bizden sonra ki arkadaşlarımızda ve bende bu projenin Ankara’da takipçisi olacağız. Yani ben milletvekili adayı olmadım diye söylediğimiz, başlattığımız projelerin takipçisi olmayacağız diye bir şey yok. Başladıysak bitireceğiz tabi ki. Allah’ın izniyle bu projeyi madem biz başlattık, biz öncülük yaptık, Karabük kamuoyuna da, Karabüklü hemşerilerimizde bu sözü verdik, bizde bu projenin peşinde olacağız.”
Kahveci, Emekliler Derneğinin TOKİ için yaptığı ön kayıtlardan herhangi bir ücret almasının söz konusu olmadığını da ifade ederek, “Emekliler Cemiyeti ön kayıtlar sırasında sanıyorum 2 veya 3 bin kişiyi yeni üye yaptı ve üye aidatı aldı. Herhangi bir ön ödeme gibi bir para alması söz konusu değildir. Sadece üye aidatı olan 10-15 liradır. Çünkü onların orada masrafları da var, orada insanlar çalışıyor evraklar hazırlanıyor. Dolayısıyla konutla ilgili para alması söz konusu değil, tamamen üye aidatıyla ilgili bir olaydır.” dedi.
Rafet Vergili’nin “Hayal satıyorlar” sözüne de değinen Osman Kahveci, seçim arefesine rast geldiğinden siyasi bir endişe yaşandığını dile getirerek “Karabük’te 50 bin civarında Emekli dul yetim var. Bu proje bir seçim süreci içerisinde olmasaydı Rafet bey ‘bu proje güzel bir proje, hayırlı bir projedir’ diyerek, projeye sahip çıkardı ama bu proje böyle seçim atmosferine rast gelmesinden dolayı buradan AK Partinin ciddi bir oy alacağı, emeklilerin gönlünü ve kalbini kazanacağı endişesinden kaynaklanan bir tepki olarak düşünüyorum.” diye konuştu.
“HERKESTEN HELALLİK İSTİYORUM”
Kahveci Milletvekilliği döneminde ve öncesinde kamuya hizmet ettiğini belirterek,“Ben herkese hakkımı helal ediyorum, ben de hakkı olanların da bana haklarını helal etmelerini istiyorum.Benim 1 Kasım’a kadar ki en büyük arzum ve hedefim AK Partinin tek başına iktidara gelmesi ve Karabük’ü de 2-0 almak. 1 Kasım’a kadar bütün konsantrasyonum bu konuda. Partimle ilişkim devam ediyor. AK Parti genel merkezi beni cumartesi günü parlamenterler toplantısı için İsviçre Cenevreye gitmem için görevlendirdi. Yani benim AK Partiyle olan bağım ve diyaloğumun bir işareti olarak bunu söylüyorum. AK Partide ki hizmetlerim devam edecek. Partim, Genel Başkanım nerede hizmet ihtiyacı varsa, bana ‘git Karabük’te çalış’ derlerse, Karabük’te çalışacağı. Şuanda ben Karabük milletvekiliyim. Hasbelkader elimden geldiğince AK Partinin 2-0 yapması için elimden geldiğince gayret göstereceğim. Bundan sonra ki süreç içinse, ben bir Orman Yetiştirme uzmanıyım, iyi de bir uzman olduğumu iddia ediyorum. Partim benim ister uzmanlığımdan faydalanır, isterse benim kişisel özelliklerimden faydalanarak, bana nerede, hangi görevi verirse, bu can bu tende durdukça elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Tabi ki Karabük’ten asla kopmayacağız, Karabük’te seçim süreci dönemlerinde, milletvekilliği süresince, genel müdürlüğüm süresinde tanımadığım birçok dost tanıdım. Bu siyaset bana çok dostlar kazandırdı.Eğer ben Karabük’ün Osman abisi olup, ona layık olabilmişsem ne mutlu bana. Abi olmak kolay bir olay değil. Bir insana abilik sıfatı yakıştırdıysak, abilik sorumluluk istiyor, bizim sorumluluğumuz var onun içinde Karabük’te ki eğer bir abiliğim varsa, bu abiliği yapmaya devam edeceğim. Hafta sonlarında fırsat buldukça yine Karabük’te olacağım, hemşerilerimle birlikte olacağım. İyi günde, kötü günde hemşerilerimle birlikte olmak, benim en büyük arzum. Bundan sonra siyasi olarak partim bana hangi görevi verirse onu da en güzel şekilde yerine getirmeye çalışacağım. Bu süreçte benimle birlikte dağ, bayır, gece gündüz çalışan çok fedakar AK Partili dostlarımız, kardeşlerimiz oldu. Onları tanıdım, gerçekten çok yakın dostluklar kurdum. iş dünyasından dostluklar kurdum, benimde bu siyasi dönemimde en büyük kazançlarımdan biri bu oldu. Onlar bana ‘abi’ dediler, zaman zaman biz de onlara isimleriyle hitap ettik. Bu dostluklarımız inşallah aynı şekilde devam eder. Sizlerin kanalıyla bütün bana destek veren destek vermese de ‘kolay gelsin’ diyen bütün Karabüklü hemşerilerimden haklarını helal etmelerini istiyorum. Belki milletvekilliği sürecince görüştüğüm gibi herkesle sık sık görüşme sürecim olmayacak, tek tek helalleşme fırsatımda olmayacak ama gerçekten fedakarca, cefakarca benimle birlikte gece gündüz çalıştılar. Bazı talepleri oldu, bu süre içerisinde bazılarını yerine getirdik, teşekkür ettiler. Bazılarını yerine getirmedik, sitemleri oldu. Bazen de canın sağolsun abi olmadıysa, olmadı diyenler oldu. Bütün hemşerilerimden haklarını helal etmelerini istiyorum. Benim hakkım geçtiyse, benden tarafa helal olsun” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!