İnce: Sürekli geçmişi kötülüyor ama Çiller'den medet umuyor

Güncelleme Tarihi:

İnce: Sürekli geçmişi kötülüyor ama Çillerden medet umuyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2018 18:01

İnce: Sürekli geçmişi kötülüyor ama Çiller'den medet umuyor

Haberin Devamı

Mücahit YOLCU- Ömer KOÇ/KAHRAMANMARAŞ, (DHA)- CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, sürekli geçmişi kötülediğini, ancak Tansu Çiller'den medet umduğunu söyledi. İnce, Tansu Çiller'in AK Parti'nin İstanbul mitingine katılmasıyla ilgili, "Erdoğan, sürekli 1990'lara dönmekten söz ediyor, 1990'ların simgesi orada. Sürekli geçmişi kötülüyor ama Çiller'den medet umuyor. O başarılı olsaydı, partisini kalkındırırdı" dedi.
CHP'nin Cumhurbaşkanı Muharrem İnce, Kahramanmaraş'ta partisince Müftülük Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı. Partisinin seçim bildirgesinde yer alan vaatleri anlatan İnce, Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Türkiye'yi, büyük bir şemsiye altında toplayacağını söyledi. İnce, miting yerini düzenleyenlere alanı bölmemeleri konusunda uyararak, "Benim mitingleri düzenleyen arkadaşlara sesleniyorum. Sakın ha böyle meydan falan bölmenize gerek yok. Kalabalıkla ilgili sıkıntımız yok, salın serbest olsun böyle. Sıkıştırmayın milleti, gerek yok. 30 senedir siyasetteyim; il başkanlığı yaptım, ilçe başkanlığı yaptım. Bu klasik numaradır. Daraltacaksın alanı ki çok gözüksünler. Buna ihtiyacım yok. Keşke burayı açsaydınız böyle tam olsaydı, görseydim. Taşıma yok, gönüllüler ordusu burada. Biz, Edirne'den Kars'a, dünyanın en büyük köprüsünü kuruyoruz. Gönül köprüsü gönül. Ayrımcılık yok, sağcı solcu yok, Türk Kürt yok, Alevi Sünni yok, kadın erkek yok, 81 milyonun Cumhurbaşkanı, herkesin" dedi.
'TÜRKİYE'DE BU SEÇİMDE, İLK KEZ HİÇ KİMSE KAYBETMEYECEK'
Muharrem İnce, 24 Haziran'da yapılacak herkesin kazanacağını ifade ederek, "Türkiye'de bu seçimde, ilk kez hiç kimse kaybetmeyecek. Ne CHP'liler kaybedecek, ne AK Partililer kaybedecek, ne ülkücüler kaybedecek, ne solcular kaybedecek. Herkesin kazanacağı bir seçim olacak bu. Çünkü 4 Mayıs günü aday olduğum günü parti rozetimi çıkardım, Türk bayrağı taktım. O günden bugüne 43 gün geçti. Bu 43 gün içerisinde 98'inci mitingim bu ve 'Herkesi kucaklayan, hepimizin Cumhurbaşkanı' diyoruz ya işte Allah'ın izni, milletimizin isteğiyle Cumhurbaşkanı seçildiğimde Bakanlar Kurulu'nu göreceksiniz, sadece CHP'lilerden değil, her kesimden insanı Bakanlar Kurulu'na alacağım. Bir büyük uzlaşma, bir büyük barışma, bir büyük şemsiye. Bu büyük şemsiyenin altında bütün milletimizi buluşturacağım. Cumhurbaşkanı olduktan 48 saat içinde Olağanüstü Hal'i kaldıracağız. Merkez Bankası Başkanı bağımsız olacak. Ekonomiyi ayağa kaldıracağız. Bakın doları durduramıyor. Dolarla kavga etti dolar yükseliyor, euro ile kavga etti euro yükseliyor, faizle kavga etti faiz yükseliyor, İnce'yle kavga etti İnce yükseliyor. Kavga yok, barışma var barışma" diye konuştu.
'TOPRAKLARIMIZDAN BEREKET FIŞKIRACAK'
