Zeyinyağı lisanslı deposu kuruluyor

Güncelleme Tarihi:

Zeyinyağı lisanslı deposu kuruluyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2023 03:55

TÜRKİYE’nin ilk zeytinyağı lisanslı deposu için geri sayım başladı. İlk aşamada 6 bin 500 ton kapasiteli olarak planlanan deponun inşaatını başlatmak için bir süredir çeşitli kurumlarda yürütülen işlemler tamamlanmış bulunuyor. Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat, lisanslı deponun üreticiden tüketiciye zeytinyağı tedarik zincirinde kaliteyi koruyan bir stok müessesesi olduğunu ve bunun eksikliğinin uzun zamandır hissedildiğini söylüyor.

Haberin Devamı

 


TARİHİ BİR ADIM DAHA
“Elbette ülkemizde büyüyen ve gelişen zeytinyağı sektörü için bu girişimin ölçeği küçük” ifadesinde bulunan Alhat, şöyle diyor: “Ancak bunu ilk etap ve bir prototip olarak ele aldığımızda ve kusursuz çalıştığı görüldüğünde ülkemizin çeşitli yörelerinde benzerlerine örnek olmak bakımından heyecan verici tarihi bir adım anlamında önem kazanacak. Lisanslı depo tesis inşaatına başlamak için sabırsızlanıyoruz ama çeşitli kurumlardan izinler ve yazışmalar zaman alıyor. ‘Geç olsun, güç olmasın’ diyoruz. Geçen sürede yerleşim plan ve iş akış şemasını ayrıntılı çalışma fırsatı bulmuş olduk. Evrak işlerini tamamlayıp hızlıca saha çalışmalarına başlamak ve önümüzdeki sezona ilk etabı yetiştirmek istiyoruz. Bugüne kadar geçen süreçte desteğini esirgemeyen ve bundan sonra da işbirliği içinde çalıştığımız Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Lisanslı Depoculuk Daire Başkanlığı, Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) ve Akhisar Belediyesi ile Akhisar Zeytin İhtisas OSB, AK Parti İlçe Teşkilatı ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.”

Haberin Devamı

SORUNLAR SON BULACAK
Tarıma dayalı gıda sanayi ürünlerinde genel olarak yılın bir döneminde yapılan hasadın ardından 12 ay raflarda arzın beklendiği bilgisi veren Alper Alhat, “Bu ancak uygun koşullarda stoklamakla mümkün olabilir. Hasat döneminde yaşanan geçici arz fazlası yüzünden ürünün çiftçinin elinden ucuza çıkması gibi adaletsizlikler oluşuyor. Stoklamak para ve uygun depo gerektirir. Küçük çiftçilerimizin çoğu ne yazık ki bir yıl boyunca yaptığı bakım masraflarını telafi edebilmek için hasat vadeli borçlanıyor. Aynı zamanda yeterli stoklama tankları da yok. Tabii birden herkes satmaya yönelince sanayicinin de imkanları kısıtlı olduğundan fiyatlar düşüyor. Yani deyim yerindeyse çayın taşıyla çayın kuşunu vuruyorlar. Fiyat sezonda düşünce bu defa devreye rakip ülkelere dökme zeytinyağı tedariği yapan komisyoncular giriyor. Gemilerle yağlar gidiyor, biz arkasından bakıyoruz. Yaza doğru, daha doğrusu yağlar diğer üretici ülkelerin rakip firmaların depolarına gittikten sonra fiyatlar aşırı yükseliyor. Rakiplerimiz bizden alıp depoladığı ucuz yağlarımızla dünya pazarlarında bizimle rekabete giriyor. Ama bundan sonra artık çiftçi ne zaman isterse ürününü satacak. Lisanslı depolar hem kalitenin aylarca en üst düzeyde korunmasını sağlıyor, hem de depodaki yağın karşılığında devletin teşvikler kapsamında sübvansiyonlu kredi vermesiyle küçük çiftçilerimiz fiyat hangi dönemde istediği seviyeye geldiyse o zaman satabilme imkanına kavuşuyor” diye konuşuyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!