Güncelleme Tarihi:
Yazılı açıklama yapan Sait, Türkiye-Yunanistan ilişkilerini yorumladı. Yunanistan'ın, son 10 yılda Türkiye'nin iadesini talep ettiği 50 teröristten hiçbirini vermediğini vurgulayan Sait, "İade edilmeyen teröristler arasında Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesi talimatını veren de vardır. Türkiye Uluslararası Adli Yardımlaşma ve Suçluların İadesi Anlaşması kapsamında 2007'den bu yana Dev-Sol, DHKP-C, FETÖ, Hizbullah terör örgütü üyesinin de aralarında bulunduğu toplamda 50 teröristin iadesine ilişkin talebini Yunanistan'a iletmiştir. Ancak Yunanistan, bu iade taleplerini sürekli reddetmiştir. Aynı Yunanistan DHKP/C'nin uzun yıllar kullandığı Lavrion kamplarına ev sahipliği yapmış, terörist yetiştirilmesine müsaade etmiştir.
Yunanistan, Türkiye'nin haklı talep ve tepkilerine karşı mahkemelerinin bağımsız olduğunu iddia ediyor ve karışılmamasını istiyor. Oysa bu çok komiktir. Zira olay adli değil tamamen siyasete dönüştürülen kabul edilemez bir durum haline gelmiştir. Avrupa Konseyi bünyesinde 34 ülkenin imza attığı Suçluların İadesine Dair Avrupa sözleşmesine Yunanistan da onay vermiştir. Uluslararası hukukun temel ilkeleri ve karşılıklılık ilkesi gereğince suçluların iadesi gerekir. Bu konuda Türkiye'nin talebi üzerine İnterpol Genel Sekreterliğince kırmızı bülten çıkarılması istenmiştir. İki ülke arasında iade anlaşması varsa bu iki ülke için de kanun hükmündedir" dedi.
Türkiye'nin, başta Lozan anlaşması olmak üzere Yunanistan ile bağlantılı tüm uluslararası anlaşmaları gözden geçirmesini öneren Sait şöyle devam etti:
"12 adanın durumunun yeniden incelenmesi, Boğazların kullanımında Yunan gemilerine ilave şartlar getirilmesi, başta Yunan adaları olmak üzere Yunanistan'a gidecek Türk turistlerin azaltılması gibi karşı ataklar ilk akla tepkiler olabilir. Diğer yandan mesela Yunanistan'da işlenen suçlara karışanların tıpkı sözüm ona bağımsız Yunan mahkemeleri gibi bağımsız Türk mahkemelerince Türkiye'den başka bir ülkeye geçişine izin verilmesi durumu, Yunanistan'ı oldukça üzebilir. Bu arada Yunanistan ile Türkiye arasında yaşanan Kardak krizinin 21. yıl dönümünde Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Sayın Hulusi Akar'ın 29 Ocak'ta bölgeye sürpriz bir ziyaret yapması Yunanistan'a önemli bir mesajdır. Yunanistan bu mesajı umarım almıştır. Türkiye isterse Yunanistan'ın dış politikadaki sorunları olan Makedonya ve Arnavutluk ile öteden beri var olan gerginliğe parmak basabilir. Bu Yunanistan'ın yumuşak karnıdır. Türkiye bu yumuşak zemini kaşımaya başladığında Yunanistan'ın zarar görebileceği aşikârdır."
Yunanistan'ın Türkiye ile bu gerginliğe girme lüksüne sahip olmadığını belirten Sait, "Zira Yunanistan, ciddi bir ekonomik ve siyasi kriz içindedir. Bölgede önemli bir ülke olan komşusu Türkiye ile birçok alanda bağlantısı vardır. Bu yanlışından acilen dönmelidir. Ayrıca terörizm uluslararası bir suçtur ve bir gün Yunanistan'ın başına çok büyük felaket getirir. Güvendiği Amerika ise hiçbir ülkeye gerçek ve uzun süreli bir dost olmaz" dedi.