Muharrem İnce, iyi eğitim için düzenlemeler yapacağını anlatarak, "AK Partili anneler, size sesleniyorum. Fizik öğretmeni Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanlığı'nda çocuklarınız iyi eğitim alacak. Onlara yabancı dil öğreteceğiz. Nitelikli, niteliksiz okul ayrımı olmayacak. Çocuklarımız iyi matematik öğrenip, iyi mühendis olacak. Alman, İngiliz, Fransız gençleri nasıl oluyorsa, benim memleketimin evlatları da öyle olacak. Refah içinde yaşayacaklar. Gençlerimiz olimpiyatlarda madalya alacaklar, huzur içinde bir Türkiye, barış içinde bir Türkiye. Tarıma dayalı sanayimizi geliştireceğiz. Meralarımızı, tarım alanlarımızı atıl olmaktan çıkaracağız. Topraklarımızdan bereket fışkıracak. Bunları bir yorgun adam yapamaz. Türkiye'ye yeni bir kan, yeni bir isim lazım" diye konuştu.
'ERDOĞAN'I ELEŞTİRDİĞİMDE, GENERAL BENİ DE ALKIŞLAYAMAZ, ALKIŞLAMAMALI'
Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, Malatya'daki iftar programında kendisini eleştirdiği için alkışlayan 2'nci Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel üzerinden eleştirirken, şunları söyledi:
"Size meydanlarda 'Kavga' değil, 'Üretim' diyorum, geleceği anlatıyorum. 2020 yılında kullandığınız bu telefonların hiçbirini kullanamayacaksınız. Teknoloji değişiyor. Artık uzay turizminden söz ediliyor. Aydan, Mars'tan maden çıkarılmasından, sürücüsüz araçlardan bahsediliyor, tıpta büyük değişimler oluyor. Eğer bu büyük değişimleri yakalayamazsak, yani 10 sene sonra sokaklarda böyle duvarlar olacak kağıttan. Oralardan haberleşeceksiniz. Muharrem İnce Kahramanmaraş'ta miting yaparken onu Ankara'da 3 boyutlu olarak izleyebileceksiniz. Dünya değişiyor. Bu değişime ayak uydurmak lazım. Eğer bu değişime ayak uyduramazsak 10 yıl fakir kalacağız. Erdoğan diyor ki, 'Dindar ve kindar bir nesil yetiştireceğim.' Benim buna itirazım var. Anlatayım. Dindar bir nesil yetiştirmeye hiçbir itirazım yok ama bu ailenin işi. Allah'ın izni, milletimizin isteğiyle Cumhurbaşkanı olduğumda din dersini şöyle yapacağız. Bir, muhafazakar bir aile derse ki 'Benim çocuğuma 2 saat din kültürü dersi yetmez; ben fıkıh, kelam, hadis, siyer dersi istiyorum derse devlet olarak 'Biz başüstüne' diyeceğiz. Kaç saat istiyorsa, seçmeli dersi vereceğiz. Öbürü de derse ki 'Ben zorunlu olan din dersini istemiyorum.' Ona da vermeyeceğiz. Ama bütün çocuklara yabancı dil öğreteceği, matematik öğreteceğiz. Bunu birlikte başaracağız. Ben meydanlarda 'hak, hukuk, adalet diyorum' biri de çıkmış meydanlarda 'Çay, kek, oralet' diyor. Şimdi bakın size şunu söyleyelim; iki tane yalan göstereyim size. Yani bu millete, bu yalanları, bu kadar rahat söyleyen birisi ekonomi konusunda da, her konuda, yalanları rahatlıkla söyleyebilir. Şimdi birinci yalan; bir general, Erdoğan'ın iftar yemeğine gidiyor, Erdoğan Cumhurbaşkanı ama aynı zamanda da parti genel başkanı. İftar sofrasını, iftira sofrasına dönüştürüyor. Arkada AK Parti amblemi var. Erdoğan beni eleştirirken, general de alkışlıyor. Ben de dedim ki beni eleştirirken, general alkışlayamaz. Onu hemen emekli ederim hemen. Benim Cumhurbaşkanlığı'mda ben, Erdoğan'ı eleştirdiğimde, general beni de alkışlayamaz, alkışlamamalı. O devletin generali, hiçbir siyasi adayı alkışlayamaz. Erdoğan orduyu överse alkışlayabilir, ona itirazım yok. Ama nasıl bir yalancı ki bu Erdoğan Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz bir yalancı bu. Bakın size göstereyim videosunu. Diyor ki 'Ben orduyu övüyordum, onun için alkışladı.' Videoyu izleyelim bakalım orduyu mu övüyor, beni mi eleştiriyor. 'Yuh' yaparsanız hiç bir şey anlamazsınız. Yani orduyu överken alkışlamıyor, beni eleştirirken alkışlıyor. Yani bu konuda da yalan söylüyor. Sen nasıl bir yalancısın sen? Kendi söylediğini, bir gün sonra inkar ediyor. Allah'tan kork, kuldan utan. Ben sana bir şey demiyorum. Ben senin vidolarını seyrettiriyorum sadece."
