Güncelleme Tarihi:
Ahmet Güzelyağdöken
Lezzet Gönüllüsü-Gurme
Usta denizcilerin, usta balık avcıları fokların, usta balıkların ve usta balıkçıların denizin üzerinde kurulmuş bir tarih kentinin var olduğu coğrafya dünyada çok az yerde bulunur.
Foça’ya çok yakışan hikayede nerede olduğu bilinmeyen kara taşa bilmeden bir kez basan herkesin mutlaka dönüp dolaşıp Foça’da olacağı anlatılır.
Bu hikaye Foça’nın ne kadar değerli ve vazgeçilmez olduğuna dair çok önemli bir temsildir.
Foça’yı anlatırken Eski Foça ve sonradan mahallesi olarak Yeni Foça diye iki Foça’dan bahsedilir.
Eski Foça dendiğinde ise büyük deniz ve küçük deniz olmak üzere iki denizden söz edilir.
Büyük denizde foklar, yunuslar ve balıkçılar avlanır.
Sakin su olan küçük denizde ise balıkçılar iskeleye teknelerini bağlar ve bu sakinlikte konumlanırlar.
Yakalanıp denizden çıkarılan her ne varsa oracıktaki balık haline indirilir.
Balığın her çeşidi burda
Sabahın erken saatlerindeki balık mezatında ya Foça’nın sakinlerine ya da bir balıkçı kasabasındaki restoranlarına dağılır.
Ve pek tabii ki bir balıkçı kasabasında oranın klasiği ve yeme içmedeki kıymetlerini sunan en önemli yerleri restoranlarıdır.
Foça, dış körfezin bitiş noktasında Karaburun’un karşısına denk gelen Ege Denizi’ne açılan kapının bir ucundadır.
Haliyle hem dış körfezden, hem açık denizden beslendiği için çok zengin bir balık ve deniz ürünleri çeşitliğine sahiptir.
İzmir’in simgesi mavi kuyruklu karidesi, yerli kalamarı, ahtapotu, subyesi, kereviti ve birçok deniz ürünleri ile...
Levrek, çipura, sargoz, dil, sardalya, mırmır, eşkina, lagos, iskorpit, turna, barbun, sinarit, trança, mercan, granyöz ve daha sayılmadık birçok balık çeşidiyle deniz zenginliğini önümüze seriverir.
Ve tabii böylelikle balıkçı restoranları Fokai Sadık, Ada, Deniz, Liman, Celep ve Foça’ya yerleşen sempatik İtalyan arkadaşımız Carmine ve eşinin işlettiği Rosole İtalyan dikkate ve övgüye değerdir.