Güncelleme Tarihi:
Ömer KOÇ/KAHRAMANMARAŞ, (DHA)- SAVUNMA Sanayi Müsteşarlığı Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş, savunma sanayinde yerlilik oranını artırmak için işin tabanında temel teknolojilere inilmesi gerektiğini, teknolojinin de fen bilimlerinden geldiğini fark ettiklerini belirterek, "O nedenle şu anda içerisinde bulunduğumuz dönemde insan kaynağına yatırım yapmaya başladık. Birçok Ar-Ge programlarını finanslamaya başladık" dedi.
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası, bu ayki olağan meclis toplantısına TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç'in katılımıyla gerçekleştirdi. Oda Başkanı Serdar Zabun'un kentin sanayisi ile ilgili bilgi vermesiyle başlayan toplantıda Savunma Sanayi Müsteşarlığı Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş, iş adamlarına savunma sanayinin mevcut durumunu ve devlet tarafından verilen destekleri anlattı.
Savunmada 90'lı yıllarda Türkiye'nin yurt dışından hazır alım yaptığını, 90'lı ve 200'li yıllarda proje sorumlusu yabancı, ortağı Türk olan ortak üretim projelerine geçildiğini ifade eden Aktaş, 2000'li yıllarda ana yüklenici firmaları Türkiye'nin seçmeye karar vermesiyle Altay muharebe tankı, Milgem firkateyn, Anka insansız hava aracı, Hürkuş temel eğitim uçağı gibi projelerde tüm sorumluluğu yerli ana yüklenicilere verdiklerini kaydetti. 2010'lı yıllarda Türkiye'nin kendi sistemlerini hiçbir yabancı firmaya ihtiyaç duymadan özgün projeleri hayata geçirmeye başladığını belirten Aktaş, şunları söyledi:
"İşin tabanında temel teknolojilere inmemiz gerektiğini fark ettik. Üniversiteye giderken en az rağbet gören bölümlerimiz neler? Fizik, kimya, matematik gibi fen bilim dalları ve bunların eksikliğini hissettik aslında. Çünkü teknoloji dediğimiz hususun buralardan geldiğini fark ettik. Son dönemde Milli Eğitim Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurumumuz da bu branşlara giden öğrencilerimize değişik teşvik mekanizmaları uyguluyor. O nedenle şu anda içerisinde bulunduğumuz dönemde insan kaynağına yatırım yapmaya başladık. Birçok Ar-Ge programlarını finanslamaya başladık. Buradaki temel hedefimiz mutlak yerli. Çünkü Türkiye içerisinde bulunduğu durum ve konum itibariyle birçok görünen ve görünmeyen kısıtlamalara tabi. Dost ve müttefik olarak bilinen ülkeler açık olarak birçok kalemi 'Vermeyiz' dememekle birlikte konuyu sürüncemede bırakmakta, hatta parasını verip tamire gönderdiğimiz bazı malzemeler bile çeşitli bahanelerle zamanında ülkeye dönüşü engellenmekte. Dost ve müttefik bilinen ülkeler Türkiye'ye kritik teknolojik ürünler vermekte çekingen davranıyorlar ve bu da bizi mutlak yerlilik noktasında motive ediyor."
"AR-GE'YE 1.2 MİLYAR DOLAR KAYNAK AYIRIYORUZ"
Savunma sanayinin yıllara göre gelişimi hakkında da bilgi veren Aktaş, "6 milyar dolar civarında bir ciro var. İhracat 1.7 milyar dolara yaklaştı. Yaklaşık 1.2 milyar dolar Ar-Ge'ye kaynak ayırıyoruz. Bunun 800 milyon doları kamu kaynaklı, 450-500 bin doları özel firmaların Ar-Ge'ye ayırdığı kaynak. Askeri fabrikaları saymadığımız durumda yaklaşık 35 bin civarında nitelikli çalışan var sektörde. Askeri fabrikaları saydığımız 50 bin kişilere çıkıyor" diye konuştu.
GÜVENÇ: İHA'LARI KULLANMASAYDIK ÇOK DAHA FARKLI KONUMDA OLURDUK
Milletvekili Celalettin Güvenç ise savunma sanayinin gelişmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Buna da örnek olarak İnsansız Hava Araçları'nı veren Güvenç, "2015'ten beri bölücü terör örgütünün Güneydoğu'da başlattığı saldırılarda İHA'larla teknolojiyi kullanmasaydık bugün çok daha farklı konumda olurduk. Ama hamdolsun bizim mühendislerimiz İHA'ları üretti. Kırsalda eskisi gibi dişe diş göze göz çatışmıyoruz. İHA'lar keşfini yapıp fotoğrafları gönderiyor ve gereken yapıldığı için PKK bu işi kaybetti. Kıvanç verici bir şey" dedi.
Konuşmaların ardından Bilal Aktaş iş adamlarının sorularını yanıtladı.
FOTOĞRAFLI