'CAMİDEN ELİNİ ÇEK'
İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştirisini, 'cami' tartışması üzerinden sürdürürken, şöyle devam etti:
"Ama dün bir şeye çok üzüldüm. Dün İstanbul mitinginde 'Seçim yaklaştı, Muharrem İnce camilerden çıkmıyor' diyor. 'Senin seçimden önce camide bir fotoğrafın var mı?' diyor. Erdoğan, bir, camiye fotoğraf çektirmeye değil, Allah'a ibadet için gidiyoruz. İki, camiye gitmemden niye rahatsız oluyorsun sen? 'Camiden çıkmıyor falan' yalan. Ben kimseye yalan söylemem. Ben 5 vakit namaz kılıyor falan değilim. Ama Allah'a şükür 15 yaşından beri Cuma namazı kılıyorum. Saklı gizli bir şey değil ki bu. Seçim dönemi yaptığım bir iş de değil. Arada bir tek sabah namazı kılarım. O da aradadır, 5 vakit de kılmıyorum. Sana mı soracağım camiye giderken, rahatsız mı oldun camiye gittim diye? Neredeyse şunu diyecek. Sen Allah'ın tahsildarı mısın, sen O'nun adına mı konuşuyorsun, kimsin sen? Üzülüyor. Bir Müslüman, başka bir Müslüman’ın camiye gittiğini görünce mutlu olması lazım. Bu üzülüyor. 'Ya niye gidiyor ki acaba?' diyor. Lafa bak yani. Ayıp, ayıp. Camiden elini çek. Orası meydanlarda konuşulacak bir yer değil. Senden izin alacak değilim. Sana bunu açıklayacak da değilim tabi ki."
'RUSYA HER BİR TARAFIMIZI SARIYOR'
İnce, Vladimir Putin'in Erdoğan'ı oyaladığını, Rusya'nın da Türkiye'nin etrafını sarmakla meşgul olduğunu savunarak, şöyle konuştu:
"Putin demiş ki, 'Büyük devletlerin, böyle sarayları alamet-i farikadır.' Zavallı zavallı. Kahramanmaraş'ta çok fazla muhafazakar vatandaşımızın olduğunu biliyorum. Onların vicdanlarına sesleniyorum. Rusya bizim kuzey komşumuzdu, Rusya şimdi bizim aynı zamanda güney komşumuz. Hem yukarıda Rusya var, hem güneyde. Rusya her bir tarafımızı sarıyor. Putin, Türkiye’nin etrafını sarmakla meşgul, Erdoğan’a da gaz veriyor. 'Sen' diyor sarayında oyalan. Aslında içinden gülüyor ona Putin. Putin diyor ki, 'Sana nükleer santral yapıp paranı alırım, sana S400 satar paranı alırım. Seni de bir gazlarım. Helal olsun bak böyle büyük devletlerin böyle büyük sarayları olur.' Erdoğan, Putin seni kekliyor. Gerçekten 2 milyar dolara kendine saray yaptırdı ve ne yazık ki bunu da Putin'in üzerinden devşirmeye çalışıyor."
'TANSU ÇİLLER'DEN MEDET UMUYOR'
İnce, eski başbakanlardan Tansu Çiller'in AK Parti'nin İstanbul'daki mitingine katılmasıyla ilgili ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, sürekli geçmişi kötülediğini ancak o dönemin Başbakanı olan Çiller'den medet umduğunu öne sürerek, "Dün bir baktım Tansu Çiller de oraya gitmiş. Erdoğan, sürekli 1990'lara dönmekten söz ediyor, 1990'ların simgesi orada. Sürekli geçmişi kötülüyor ama Çiller'den medet umuyor. O başarılı olsaydı, partisini kalkındırırdı. Bu yorgun adam, memleketin sorunlarını çözemez" diye konuştu.
İnce, buradaki konuşmasının ardından vatandaşları selamlayıp Gaziantep'e geçti.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!