Güncelleme Tarihi:
Ömer KOÇ/GÖKSUN (Kahramanmaraş), (DHA)- AK PARTİ Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim sonuçları için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı tebrik etmeyeceği yönündeki açıklamasını eleştirerek, "Sen bu milletin iradesine saygı duymuyorsun" dedi.
Mahir Ünal, resmi olmayan sonuçlara göre, kendisi gibi Kahramanmaraş milletvekili seçilen Ahmet Özdemir, Celaletin Güvenç, İmran Kılıç, Mehmet Cihat Sezal, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, AK Parti İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici ile birlikte partisinin Göksun ilçe teşkilatına teşekkür ziyaretinde bulundu.
'SEÇİMİ KAYBETMELERİNİ YÜZSÜZLÜKLE İFADE EDİYORLAR'
Burada konuşan Mahir Ünal, teşkilata çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Ünal, "Birileri 8 kere, 9 kere seçim kaybetse de seçim kaybetmelerini artık maalesef yüzsüzlükle ifade ediyorlar. Bilmedikleri bir şey var; seçim kazanmak nedir, seçim nasıl kazanılır, bu konuda verilen emekler ne anlama gelir? Bu konuda herhangi bir kanaatleri olmadığı için onlarla ilgili söylenecek çok şey var ama asıl söylenmesi gereken onların rüyasında bile göremediği, onların hayal bile edemediği her şeyi 16 yıldan beri gerçekleştiren AK Parti teşkilatlarıdır. Her birinizi alnınızdan öpüyorum" diye konuştu.
'MİLLETİ APTALLIKLA SUÇLUYOR'
Yeni sistemle Türkiye'nin daha hızlı hareket edeceğini, daha hızlı karar verip sorunlarını daha çabuk çözeceğini belirten Ünal, bunun da Türkiye'nin 2023 ve 2053 hedefleri için önemine dikkat çekti. CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek sözlerine devam eden Ünal, şunları kaydetti:
"Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu'na bunu sorarsanız diyecekler ki; 'Bunun millete ne faydası var?' Şimdi 'Türkiye 7.4 büyüdü' diyorsunuz, adam diyor ki 'Bunun millete ne faydası var?' Kafası başka yerde çünkü. Türkiye büyüdüğü zaman ekmeğimiz, işimiz, aşımız büyüyor. Büyüme ne demek? Büyüme istihdam demek, iş gücünün artması, daha çok iş demek. Biz 7.4 büyüdü ki, bunun sonucu 1.5 milyon kişi yeni istihdam edildi. İş buldu, aş buldu, evine ekmek götürdü. Şimdi o yüzden Kemal Kılıçdaroğlu'nun kafası bu aralar bu işlerle meşgul değil, bu ara 'Koltuğumu nasıl koruyacağım?' derdinde."
Ünal, Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim sonuçları için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik etmeyeceği yönündeki açıklamasını da eleştirdi. Kılıçdaroğlu'nun dün yaptığı açıklamadaki "Demokrasiye inanmayan bir insan tebrik edilemez, tek adam rejimini savunan tebrik edilemez. Mevlana diyor ki, 'Dikeni sularsanız, adaletsizliği perçinlersiniz.' Biz dikeni sulamayacağız. Biz gülden ve bülbülden yanayız" sözlerine tepki gösteren Ünal, şöyle dedi:
"Kalkmış, girdiği her seçimi kazanan, sandıkta milletin her seçimde onayladığı, yüzde 52.6 ile seçimleri kazanmış Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili diyor ki 'Ben onu tebrik etmem'. Allah Allah, niye tebrik etmiyorsun? 'Bu millet' diyor 'dikeni suladı'. Hakarete bakar mısınız? Yani milleti iş bilmezlikle, çok affedersiniz aptallıkla suçluyor. Asıl aptallık, bu senin sözünde. Neden? Çünkü sen bu milletin iradesine saygı duymuyorsun, bu milletin seçimine, seçtiğine saygı duymuyorsun. Sana göre, seni seçmediği sürece bu millet kötü. Böyle bir demokratik anlayış olabilir mi? Bu anlayış olsa olsa ötekileştiren, ayrımcılığa tabi tutan, faşist bir anlayış olabilir ancak. O yüzden eğer bir tek adam arıyorsa, bir diktatör arıyorsa kendisine karşı çıkanları disipline vermekle tehdit eden, 9'uncu yenilgisini almasına rağmen koltuğundan ayrılmayan Kemal Kılıçdaroğlu'dur tek adam ve diktatör. Şimdi 2 tane milletvekilini kendisine karşı konuştu diye kesin ihraç talebiyle disipline verecekmiş. Bu nasıl bir şeydir? Hani sen 'Demokrasi' diyordun. Hani sen 'Çok farklılık, düşünce özgürlüğü, ifade özürlüğü' diyordun. 'Bana karşı çıktıklarında ben her türlü baskıyı uygularım ama millet seçimini yaptığında milletin seçimini kabul etmem'. Bu zihniyet, tehlikeli bir zihniyettir. Bu zihniyet, demokratik bir zihniyet değil, antidemokratik bir zihniyettir. Ve maalesef Türkiye'nin siyasetini zehirlemektedir bu anlayış. Nefret diliyle, antidemokratik bir yaklaşımla zehirlemektedir. Dünyanın hiçbir yerinde yüzde 86 katılım, yüzde 98 parlamentoda bütün toplum kesimlerinin temsil edildiği yüksek bir temsil yoktur. Şu anda bütün toplum kesimleri parlamentoda yüzde 98 oranında temsil ediliyor. İşte demokrasi budur."
FOTOĞRAFLI